Haberci

14 3 7
                                    


Biri beni geriye doğru çekmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Biri beni geriye doğru çekmişti. Neye uğradığımı şaşırmıştım, her ihtimal geliyordu aklıma. Arkama döndüğümde karşımda Efe vardı. Onu gördüğüme ilk defa çok sevinmiştim.

- '' Işıl seni arıyordum, burada mıydın.'' Sesi fazla yüksek çıkınca elimle ağzını kapatıp susmasını söyledim. Arabanın kapısı açılmıştı, o adam bize doğru geliyor olmalıydı. Ayak sesleri gitgide yaklaşıyordu. Kalbim çok hızlı atıyordu. Gözlerimi sıkıca kapadım, birden telefon çalmaya başladı. Panikle gözlerimi açtım. Efe'ye baktım onun telefonu değildi. Telefona cevap vermeden ayak sesleri uzaklaşmaya başlamıştı. Arabanın kapısı kapanmıştı. Gidiyor olmalıydı. Yavaşça çıkıp baktım gitmişlerdi.

- '' Kimdi o adamlar, Neden onlardan saklanıyorduk?'' Efe tekrardan konuşmaya başlamıştı.

- '' Bilmiyorum, hava almaya çıkmıştım ve az kalsın senin yüzünden yakalanıyorduk.'' Diye üstüne gidince yüzü düşmüştü. Çöpe doğru yaklaşıp atılan poşetlere uzandım. Ağırlardı, tek başıma kaldıramıyordum. Efe'ye dönüp:

- '' Trip atman bittiyse yardım edebilir misin.'' Diye sordum. Yanıma gelip bana yardım etti. Poşetleri yere indirmiştik. Çantamı yere koyup poşetleri yırtmaya başladım. Bunlarda neydi böyle? Bir sürü yırtılmış kıyafetler, ayakkabılar vardı. Bunun için buraya gelmiş olamazlardı. Poşetleri tekmeleyip sinirle yürümeye başladım. İçeri girip Gülşah'ı bulmam lazımdı. Kalabalığın arasından geçerek masaya ulaştım. Gülşah, Hakanla dans ediyordu, benim geldiğimi görünce yanıma geldi.

- ''İyi misin? Yüzün bembeyaz olmuş.'' Diye bağırdı kulağıma. Gitmek istiyordum bu kadar eğlence yeterdi. Gidelim dedim ona sonunda çıkıp evin önüne gelmiştik. Arabadan inip hiçbir şey demeden yürümeye devam ettim. Efe arkamdan gelip beni durdu.

- '' Işıl, sen gittikten sonra çöpten çıkan poşette bunu buldum. Aradığın şey sanırım bu.'' Elime bir flaş bellek tutuşturmuştu. Aslında bir şey aramıyordum sadece merak etmiştim. Yine de alıp ceketimin cebine koydum. Sanırım biraz fazla üstüne gelmiştim. Gülümseyip içeri girdim. Gülşah çoktan kendini yatağa atmış sırıtıyordu.

- '' Bakıyorum da birileri çok mutlu.'' Bende gidip yanına uzandım ne gündü ama. Biraz yatak muhabbeti yaptıktan sonra uyku bastırmıştı. Üstümde büyük bir ağırlık vardı belli belirsiz bir müzik sesi geliyordu. Gözlerimi yavaşça açıp tavanı izledim. Gülşah uyanmış makyaj yapıyordu. Yatakta doğrulup uykumun açılmasını bekledim. Uyandığımı görünce gülümsedi.

- '' Sen sormadan ben söyleyeyim hayatım, Hakan'la dışarıya çıkacağız. Oradan da eve geçerim. Yine kalmaya geleceğim ve söz sana daha çok vakit ayıracağım.'' Mahcup bir şekilde söylemişti ama sorun yoktu.

- '' Sorun yok canım benim eğlenmene bak lütfen.'' Sarılıp makyajına devam etti. Son kez aynaya bakıp bana döndü. Sarıldıktan sonra uğurlamak için kapıyı açtım. Kapının eşiğinde bir mektup vardı. Bu da neyin nesiydi böyle? Uzanıp mektubu aldım. Gülşah gidince kapıyı kapatıp mektubu açtım. Bir iş teklifiydi. İNANAMIYORUM!! çok heyecanlıydım. Bir fabrika da kimyager olarak iş teklif edilmişti. Kimin gönderdiğini bulmak için kâğıdı iyice inceledim. Aldinç Kimya yazıyordu. Altında da adresi vardı bugün öğleden sonra için konuşmaya gidecektim. Hemen koşup duşa attım kendimi. Kirli değildim o yüzden yıkanıp çıktım hemen. Ne giyeceğimi düşünmeliydim. Gri eteğimi ve gömleğimi çıkardım. İlk iş görüşmesi için gayet uygundu. Gömleğimi güzelce ütüleyip üstüme giyindim. Hafif bir makyajla yüzüme renk gelmesini sağladım. Son dokunuş parfümdü. Beni etkileyen en önemli şeylerden bir tanesiydi parfüm. Çantamı alıp taksi çağırdım. Yol gittikçe gidiyordu, ormanlık bir yola sapıp devam ettik bir fabrika gözüküyordu. İki bloktan oluşuyordu. Bir tanesi demir kapıyla çevrilmişti ve kapısında şifreli kilit vardı. Taksiden inip yürümeye başladım. Beni karşılamak için karşıdan kadın geliyordu.

- '' Merhaba efendim hoş geldiniz, isminiz nedir?''

- '' Merhaba Işıl Sağlam ben, iş görüşmesi için gelmiştim.'' Deyince eliyle yol göstermeye başladı. Büyük bir bahçeden geçip içeri girdik. Asansöre bindiğimizde alt kata indiğimizi fark ettim. Normalde patronların odası üst katlarda olurdu. Pek fazla umursamadım. Asansörden indiğimizde kadın odayı gösterip, geri dönmüştü. Derin nefes alıp kapıyı tık tıklattım. İçeri girdiğimde arkası dönük koltukta oturan birisi vardı. Odayı kaplayan bir parfüm kokusu vardı. Zevkli adam diye geçirdim içimden. Boğazımı temizledim, sağır mıydı acaba? Ayağa kalkıp bana döndü. Genç, uzun boyluydu. Değişik bir havası vardı. Aradığını bulmuş gibi renkli gözleriyle çok derin bakıyordu. Öyle bakmasına dayanamayıp gözlerimi kaçırdım. Yaklaşıp elini uzattı.

- '' Hoş geldin Işıl, bende seni bekliyordum. Otur lütfen.'' Deyince elini sıkıp oturdum. O da karşıma geçip oturmuştu.

- '' Biz gördüğün üzere kimya üzerinde çalışıyoruz ve senin gibi genç kimyagerlere iş imkânı sunmaktayız. Öğrendim ki üniversiteden başarıyla mezun olmuşsun.'' Kafamı sallayıp evet dedim sözlerine devam etti.

- '' Sana iş hakkında bilgi verecekler, etrafı da gezdirirler. Benim tek bir kuralım vardır. Ben bana itaatkâr insanlarla çalışırım. Bana olan sadakatin işten bile önce gelmelidir Işılcığım.'' Sorur sorar gibi bakmıştı bana.

- '' Tabi ki merak etmeyin.'' Diye gülümsedim. Ayağa kalkıp tekrardan elini uzattı. Tam unutmuştum ki tekrardan aklıma geldi.

- '' Kusura bakmayın heyecanla sormayı unuttum, isminiz neydi?'' neden daha önce sormamıştım ki sanki.

- '' Adım Demir Aldinç.'' Utanarak tebessüm ettim.

- '' Eğer bugün işe başlamayacaksam izninizle ben gideyim?'' diye soru sordum.

- '' Sana iş hakkında gerekenleri öğrettikten sonra gidebilirsin yarın işe başlayabilirsin. Seninle daha çok görüşeceğiz.'' Gözlerimin tam içine bakarak konuşmuştu. Teşekkür edip odadan çıktım. Asansörü bulup yukarı çıkmam lazımdı. Tam asansöre binecekken bir oda çarptı gözüme, siyah kapılı ve aralıktı. Kimse var mı diye kontrol edip gizlice içeri girdim. Karanlıktı ve tozluydu. Tozdan öksürmeye başladım elimle duvardaki ışığı yakmıştım. İçi boş kutular vardı. Tam arkamı dönüp çıkacakken kapının arkasında bir sürü kırmızı çarşaflar vardı. Onları görünce olduğum yerde çakılı kaldım.

Bir bölümün sonuna daha geldik arkadaşlar. Yorumlarınızı bekliyor olacağım.

Sizce Işıl'ı neler bekliyor?

DEVAMI GELECEK..



Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 10 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ALIŞILMIŞLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin