10.08.1997 Yalova - Armutlu
Kendini yüksek bir mevkiden atarak intihar eden, cesedi parçalanmış ve eksik bulunan Burak YARIM olayında en yakın arkadaşı İsmail KAYA' nın sorgu kayıtları,
-Ben İsmail KAYA Burak'la çocukluk arkadaşıyız. Birlikte büyüdük neredeyse hiç kopmadık. Benden hiçbir şeyi saklamaz anlatırdı. Onu intihara sürükleyen olaylar bundan 5 ay kadar önce başladı. Burak korkusuz bir çocuktu, hava güzel olduğunda birlikte iskelede otururduk. O alkol alırdı ben kullanmıyordum. Burak' ın bırakması içinde çok uğraştım ama olmadı. Bazı geceler köye dönerken tarlalara girip ihtiyaç görürdü.
+İhtiyaç olarak neyi kastediyorsun?
-Yani çişini yapardı. İnancımdan ötürü incir ağacının dibine yapmamasını söylerdim. Hani anlatırlar ya incir ağacının dibine işemeyin cinler musallat olur diye. Ondan dolayı... Burak inadıma incir ağacını bulur dibine işer üstüne de cinlerle konuşuyormuş gibi dalga geçerdi. Köy yolu biraz ürkütücüdür. Mezarlık önünden geçerek eve giderdik. Burada da mezarlıklara selam verip kahkaha atardı. Benim içim ürperiyordu o bunları yaparken, bu halimi görünce de benimle dalga geçiyordu!
Bir gece köye dönerken caminin bahçesinde dayıların oturduğunu gördük. Nereye gittiğimizi sordular. Muhabbete başladık masalarına oturduk. Halleri hiç hal değildi! Özellikle Burak'la konuşuyorlardı. Adamların yüzlerine bakarken tansiyonum düştü sandım bir an çünkü sürekli yüzleri hareket ediyordu. Aralarından simsiyah sakalı olan Burak'a öyle kinle bakıyordu ki anlatamam. Ben bir an bu adamın sakalının üzerine taşan sivri dişleri olduğunu gördüm. Panikledim! Bu halimi görüp bana döndü... Nasıl farketti anlayamadım ama gördü. Kafasını sağa doğru yatırdı beni izlemeye başladı! Ben tedirgin olup Burak ı izlemeye başladım. Önüne çay koymuşlardı. Sürekli iç diyorlardı. Kafamın ensemden titrediğini hatırlıyorum o an... Anlattıklarını dinlemeye başladım defineci üç kişiden bahsediyorlardı. Girdikleri mağarada kazı yapan üç kişiden biri sırtına Kuran bağlamış, birinin ağzında zemzem suyu varmış, üçüncü kişi ise ifridlerden korkmayan biri olduğu işin hiç bir tedbir almamış. Mağaranın içerisine kazı yaptıkları anda normal insandan çok daha uzun biri girmiş insan azmanı gibi... Uzun boylu sakallı adam ilk sırtında kuran olan adama saldırmış dualar ederek mücadele etmeye çalışan bu defineci kaçabilmiş. Bu adamın geldiğini gören fakat ağzında zemzem olduğundan konuşamayan defineci kaçacakken içeri giren adama yakalanmış. İçeri giren ifridmiş ağzını adamın kafasını tutacak kadar açınca defineci ağzında ki zemzemden birazını bunun ağzına tükürmüş. İfridin ağzı yanmış. Kalanını da yüzüne püskürtüp suratını yakmış. İfrid bu adamı bırakmış ama üçüncüsü de diğer elindeymiş. Zamanında cinlerle hep dalga geçen bir adammış. Zaten define haritasını getiren arkadaşlarını bu işe sokanda o kişi... Adamlar anlatırken Burak ın yaptıklarıyla aynılarını yapan bir adam olduğunu farkettim. Adamın çığlıkları geceye karışmış parçalanarak ölmüş... Hikayeyi dinleyince adamların o mağaradaki defineciler olduğunu düşündüm. Soluma döndüğümde sakallı adamın ağzı çenesi masaya değecek kadar açılmıştı! Ağzı ve yüzünün sol yanı yanıktı! O zaman anladım ki cinler bizi masaya oturtmuş... Korkuyla kalktım Burak ı kolundan çekip ayetel kürsü okumaya başladım. Arkama bir cesaret baktığımda adamlar yoktu! Burak'a sen bizi ne işlere karıştırdın çarpılacaktık onlar üç harfliydi dedim ama nafile benimle dalga geçti. Evlerine gittik Burak ı odasına çıkardım. Evime gitmeden sokağı kontrol etmek istedim sonuçta gecenin 3 ü adamlar cin değilse bile üçünün gücü bana yeter! Perdeyi aralayınca karşı kaldırımda beklediklerini gördüm. Omuzları geniş boyları uzun hafif kambur bacakları ince üç kişiydi. İnsan olmadıklarına orada kanaat getirdim! Perdeleri kapatıp Burak'a bu gece onlarda kalıp kalmayacağımı sordum. Korktun mu lan? Diyerek gülmeye başlayınca adamlar dışarda bizi bekliyorlar dedim. Bunu duyunca sinirden delirdi. Üzerinde hep bıçak taşır. Perdeyi sonuna kadar açtı, aman Ya Rabbim! Gözlerimizin içine bakıyorlar her biri camın bir kenarını tutmuş! O kadar sinirliler ki anlatamam! Bildiğim tüm duaları okumaya başladım. Burak korkudan bayıldı. Aralarında hikayeyi anlatan bana Burak ı işaret ediyordu. Eli yılan derisi gibiydi. Korkudan sesimin çıkmadığını hatırlıyorum perdeyi kapattım. Burak' ın kolunu sımsıkı tutup gözlerimi de kapadım... Sürekli dua ediyordum ki ezan sesi geldi. Biraz korkum dağıldı. Güneşin doğduğunu da görünce evden çıktım. Köy meydanına geldiğimde cemaat sohbet ediyordu. Gece oturduğumuz masada içi kan dolu bir bardak vardı kimse farketmemişti. Bende onlar görmeden derenin içine attım bardağı. Öğlene doğru Burak geldi. Keyfi yerindeydi "dün gece neler oldu lan! nasıl gülüyorsun hala?" dedim. Hatırlamıyordu. Hatta bana da çıkıştı yalanında bir sınırı var diye! Ben akşam olmadan Bursa'da ki amcamlara gitmek için evden izin alıp Armutludan otobüsle ayrıldım. Kimseye bir şey anlatamadım tabi. Benimle her şeyi yaşayan kişi ise hiç birini hatırlamıyordu... Allahım nasıl korkunç bir geceydi! Kendi kendime 40 gün Armutlu yasağı koydum. Amcamlarda şahittir çok bunaldım, burada kalabilir miyim diye rica minnet misafir oldum.
![](https://img.wattpad.com/cover/366680957-288-k558110.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yılanlar Meclisi Cin Hikayeleri
ParanormalTürkiye'de yaşanan paranormal olayların detaylı anlatımı... Yılanlar Meclisi Kitabımızdan...