Yuta hala ağlıyordu ama titremesi kesildi. Yatağın ortasında uzanırken derin nefesler alarak Jaehyun'a baktı.
"O h-halde yapmamız gereken şeyi hemen yapalım ve beni yalnız bırak. Midemi bulandırıyorsun."Jaehyun tekrar güldü ve kendi pelerinini çıkarmak için hareketlendi.
"Çok şımarık küçük bir şeysin. Karşımda bu şekilde konuşmaya cüret ediyorsun." Pelerini yere bıraktı ve gömleğin düğmelerine geçti. "Sevimli."Yuta solgun ince bacaklarını kendine çekti ve dirsekleri üzerinde doğruldu. Soyunan Jaehyun'u izlerken konuştu.
"Neden konuşmayacak mışım? Ben de bir prensim."
Hala ondan korkuyordu ama istese bile kendisine zarar veremeyeceğini söylediği için devam edecekti ama prensin çıplak bedenini gördüğünde sustu.Jaehyun tamemen soyunduğunda Yuta'nın kendisine baktığını ve incelediğini fark edince durdu. Ona izin verdi. "Gördüklerini beğendin mi?"
Yuta başını yana çevirdi ve somurttu. Gerçekten de onun göze hitap eden güzel bir bedeni vardı. Ork prensi olsa da Elf genleri onu kutsamıştı.
"Beğenmedim."Jaehyun yeniden güldü. Küçük peri onu tahmin ettiğinden de çok eğlendiriyordu.
"Ama ben seni beğendim."
Yuta'nın ayaklarını kavrayıp hafif bedenini sürükleyerek kendisine yaklaştırdı. Ardından ince bacaklarını iki yana açtı. Kumaş parçasını çekti ve yırttıktan sonra oğlanın bedeninden ayırdı.
Yuta'ya göre kirli olan büyük parmaklarıyla onun kalçasını okşadı. Gözleri perinin belinde ki zincire odaklandığında konuştu.
"Bu parçayı sevdim, kalabilir."Yuta, adamın büyük ve fazla sıcak elleri çıplak bedeninde gezinirken gözlerini kapattı. Zevk almak istemiyordu. Halkını avlayıp öldüren, köleliğe mahkum eden hatta yiyen iğrenç bir yaratığın kendisini iyi hissetirmesini kesinlikle istemiyordu. Neyse ki adamın sikini görmüştü ve o şey içindeyken zevk alacağını asla düşünmüyordu. Acı verecekti ama zevk almasından iyiydi.
Jaehyun dokunuşları altında kıvranıp hızlı hızlı nefesler alan periye bakarken heyecanlıydı.
Güzel periyi kralın yanında otururken gördüğü andan itibaren istediği şey buydu. Ona dokunmak."Kanatlarını görmek istiyorum. Çıkar onları, nasıl yapıyorsan."
Jaehyun talep etti ve ellerini oğlanın yumuşak bedeninden ayırdı.Yuta sıcak eller bedeninden ayrıldığında gözlerini açtı ve yutkundu.
"Hayır! Onlar çok hassas. Senin gibi bir barbar dokunamaz."Jaehyun oturdu ve Yuta'yı kucağına çekti. Büyük ellerinden biriyle oğlanın küçücük belini tutarken onun güzel yüzüne bakıyordu.
Parmaklarının tutuşunu birazcık sertleştirdi.
Peri hemen sızlandı ve kıvrandı.
"İstersem seni çıplak ellerimle ikiye bölerim güzel Peri. Yani.."
Uzandı ve Yuta'nın biçimli burnuna dişlerini sürttü. "Olabildiğince nazik olduğumu bilmelisin."Yuta belinde ki tutuş gevsediğinde kendini rahatlattı ve kanatlarını ortaya çıkardı. Gümüş, şeffaf ve mor karışımı güzel kanatlar Yuta'nın arkasında belirdi.
"Çok süslü, Sana yakışıyor."
Jaehyun elini uzattı ve prensin sol kanadına dokundu. Elini çektiğinde parmaklarında parlak toza benzeyen bir şeyler vardı.
"Siktir bu şeyleri hiç sevmiyorum."
Elini Yuta'nın yanağına sildi.Yuta gücenmis görünüyordu.
Jaehyun'a sulu gözlerle baktı.
"Neden sevmiyorsun? Çok güzel öyle değil mi?"Jaehyun yüksek sesle güldü.
"Gerçekten bunun için mi ağlıyorsun?"Yuta'nın kaşları çatıldı ama gözleri hala ıslaktı. "Perilerin kanatları onların sahip olduğu en değerli şeydir. Böyle söylemen çok kaba."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez 'YuJae 🔞
FanfictionPeriler büyülü yaratıklardı, diğer tüm ırklarla çiftleşip çoğalabilen nadir bir tür. Çok fazla saldırıya uğrayıp avlanmalarının sebebi de temel de buydu. İşte bu yüzden Peri Kral, Ork prensi ile bir anlaşma yaptı. Değerli tek oğlunu onunla evlendire...