0,2

1.1K 47 12
                                    

MERHABA BEN GELDİM!!!! Sinav haftam bitti tatildeyiz bilin bakalim kim bos bos oturuyor. BEN!!!!!! O YUZDEN BOLUM ZAMANİ. (bolumler biraz ortalama uzunlukta olacak bugun iki tane atmaya calisicam. 10 bolume kadar her gun iki tane atsam bir seyler oturur tesekkurler simdiden

yildiza basmayi ve yorum yapmayi unutmazsaniz sevinirim⭐️🤍

"Abi böyle tanışma fasılları beni çok geriyor ya emin miyiz sıcak insanlar olduğuna?" Avuç içlerimi giydiğim takım eşofmanına sildim. Terlemiştim.

"Elena hanım bir şoför olarak bile ben bunun garantisini size verebilirim. Emin olabilirsiniz, Galatasaray bir ailedir bizde öyle ayrı gayrı olmaz."

Kaşlarımı çattım. "Gayrı ne abi?" Büyük bir kahkaha patlatıp dikiz aynasından bana bakıp kafasını önüne çevirdi.

"Boş verin Elena hanım geldik." Dudaklarımı sarkıtarak kafa salladım. Zaten ben eğilip çantamı alana kadar gelip kapıyı açmıştı. Selim abiyi bana takım tahsis etmişti. Normalde tabii ki ehliyetim vardı ancak Erden abi -abi dememi kendi istemişti- yolları öğrenene kadar benimle olmasını istemişti ki gayet makul bit fikirdi. Çoğu ülkeye gidip gezmiş hatta bazılarında yaşamış biri olarak İstanbul trafiğini hiçbirinde görmediğimin garantisini verebilirdim.

Düşüne düşüne, söylene söylene tesisin kapılarına geldim. Güvenlik beni görür görmez kafasını kulübeden çıkartıp selam verdi. "Hoş geldiniz."

Selamını kafamla alıp gülümsedim. Gerçekten konuşacak halim yoktu fazla gergindim. İlk defa başka bir takımda oynayacaktım. Farklı oyun stili, farklı takım arkadaşları, farklı bir hayat..

Kafamı kaldırdığımda binanın dışında üç veya dört kişi vardı. Sadece Okan hocayı tanıyordum. Beni karşılamaları gerçekten hoştu. Adımlarımı hızlandırarak yanlarına geldim. Kısa bir tanışma faslı ve içeride kameraların olduğu bilgilendirmesinden sonra teknik ekipten bir kaç kişi, ben ve Okan hoca içeriye adımladık.

"Sen artık bizim tek kızımızsın. Kıymetini bilicez valla zor aldık." Gülerek söylediği şeye sırıttım.

"Şımartıyorsunuz hocam. O kadar da zor olmasa gerek. Takımında istenmeyen bir oyuncuya fazla da talip yoktu."

Şaşkınlıkla yüzüme baktı ve hafiften adımları yavaşladı. "Menajerin ilk başta fazla yoğunluk olduğu için bize 4 ay sonraya randevu verdi." Ne? Gerçekten haberim yoktu.

"Gerçekten mi? Asla haberim yoktu. Zaten teklifinizi görür görmez kabul etmeye hazırlanıyordum."

Söylediğim şey onu tekrar güldürmüştü. Xavi'den sonra gerçekten iyi gelmişti. Neşeli ve iyi bir teknik adamdı. Araştırmıştım. Biraz daha yürüyüp konuşurken kameralar zaten bizi çekiyordu. Takımın bulunduğu yemekhaneye yaklaştığımızda kameralar bizden önce içeri girdi. Yaklaştıkça içeriden gelen sandalye çekilme ve konuşma seslerini duyuyordum.

İçeri adımladığımızda ayaklanmayan bir iki kişi de ayağa kalktı. Hepsi bir ağızdan konuşup, gülümseyerek hoş geldin demeye başlamıştı. Hepsine gerçekten yetişmeye çalışıyordum. Zaten tanışıyor olduklarım sarılmış, bazıları sırtıma vurmuş, bazıları ise elimi sıkmıştı. Gayet samimi bir tanışmaydı asla korktuğum gibi olmadığı kesindi.

Tanışma faslı hafiften bittiğinde -hala bazı masalardan kişiler gelip hoş geldin diyordu- herkes yerlerine oturmuştu. Okan hoca teknik ekibin oturduğu masaya gitmiş, bana da masada benim için açılmış yeni yer olan Dries ve Lucas'ın yanına oturdum.

Leandra - Barış Alper Yılmaz fcHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin