05.12.1986 Muğla
Cinlerin bastığı iddia edilen Kıbledere köyü ile alakalı köylülerin sorgu kayıtları,
-Ben Abdullah BASMALI köyde yaşananlardan dolayı oğlumu ve karımı kaybettim. Kendi halinde hiçbir problemi olmayan bir köyde yaşıyordum. Muhtar Bayram GEÇGİN tarafından Bizans'a ait altınların bulunmasına kadar...
+Her şey altınların bulunmasından sonra mı başladı? Daha öncesinde dikkatinizi çeken herhangi bir olay yaşanmadı mı?
-Muhtar yanında bir defineci ile geldi. Köyün çevresi hazinelerle doluymuş meğer. Bu defineci ile öğlen vakti köy kahvesinde tanıştık. Bize altınların çıkarıldıktan sonra hepimize dağıtılacağını söyledi. Definelerden kimseye haber vermememiz için ise aramızda bir akit yapacaktı! Akşam yanında büyükçe bir deriyle geldi. Elinde de antika keskin bir hançer vardı. Belli ki defineden almış getirmiş. Bıçağı görenlerin çoğu hazinelere hemen inandı! Akiti yaparken adımızı, baba adımızı yazdı bu deriye, şehadet parmağımıza bu hançerle kesik atıp deride adımızın yanına parmak bastırdı. Yazılar ya eski Türkçe yada Arapçaydı. Tam olarak bilemiyorum ikisini de okumayı bilmem rahmetli karım çok iyi bilirdi. Muhtarla köyden birkaç kişi akit yapmadılar. Altınları bulana kadar yaşadığımız en enteresan konu buydu.
Bu akitten 3-4 gün kadar sonra akşamüstü dağdan keçilerle dönerken bir tanesi kaçtı. Ben peşine doğru gittim. Sanki bana bişey gösterircesine durdu. Keçinin baktığı yerde Muhtarın bir sandığı taşların altına gizliyor olduğunu gördüm! Oysa bize söz vermişlerdi. Altınları hepimize paylaştıracaklardı. Hemen ordan ayrılıp keçileri köyün dışında yaptığım ağıla bıraktım. Ardından karanlıkta sandığın olduğu yere gittim. Tahmin ettiğim gibi çil çil altın! Muhtar kendine ayırmış... Altınları alıp muhtarın evine gittim. Kapıyı hanımı açtı. Muhtar aşağı inince, bak bu altınlara hepsi sana mı kalacaktı? Hani paylaşacaktık muhtar, dedim. Sandığın içini gören muhtar korktu, alın götürün hepsini ben altın istemiyorum sizin olsunlar Abdullah dedi. Ben altınları eve götürdüm ama muhtardan şüphelenmeye başladım! Ertesi gün yanında bir yabancıyla geldi. Bu yabancı geldikten sonra başımıza gelmeyen felaket kalmadı! Dursun amcayla Ayşe teyzeyi birileri öldürdü! 4 yaşında ki oğlumu beni eve kitleyip öldürdüler!
+Kim kitledi seni eve? Neden çıkamadın?
-Anlatılacak gibi değilki... Odanın kapısını kitledi birisi, farkedince anladım bişeyler olacağını muhtar eve girmişti! Sesini duyuyordum! Kapı açmaya çalıştım nafile... Camları tekmeledim kırılmaz oldular! Bir anda vücudum buz kesti, kıpırdayamaz oldum. Ağzımı dilimi bile oynatamıyordum! Önce oğlumu çıkardılar evden... Muhtar yere yatırıp ayaklarına bastı. Evladım avazı çıktığı kadar baba diye bağırıyordu! O adam baltayı önce ayaklarına vurdu! Oğlumun kollarını tek tek kopardılar! Fidan gibi budadılar evladımı... Baltayı son kez kaldırdığında kafasını kopardılar yavrumun! Gözleri bana bakıyordu! Hala baba diyordu!
+Oğlunuzun muhtar ve bu yabancı tarafından öldürüldüğünü gördünüz yani! İzlediniz tüm olayı...
-Keşke bununla kalsaydı! Karım içeriden avazı çıktığı kadar bağırıyordu! Yetiş Abdullah ırzıma geçecekler diye feryat ediyordu! Allahım bir insana bu zulmü nasıl reva gördüler! Karıma ne yaptılarsa oğlumun ardından da onu çıkardılar dışarı! Abdullah diye haykırıyordu! Sanki felç olmuştum. Karımı oğlumun yanına atıp sopalarla vurmaya başladılar! Kolu bacağı kırıldı kadının! Zalimler doymadılar! Doymadılar! Üzerine bidonla bişey döktüler, sonra yaktılar karımı! Onlar yanarken bu yabancı adam belli mesafelere kazıklar çakmaya başladı. Evdeki altınları almışlar sonradan farkettim. Hepsini karımın yanmış cesedine döktüler. Evladımı da üstüne atıp bidonda ki neyse onu boşalttılar. Bütün bidon bitmişti. Karım, oğlum ve servetim hepsi yanmaya başladı. Elimde küllerden başka bir şey kalmadı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yılanlar Meclisi Cin Hikayeleri
ParanormalTürkiye'de yaşanan paranormal olayların detaylı anlatımı... Yılanlar Meclisi Kitabımızdan...