0.9

59 5 4
                                    

Damian: Jon

Damian: Hey orda mısın?

Damian: Tanrım, okuduğun görünüyor. Salak mısın Jon?

Jon: Nefes alamıyorum

Damian: Ne?

Jon: Senin kafan mı güzel? Nefes diyorum alamıyorum.

Damian: Soluyorsun işte Kent

Damian: Gerçekten bazen düşünüyorum

Jon: awww çok tatlısınn, bende seni düşünüyorum

Damian: Saçma sapan hareketlerinin sebebini

Jon: Saçma sapan hareketlerim sensin, kendini mi düşünüyosunn?

Damian: Elbette düşünüyorum.

*Damian yangın merdivenine tırmanırken telefonunu cebine attı ve hızlıca Jon'un odasına bakan tarafına doğru yükseldi.*

Damian: Beni ekiyorsun Kent.

Jon: Neden bahsediyosun Damian?

Damian camı tıkladı ve hafifçe camıın altı kısmını araladı. Jon yatağından zorla kalkıp ayaklarını sürüye sürüye esneyerek cama doğru ilerledi "Burda ne işin var?" Damian camdan içeriye girerek ellerini beline koydu ve Jon'u tepeden tırnağa süzdü "Görüyorum ki birileri buluşacağımızı unutmuş?" Jon homurdanarak sandalyesinin üzerindeki ince battaniyesini üzerine alırken peş peşe hapşırdı "Ah evet, nefes dahi alamıyoke- *Jon peş peşe hapşırmaya başlaması yüzünden konuşması yarıda kesilmişti.  Damian Jon'un odasının penceresini kapattı ve Jon'un hapşırması bitince Jon'u yatağına doğru omuzlarından tutarak götürmeye çalıştı. "Süper sağlamlığının kapatma tuşu yok mu Kent?" Jon'u biraz zor da olsa sürükleyerek yatağına götürünce derin bir nefes verdi Damian. "Var, yani normalde sanırım. sadece hastayım" Damian elleri belinde dudağını büzdü ve mırıldandı. "Demek öyle" Jon kıkırdayarak "Ne dedin? Ah sanırım ilerleme kaydediyoruz"Damian cebinden çıkardığı ufak bat-tabletine birkaç bilgi girdikten sonra Jon'a döndü. Jon anın gerginliğini ve sessizliğini fark edince ortamı yunuşatmak için burnunu çekerek konuşmaya başladı. "Üzgünüm, buluşacağımızı tamamen unutmuşum." "Kent bana bahanelerini sunmak için gücünü topla." Damian'ın lafının üzerine zaten yorgun olan Jon genzinin akmasını engellemek adına yastığını kabartıp kafasını rahatça yastığa koydu. "Demedi deme, ağır uykucuyumdur" Damian Jon'un armut koltuğuna gömülüp otururken bilmiş bir tavırla "aynı zamanda uykunda konuşuyorsun"  Jon yarı uykulu bir halde "Evime gizlice girmeyi bıraksan mı Damian?" diyerek homurdandı.  Damian katanasını gömülü olduğu koltukta canını acıtmasın diye masanın üzerine kabzasıyla birlikte güzelce yerleştirdi ve ellerini kafasının arkasında birleştirerek geriye doğru yaslandı. "Evine gizlice girmiyorum, bak girdiğimi biliyormuşsun" Jon hapşırmaktan kalınlaşmış sesi ile homurdandı. "Elbette biliyorum, annem seni görmüş, sende biliyorsun" Damian'ın anlık da olsa gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Çok ufak birkaç saniyeydi. Jon'un fark etmemesini umrak hemen kendini toparladı ve tek kaşını kaldırarak "Elbette bayan Lane'in beni fark ettiğini biliyorum."

Just give me a reason {Damian + Jon} {DCAU}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin