Maç bitmiş ve kızlar kazanmıştı, şimdi kutlama yapmak için sınıftakilerle konuşuyorlardı. Süsen "kesinlikle kutlamalıyız, bu bizim ilk maçımız." Dediğinde, Leyla "Nereye gidelim?" Diye sordu. "Bir bara gidelim, yiyip içip eğlenelim işte." Asiye "Sorun çıkmasın?" Dediğinde, Harika "ay ne sorun çıkacak ya? Ee siz geliyor musunuz?" Dedi, erkeklere bakarak.
Emir "gelirim ben kanka." Dediğinde, Sarp "Ben de gelirim. Ortam severim biliyorsunuz." Dedi. Doruk Berk'e dönüp "biz de gidelim kanka." Dedi. Berk gözlerini yanındaki çocuktan çekip ona döndü. "Olur aslında ya, bu aralar eğlenmeye ihtiyacım var." Ayaz "bu etkinliğe sadece sizin sınıf mı dahil?" Diye sorunca, Ömer "Aynen öyle kardeşim. Sen git kendini sınıfınla eğlen." Dedi.
Kaan araya girip "tabi ki gelebilirsin Ayaz. Sonuçta okul maçıydı, bizim sınıfa özel bir şey değil." Dedi. Ömer "Sen de onunla gitsen çok iyi olurdu." Diye mırıldanınca, Tolga "bir şey mi dedin Ömer?" Diye sordu. Ömer "Yok bir şey." Dediğinde, Aybike "Hadi gidelim madem. Gelmek isteyen de takılsın peşimize." Dedi ve yavaş yavaş çıkışa doğru ilerlediler. Arabalarla dağınık bir şekilde bildiklerinde Ömer yine istediğine ulaşamamıştı.
Ayaz bir türlü Berk'in yanından ayrılmıyordu ve hemen kendi arabasına almıştı. Kendine gelmek için çantasındaki su şişesini çıkardı ve birkaç yudum içti. Daha sonra da arabayı çalıştırıp diğerlerinin peşinden gitti.
Kaan radyodan müzik açıp arkasına yaslandı ve yanında arabayı dalgın bir şekilde kullanan çocuğa baktı. Elini kaldırıp tersiyle yanağını okşadığında, Tolga gülümsedi. Kaan şarkıyı mırıldanıyordu. "Yoruldun mu? İstersen gitmeyebiliriz." Kaan "gidelim. Biraz eğlenmek istiyorum, tabi sonra yorulabilirim." Dediğinde, Tolga yanağındaki eli tutup parmaklarını birbirine kenetledi.
"Ne yapmamı istersin peki?" "Göğsüne yatıp uyumak. Böyle sıkıca sarıl bana, saatlerce uyuyalım." "Uyuyalım canım. Benim de buna çok ihtiyacım var." Mekana geldiklerinde, Tolga arabayı durdurdu ve tamamen sağ tarafına döndü. "Hatta sen bugün bende kal, sabah da annemin yanına birlikte gideriz. Ne dersin?" "Olur, bana uyar ama kardeşin." "Ben onu hallederim sen takılma."
Kaan yaklaşıp yüzünü boynuna yerleştirdi ve "Tolga." Diye fısıldadı. "Bebeğim." "Seni seviyorum." Duyduğu cümleyle kendini biraz geri çektiğinde, Kaan da yüzünü boynundan çekip gözlerine baktı. Yine nefret dolu bir yüz ifadesiyle karşılaşacağı için korkmuştu ama Tolga yaklaşıp dudaklarını birleştirdi.
Yumuşak bir şekilde öpüp ayrıldığında "Ben de seni seviyorum Kaan. Sen söylemeseydin belki hala beklerdim ama çoktandır bunu hissediyordum. Kaçmak sadece zaman kaybıymış." Dedi. Kaan "kaybetlemeyelim." Dedi ve anlık olarak etrafına baktı.
"Herkes içeri girmiş galiba." Dediğinde, Tolga "Eve gidelim mi Kaan? Başbaşa vakit geçirelim." Dedi. Kaan ona bakıp "Ciddi misin?" Dediğinde kafa salladı ve arabayı tekrar çalıştırdı.
Yüksek sesli müzikle herkes dans etmeye başladığında, Ayaz elindeki içeceklerle Berk'in yanına geldi ve birini ona uzattı. Berk alıp gülümsediğinde yaklaşıp "afiyet olsun." Dedi. Berk hafif bir ritimle yerinde dans ettiğinde Ayaz gülerek onu izlemeye başladı. Aralarında bir şey olmayacağını anlamıştı. Berk'in aklının Ömer'de olduğunun da farkındaydı ama kendini durduramıyordu. Onunla yan yana olmak güzeldi, birlikteyken daha iyi hissediyordu.
Hala dans eden çocuğa yaklaşıp "Sana bir şey sorabilir miyim Berk?" Dedi. Berk boşalan bardağı bırakıp kafa salladı. "Ömer senden hoşlanıyor mu? Yani bunu sana söyledi de sen mi istemiyorsun?" Berk dans etmeyi bırakıp "Ayaz neden bunları soruyorsun yine? Ne güzel eğleniyoruz." Dedi sitemle. "Özür dilerim. Yakınız zannettim." Bakışlarını çektiğinde Berk kendini kötü hissetti. "Asıl ben özür dilerim seni kırmak istemedim. Bu konu biraz karışık o yüzden."
