Yıkık şehirde gün ışığı doğmuştu.Güneş küçük pencereden kızın gözüne yansıyordu.Kız hissettiği sıcaklık ile yavaşça gözlerini araladı.
Aralanan gözleri ile kolundaki saate baktı.Henüz sabah saatleriydi.
Danny tam kalkacakken odada bir cızırtı duyuldu.Odadaki hoparlörden geliyordu."Ses deneme evet,bu saatte sizleri rahatsız ediyoruz ama,çok önemli şeyler gelişiyor.Virüs hızlıca yayılıyor,bize de bulaşmasını istemeyiz.Bugün size birtakım testler yapacağız,virüse bağışıklı olup olmadığınızı öğrenmemiz gerekiyor.Bu yüzden herkes hemen giyinip yemekhaneye gelsin." dedikten sonra Jansonun sesi kesildi.
"Ne oluyor ya?" dedi kız söylenerek kendi kendine.Odadakiler çok telaşlı görünüyorlardı.
"Virüs mirüs yalan! Hani hiç virüs bulaşmış insanla da karşılaşmadık?" dedi odadaki bir çocuk sinirlenerek.
"Kardeşim sakin ol.Haklı olabilirler.Bırakalım da teste soksunlar bizi." dedi başka çocuk.Odanın kapısı henüz açılmamıştı.Danny hızlıca dolaba yöneldi.Onun için ayrılmış olan kıyafetleri aldı.Banyoya geçip giyindikten sonra kapının önüne gitti.
Kapı yüksek bir sesle açıldı.Kapı otomatik olabilirdi.Çünkü kapıyı güvenlikler açmamıştı kendi açılmıştı.Danny herkesi arkasında bırakıp hızlıca yemekhaneye doğru yöneldi.Arkadaşları hemen kızın yanına geldi.
"Günaydın Dan,neler oluyor?" dedi Newt uykulu sesiyle.
"Bilmiyorum galiba birşeyler oluyor.Bağışıklı olup olmadığımıza bakacaklarmış,ne anlama geldiğini inan bilmiyorum."
"Ben test falan istemiyorum.Ne malum bize zarar vermeyecekleri?" dedi Minho.
"Virüse karşı dirençli olup olmadığımıza bakacaklar.Ne işlerine yarayacak bilmiyorum." dedi Thomas.
"Ben gidiyorum." dedikten sonra Minho tam adımını atacaktı ki Alby onu tuttu.
"Napıyorsun bıraksana!"
"Dostum dur,bu insanları isyanla karıştırıyorsun galiba.Birşey yapacak olurlarsa hadlerini bildiririz."
"Aman be!" dedi çocuk Albynin onu tutan elinden kurtularak.
"Kötü niyetleri olduğunu düşünmüyorum.Ne olduğunu göreceğiz.Ve Alby'e katılıyorum." dedi Danny.
"Umarım öyledir..." dedi Newt.Herkes toplaştıktan sonra birkaç doktor ve eli silahlı korumalar ile Janson ortada belirdi.
"Arkadaşlar,korkulacak hiçbir şey yok.Bağışık olup olmadığınızı öğrenmemiz gerekiyor.Virüs bugün yarın bize de bulaşabilir."
"Peki tamam sonucumuz çıktı? Bağışığız ya da değiliz ne anlama geliyorlar?Neden bu kadar önemli?" dedi Danny.
"Bağışıksan virüs seni asla ele geçiremez.Ama eğer değilsen virüs beynini yavaş yavaş bitirmeye başlar.Bu devrede Deliliğin zirvesinde olursun.Kurtarılman imkansızdır." dedikten sonra Janson cebindeki kartı çıkartarak"Danny,sen benimle geliyorsun.Arkadaşlar siz de diğerleri ile ilgilenin."Janson neden Danny'i özel olarak çağırmıştı? Kızın içini korku ve heyecan sarmıştı.
"Danny birşey olursa hiç düşünmeden oradan kaçıp bizi bul." dedi Thomas.
"Birşey yapmaya kalkışırsa haddini bildiririm." dedikten sonra kız adamın yanına gitti.Yaklaşık 5 dakika yürüdükten sonra Janson elindeki kart ile cam kapıyı açtı.İçerisi çok garip bir yerdi.Ortam loş mavi ışık ile doluydu ve hastane kokuyordu.Bu koku bir yerden tanıdık geliyordu,isyanın binası da böyle kokuyordu.
İçeride 2 sandalye ve masa vardı.Ortam sorgu odasını andırıyordu.Masanın ortasında masayı ayıran bir cam vardı."Evet,otur şöyle Danny." dedi adam sandalyeyi işaret ederek.
Danny yavaşça oturdu.Janson da hızlıca karşısına oturdu.Merakla etrafını inceliyordu.
"Evet Danny,bana bildiğin tüm herşeyi anlatmanı istiyorum."
"Ne?Hani bağışık olup olmadığımıza bakılacaktı,bu da nereden çıktı? Ve doğru dürüst birşey de hatırlamıyoruz zaten."
"Evet bakacağız ama önce senden anlatmanı istiyorum.Labirentten nasıl çıktınız?Arkadaşınız nasıl öldü?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
infinite trials[𝚃𝚑𝚎 𝙼𝚊𝚣𝚎 𝚁𝚞𝚗𝚗𝚎𝚛]
Science FictionDanny ile arkadaşları yeni hayatlarına tam kavuştuklarını sanarlar iken başlarına gelecek olaylardan bir habersizlerdir.Janson ve ekibi onların sandığı gibi iyi bir insan değillerdir. Yıkık dökük şehirde hayatta kalma mücadelesi,acı kayıplar,arkadaş...