2. Bölüm

11 2 1
                                    

İyi okumalar dilerim

Neva Işık;

   Baş ağrısı ile gözlerimi açtığımda bedenimin kalan yerlerinin ağrısıda eklenmiş. Nerde olduğumu anlamam için birkaç saniye kendime gelmeye çalıştım. Oturma odasındaydım. Önümdeki masada bana bakan boş bira şişeleri ile gece sarhoş olup sızdığımı anladım. Evin her tarafında bişiler vardı. Yere beyaz bir tabaka gibi serilmiş dosyalar, duvara desteklenmiş deste deste kitaplar, renksiz ve ruhsuz evime renk katmak istercesine her yere saçılmış rengarenk giysiler ile evin artık toplanma zamanı geldiğini işaret ediyordu. Derin bir nefes alarak yerimden kalktım. Belimi ve boynumu kıtlattım. Evi temizlemeye başlıyacaktım tabiki elimi yüzümü yıkaktan sonra.

•      •      •      •      •       •       •       •       •       •      •

        
        Etrafı temizlemiştim. Diz üstü bilgisayarımı ve gerekli olan dosyaları alarak mutfak balkonuna geçtim. Sert bir  kahve yaparak dosyaları karıştırmaya başladım. Asena ile ilgili dosyayı açtım ve bilgilere tekrar bakmaya başladım. Dün gece patlatılan kulüpte Mert'ten bilgi alması için Selin' i tehtit etmişti. Fakat Nemisa adındaki bir seri katil yüzünden bu plan suya düştü. İşimize gelmişti aslında bu Nemisa'nın yaptığı şey.
    Asena Yılmaz en azılı katillerden biriydi. Mert Karayel ise polisti ve Tarık Akyıldız hakkında bilgiler sadece onda vardı. Yani birçok kişi öyle biliyordu.
      Tarık neden bu kadar değerli diye düşünüyorsanız şu yüzden; Tarık, Asena'yı yaratan kişiydi. Asena'yı küçük yaşlarda ailesinden zorla alıyor ve denek faresi olarak kullanıyor. İnsanları bırak herhangi bir canlının üstünde kullanılmaması gereken kimyasalları acımasızca Asena'nın üstünde deniyordu. Uzun süre uğraştığı bir buluşuda Asena'nın üstünde denemekten geri kalmadı tabiki. Beynine çip taktı. Herşeyi ordan yönetiyordu. Yakın zamanda Asena'nın işlediği bir cinayette çip arıza veri ve yakalandı. Sorgu odasına alındığında bütün suçu Tarık'a attı ve serbest bırakıldı. Tarık ise hapse girdı. Bir anda Asena'nın daha önce işlediği cinayetler bir bir açığa çıktı ve Tarık bu sefer kendisi itiraf etti "Hepsini ben yaptım o sadece benim kobay faremdi." diyerek. Asena'da bir süre hapis yatı fakat sonrasında para cezasına çevrildi ve serbest kalıdı.
    Bu işte bir iş vardı belliydi fakat ne olduğunu kimse bilmediği ve somut bir kanıt olmadığı için kimse sesini çıkarmıyordu maalesef.
    Tarık'ın yaptığı çipe ulaşabilmiştim ama şifreyi kıramıyordum. Tarık o kadar zekice bir sistem kurmuştu ki; şifre katmanlardan oluşuyordu ama her yanlış girilen şifre ile katmanlar belirsizce artıyordu ve bütün şifreler tek kullanımlıktı. Yani bir tanesinin şifresini çözüp diğerini yanlış girersen ilk bulduğun şifreninki de değişiyor yanlış girdiğin şifreninki de değişiyor katman sayısı da artıyordu.
     Kodları yazmaya devam ederken benim yazdığım kodlardan farklı kodlar yazılmaya başlayınca kaşlarımı çattım. Kodları silemeye çalıştım. Silinmeyince ellerimi klavyeden çekmiştim ama kodlar yazılmaya devam ediyordu. Bir anda ekranda garip bir sembol belirdi. Daha önce hiçbir yerde böyle sembol görmemiştim. Ben olayı idrak etmeye çalışırken robotik bir ses konuşmaya başladı."kodlar çok zormuş değil mi?" Demişti ve kısa bir dede gülüşü yapmıştı. Devam etti. " Ah Nemisa'm böyle salak bir insanoğlunun bedeninde olduğun için acıyorum." Bu kimdi de bana salak diyordu. Sırası değil Neva kendine gel. Tekrar aynı ses konuşmaya başladı. "Uzun yıllar sonra seni tekrardan dehşet yaratırken görmek çok iyi geldi mon ours de sang." Bu sefer hüzünlü çıkan sesiyle söylediği şeyler içinde bir üzüntüye sebep oldu. Bir süre durdu gittiğini düşündüm fakat gitmemişti. "Seni çok özledim. Bir yol bulucam, seni yanıma alıcam ve seni Lilith'im yapıcam." Demisti. Bu sefer gerçekten gitmişti. Sembol kayboldu ve kodların olduğu ekran geri geldi. Neler olduğunu anlayamamıştım. Nemisa,Lilith, insanoğlu bu her kimse insan olmadığını anlamıştım. Bir insan böyle konuşamadı. İçimi bir hüzün kaplamıştı. Sanki içimde biri vardı ve ağlıyordu. Garip hissetmeye başlamıştım. Hüzün gitgide öfkeye döndüğünü hissediyordum. Başım dönmeye başlamıştı ve çok geçmeden de bilincim kayboldu.

•     •     •     •     •     •     •      •      •      •      •       •

Nemisa;
   Canım yanıyordu. Çok özlemiştim onu. Canımı asıl yakan şey ise ona sinirlenip elimin tersiyle herşeyi iterek yeryüzüne inmistim ve bu bedene girmiştim. Bu bedene girmeme yardım eden kişi ölmüştü. Öldürülmütü. Bu bedende sıkışmıştım. Ne yapicam bilmiyorum. İçimdeki sınırı ve öfkeyi katliam yaratarak dindirmeye çalışıyorum ama olmuyo içimdeki ates sönmüyor. Bu bedene girerken bir yemin etmiştim. Ona kavusana kadar bu bedende kan yağmuruna devam edicem ve asla durmicam. Bedeni kendi hakimiyetim altına almıştım. Hızlıca odaya gittim. Giysi dolabını açarak genelde cinayet işlerken giydiğim siyah tulumu giydim. Belime silahlar ve bıçaklar ile dolu bir kemer taktim. Ayağımada beyaz boğazlı ve tüylü botları gecirdim. Saçımı da sıkı bir at kuyruğu yaptım. Bu akşam gerçek bir kan yağmuru olacaktı.Herşeyi yıkıp gecicektim.
Evden bir hışınla çıktım. Ara sokaklarda bağıra bağıra birlikte insanların ruhlarına işkence ederken söylediğimiz şarkıyı söylemeye başladım.

"I am still their voice that gets stuck in your head"
"Ben hâlâ onların kafana takılan sesiyim"

"I am me"
"Ben benim"

"And I have come to fucking scare you to death"
"Ve seni ölesiye korkutmaya geldim"

"Because that's what you deserve you disgusting piece of shit"
"Çünkü hak ettiğin şey bu seni iğrenç pislik"

Bu şarkıyı çok seviyordum. Onun sesiyle bu şarkıyı dinlemek o kadar güzel geliyordu ki. Öldüreceğim ilk kişinin evine gelmiştim. Bugün yaklasik 9-10 kişi öldürmeyi planlıyordum. Psikolojik olarak ona baskı kurmak için şarkıyi söylemeye devam ettim ama bu sefer şarkının ortasından başladım.

"We've been defeated,"
"Bizim yenildiğimizi düşünüyorsunuz"

"But we're here to stay"
"Fakat kalmak için buradayız "

"Forever and always"
" Sonsuza dek ve her zaman

"We've been through everything"
" Biz çok şey yaşadık"

"And we all have our scars"
"Ve hepimizin kendi kusurları var"

"We may be broken but you"
" Kusurlarımız olabilir"

"BUT I WILL KILL YOU ALL!"
"Fakat hepinizi öldürücem."

Sonunu hep değiştirildi. Bende bu şekilde alışmıştım. Böylesi daha güzeldi. İlk avım sesimi duyduğu için irkilmisti ve korkmuştu beni görünce. Silahını doğrultum. Tam alnının ortasına sıktım. Bir kere, iki kere üç ,dört, beş takı öldüğü için içim rahat oluncaya kadar. Onu orda bıraktım ve yeni avımın evine doğru yola çıktım. Bu sefer ıslık çalıyordum. İçimdeki öfke asla dinmemisti. Kurbanlarım bittiğinde öfkeminde bitmesi umuduyla katliamlara devam etmek için yola koyuldum. Bu gece uzun olacaktı belli olmuştu.

•       •      •      •     •     •     •     •     •     •      •       •

Herkesi öldürmüştüm. Bir gram olsun içimdeki sinir gecmemisti. Bı kurbanım beni görünce çatışma çıkarmıştı ve karnımla bacağımdan vurulmustum. Acı hissetmiyordum. Beden benim değildi. Bir uçurumun kenarına gelmiştim. Çığlık çığlığa bağırıyordum. Bana yardım etmesi için ona yalvarıyordum. İblisime yalvarıyordum. Dizlerimin üstüne çökerek ellerimi alnımda birleştirerek ağlamaya başladım. Kulaklarımda bir ses uğurldadı. "Lilith'im lütfen yalvarmaya son ver böyle görmek istemiyorum seni. Söz veriyorum bir yol bulup seni yanıma alıcam ama güçlü olup dik durmalısın. Sana ben yalvarmayı oğretmedim. Ayaklarına kapananları dahi öldürmeyi öğrettim. Ayrıca bulunduğun bedeni öldürmeye dahi çalışma o beden ölürse diğer ruh ayrılacaktır fakat sen o bedende sıkışıp kalicaksın" duyduklarım ile iyice afalladım ne yapacağımı şaşırdım. Gözyaşlarımı sildim ve başımı gökyüzüne kaldırdım." Ne yapicam peki bana bir yol göster." Demiştim ağlamaktan çatlayan sesimle  "Sadece bulunduğun bedeni zorlama ve yaşaması için tanrıya dua et." " Tanrı benden nefret ederken ondan bişi isteyemem." " Sen bana tapıyorsun bana dua ediceksin Lilith." Demişti.Doğruydu, ona tapıyordum. " Tamam edicem" demistim. Sesi kesilince gittiğini anlamıştım. Beni izlediğini biliyordum o benim tanrımdi. Kendi kendime son sözlerimi söyledim."seni seviyorum mon diable" ve bedenin yönetimini Neva'ya bırakarak biraz dinlenmeye çekildim.

•      •       •      •      •     •      •     •     •      •       •

Umarım beğenirsiniz.

Düzenlenicektir.
  
Bölümde geçen sarkı;
Devil's Night- Motionless in white

Katil Heryerde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin