Tolga ve Kaan hastaneden içeri girdiklerinde direkt acil kısmına girmişlerdi. Leyla onları görünce ayağa kalktı. Tolga "nerede Ömer?" Diye sorduğunda, kız ağlamaktan akan burnunu silip odayı gösterdi. "İçeride, muayene ediyorlar." Dedi. "Neyi varmış?" "Bilmiyorum bir şey demedi ama dövmüşler sanırım."
Tolga kafa sallayıp, kendini sakinleştirmeye çalışan kızın yanına gitti. "İyi misin Asiye?" Diye sorduğunda, kız "İyim iyi. Endişelendim biraz ama Ömer işte." Dedi. Tolga yanına oturduğunda Kaan da yanlarına geldi ve "Geçmiş olsun Asiye." Dedi. Kız ona gülümseyip "Çok sağol Kaan." Dediğinde, Tolga kaşlarını çattı. Bu kadar samimi olmasına anlam vermedi.
Kaan "ben bir telefonla konuşup geliyorum." Dediğinde, Tolga "Tamam." Dedi ve Kaan yanlarından ayrılıp koridorun sağ tarafına ilerledi. Berk'i arayıp haber verecekti ama endişelenmesinden korkuyordu. İsmini bulup üstüne tıkladı ve kulağına götürdü. Bir süre açılmayınca kapattı ve tekrar denedi ama yine açmamıştı. Mesaj atacakken Tolga "Muayene bitti Kaan. Ömer'i göreceğiz." Dediğinde telefonu kapatıp onun peşinden gitti. İçeri girmekte tereddüt etse de herkes girdiği için gitmiş bulundu.
"Geçmiş olsun kardeşim. İyi misin?" Ömer içeri girenlere bakıp Tolga'ya döndü ve "Sağol. İyi sayılırım." Dedi. Gözünün altında bir morluk vardı, dudağı patlamış ve kaşı yarılmıştı. Leyla başucuna gelip elini tuttu ve "çok korktum Ömer ya." Dedi. Ömer "Sorun yok sakin olun." Dediğinde, Asiye başucuna oturup saçlarını okşadı. "Şimdilik susuyorum ama eve gidince hesap soracağım." Dedi ve Ömer gülümsedi.
Tolga "Kim yaptı bunu sana?" Diye sordu. "Birkaç tane piç. Bulursam bacaklarını kıracağım." Asiye "Ömer yeter. Saçmalama artık." Dedi. Tolga "Sen nasıl geldin buraya?" Diye sordu. Ömer "bir taksici buldu. Sonra yardım etti sağolsun." Dedi. "Çok şükür ya. İyi ki getirmiş seni buraya." Leyla konuştuğunda Ömer kafa salladı ve elini yavaşça çekip çenesini kaşıdı. Kız gözlerini kaçırıp iç çekti.
Ömer geldiğinden beri sesini çıkarmayan çocuğa bakıp "bunun ne işi var burada?" Diye sordu. Tolga "benimle Ömer." Dediğinde, Kaan "Geçmiş olsun." Dedi. Ömer bakışlarını ondan çektiğinde
"Doktor ne dedi?" Diye sordu Asiye. Ömer "Biraz dinlenip sonra çıkabilirmişim." Dedi. Asiye "iyisen çıkalım artık. Hem bizimkiler de merak etmiştir, saat geç oldu." Dedi ve kardeşinin kolundan tuttu. Tolga da yardım ettiğinde, yavaşça ayaklanıp odadan çıktılar.
Sabah okul için uyandı ve yerinden doğruldu. Eliyle yüzünü sıvazlayıp yataktan çıktığında, yastığının altındaki telefona baktı. Dün gece erken uyuduğu için gelen bildirimleri ve aramaları görmemişti. Kaan'dan gelen 2 aramayı görünce kaşlarını çattı. Üst üste aramış ama mesaj atmamıştı. Nasılsa okulda görürüm diye düşünerek telefonu kapattı ve yataktan çıktı.
Banyoya girip işlerini halletti ve kıyafetlerini giydi. Çantasını da alıp aşağıya indiğinde, mutfaktan gelen sesleri duydu. Önce tezgahın başında peynir kesen adamı gördü, sonra da masanın başındaki kadını.
Kaşlarını çatıp hızla içeri girdiğinde Kadın "Günaydın oğlum." Dedi. Berk "Senin ne işin var burada?" Diye sordu. Kadın "Seni görmeye geldim oğlum. Özledim." Dediğinde, babası peyniri tabağa koyup masaya yerleştirdi. Berk "özledin? Ne zamandan beri beni düşünüyorsun?" Diye sordu. Ayla "Oğlum yapma böyle lütfen." Dediğinde, Adam "Hadi oğlum otur kahvaltı yapalım." Dedi.
Berk masaya koyulan binbir çeşit kahvaltıya bakıp "baba ne diyorsun sen ya? Gönder onu çabuk." Diye bağırdı. Adam "Berk sesini yükseltme, annen o senin." Dedi. "Ne annesi ya ne annesi? O seni aldattığında, beni terk ettiğinde bitti. Sen hala nasıl evimize alırsın onu?" Kadın "Oğlum daha kaç kere özür dilemem gerekiyor affetmen için. Telafi etmeye çalışıyorum işte." Dediğinde, Berk "Sen hiçbir şeyi telafi edemezsin anladın mı? Ne ailemizi yıkmayı telafi edebilirsin ne de babamın bacağını!" Dediğinde, babası "Berk defol, defol git haddini aştın iyice!" Dedi.
