Bir gün tüm neşeli halimle bahçeye indim. O zaman 13 yaşındaydım. Gördüğüm manzarayla yere düştüm ve boğazımı yırtarak bağırmaya başladım.
Annem ve en küçük kardeşim Eloise kanlar içinde yatıyordu.
İlk gelen ablam ve Louis oldu. Sonra babam ve saraydaki herkes.
Onların ölümü adına bir yıl boyunca siyağlara büründük. Ben ve ikizim intikam yeminleri ettik. Babam asla eskisi gibi olamadı. Ablama bizim için her şeyini verdi. Eğitimiz için.
Ama biz kendimizi bir savaşçı olarak yetiştirdik, Louis açıkça, ben ise gizlice.
...
16 yaşındaydım.
Bir gün ikizim Louis'in odasına gidiyordum. Elimde bizzat onun "Senden ve Lila'dan sonra en sevdiğim şey" olarak adlandırdığı çilekli turtalar vardı. İçeri girdiğimde beyaz yatak örtüleri kıpkırmızıydı.
Hemen yanına koştum. Boğazı boydan boya yarılmıştı. Onu kollarımın arasına aldım.
Cılız bir öksürük attı kollarımda. "Lenora seni seviyorum. Ben hep burdayım, unutma." Elini kalbimin üstüne koydu. Sonra eli gevşedi ve gözlerinii kapattı.
Önceki Gece
"İçimde kötü bir his var. " dedim. "Benim de. Sanırım yarın bir tabak dolusu turta ziyan olucak." mutsuzken bile beni güldürmeyi başarıyordu.
...Şimdiki Zaman
Artık gülmüyordum. Louis'i unutmadım. Bir tek ablam ve ben kalmıştık. Ablamın odasına gittiğimde onu bulamadım. Tüm sarayı aradım. Yoktu. Hiç bir yerde.
" Prenses Lila yok! Herkes onu arasın. Bahçeye bakın ardından ormana ve şehire. Bulunana kadar kimse durmayacak." bu sözleri söyledim ve ardından, odama gittim. Kimler tarafından alındığını biliyordum. Gececiler.
Üstüme siyağ bir elbise giydim. Bu bir prenses elbisesi değildi bu bir suikastçı kıyafetiydi. Ardından bir peçe ve pelerin giydim. Kemerine hançerimi ve çift bıçaklarımı yerleştirdim, son olarak da ninja yıldızlarımı aldım. Ata bağlanan bir çantayı aldım ve içine gerekli şeyleri doldurdum. Parayla her şey elde edilebilirdi ama ne olur ne olmaz mantığıyla yiyecek ve temiz su koydum. Son olarak bir sırt çantası alarak içine bir peçe, bir pelerin, sargılar ve 2 takım daha koydum.
Çıkmadan önce bir kağıda küçük bir seyahate çıkacağımı, iki ay içinde gelmezsem endişelenmelerini yazdım ve yatağımın üstüne bıraktım.
Pencereyi açtım ve hiç kimsenin beni görmediğinden emin olunca atladım. Ardından yavaşça ahıra gittim, kişisel atım olan Eva'nın üstüne bindim, çantayı
bağladım. "Uzun bir yolculuğa çıkacağız kızım." ardından gökyüzüne baktım. Gece (kartal) geldi ve omzuma kondu. "Merhaba dostum. Ablam kaçırıldı, onu aramaya gidiyoruz. " Ardından ona bir eşarp verdim. Ablamındı.Her şey hazır olunca Gece biraz üstümde uçmaya başladı. Bana yol gösteriyordu. Kışın soğuk dondurucuydu. Pelerinime biraz daha sarıldım. Eva sisin içinde ormanda koşmaya başladı.
Ve hikayem böyle başladı.
Cidden Louis bölümünü yazarken ekran bulandı sanki.😭
Oylarınızı ve yorumlarınızı esirgemeyin. 🤍✨
Bu hikaye benim için çok özel. Umarım keşfedilir. 🥺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ablam Gidince
FantasiaBen Lenora, Aria'nın 3. varisi. Aynı zamanda Beyaz Elmas adıyla Aria'ya korku salmış suikastçı. Ablamı bulmak ve öldürülen 2 kardeşim ve annemin intikamını almak için geliyorum. Kapak tasarımı Prof-Graph