-14- Berk'in İtirafı ve Keşif

154 7 20
                                    

Dükkana girdiğinde kimseyi göremedi. Sonra "Pardon bakar mısınız?" Diye seslendiğinde, içeriden çıkan orta yaşlı adam "hoşgeldiniz. Buyurun." Dedi gülümseyerek. Berk kutunun içindeki gözlüğü çıkarıp "gözlüğümü yaptırmak için gelmiştim de." Dediğinde, adam gözlüğü alıp inceledi.

"Cam çatlak, yanı kırılmış." Derken, Berk "Maalesef." Diye mırıldandı. Adam sıkıntıyla "Ben bunu yaparım ama pahalıya mal olur. Yani onun yerine yenisini alsan daha iyi olur." Dediğinde, Berk "her türlü pahalı olacak yani?" Dediğinde, adam kafa salladı. Berk gözlüğü alıp "teşekkür ederim. Kolay gelsin." Dedi ve dükkandan çıktı.

Evdeki para yavaş yavaş suyunu çekiyordu ve bu tür pahalı şeylere para harcayamazdı. Para anca yiyip içmeye yetmeye başlamıştı. Eve gitmek için bir taksi buldu ve bindi. Gözlük için aldığı para taksiye gidecekti. Kafasını cama yaslayıp akan yolu izlerken telefonuna gelen bildirime baktı.

(Ömer-Berk)

Ömer: Gözlüğü yaptırabildin mi?

Berk: Sana da merhaba?

Ömer: Bugünlerde fazla mı hassassın yoksa bana mı öyle geliyor?

Berk: Hassassım anasını satayım oldu mu?

Ömer: Lan bana niye atar yapıyorsun? Ben ne yaptım?

Berk: Uzak dur benden.

Ömer: Allah'ın manyağı ya. Ne halin varsa gör. (Görüldü)

Telefonunu tamamen kapatıp cebine koydu ve eve vardığı için parayı ödeyip indi. Anahtarını çıkarıp içeri girdiğinde şişe kırılma sesi duydu. "Baba! İyi misin?" Diye seslenip kapıyı kapattı ve salona girdi. Adam gözlerini zar zor açmaya çalışıp "Oğlum sen mi geldin?" Dediğinde, Berk yanına gidip kolundan tuttu ve yavaşça kaldırdı.

Adam körkütük sarhoştu ve adımını bile zor atıyordu. Gözleri dolduğunda burnunu çekti ve merdivenlere doğru yürüdü. Yukarı çıkarıp babasını yatırdı ve kapıyı kapatıp aşağı indi. Yerdeki cam kırıklıklarına bakıp eğildi ve toplamaya başladı. "Ah! Of." Cam parçası elini kestiğinde bırakıp koltuğa oturdu ve ağlamaya başladı.

Her şeyden bunalmaya başlamıştı ve kime derdini anlatacağını, kimden yardım isteyeceğini bilmiyordu. Annesi ve babasının ebeveynlik yapması gerekirken o yapıyordu. Ağlaması bittiğinde sızlayan elini görmezden gelip gözlerini sildi. Tekrar ayağa kalktı ve etrafı toplamaya devam etti. Şişeleri toplayıp poşete koydu ve çöpe attı. Her şey bittiğinde babasına kahve yapmak için mutfağa girdi. Dolaptan kahveyi çıkarırken çalan kapıyla elindekini bıraktı ve kapıya ilerledi.

Kapıyı açtığında karşısında esmer çocuğu gördü ve "Ne işin var burada?" Diye sordu. Ömer tam sinilenecekken gözlerinin kızarmış olduğunu gördü ve kendini tuttu. Elindekini gösterip "Gözlük aldım." İçeri girip salona ilerledi ve yavaşça sehpanın üzerine bıraktı. Berk de kapıyı kapatıp peşinden gitti. Ömer "Bak bıraktım buraya ve kesinlikle artık dokunmayacağım." Deyip ellerini kaldırdı. Berk "istemediğimi söylemiştim." Dediğinde, Ömer "Benim yüzümden oldu. Boşver bitti gitti." Dedi ve arkasındaki koltuğa oturdu.

Sehpanın üstündeki kutuya bakan çocuğa bakıp "İyi misin?" Diye sordu. Berk "Hı hım." Deyip kafa salladığında bir sorun olduğunu net bir şekilde anlamıştı. Berk'in duygusal yönünü çok fazla görmediği için bu durum ona garip hissettiriyordu. "Dövüş kursuna yazıldım. Profesyonel ders alacağım." Dediğinde, Berk "İyi yapmışsın." Dedi. "Öfkemi yararlı şeylere harcamam gerektiğini düşündüm."

Bir süre karşısındaki çocuğu izleyip "Yemek yedin mi?" Diye sordu. Berk kafasını iki yana salladığında "Berk neyin var? Niye bu kadar durgunsun?" Diye sordu. "Kimse yemek yapmamış. Ben de yemek yapmaktan pek anlamıyorum." Elini gösterip "zaten parmağımı kestim. O da acıyor." Ağlamaklı bir sesle konuştuğunda Ömer kaşlarını çattı. "Yemek yapamadığın için mi ağlıyorsun şu an?" "Hiçbir şey yapamıyorum. Babama kahve yapacaktım ama o bile kaldı." Derken ağlamaya başlamıştı.

Sarmaşık - BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin