-34- Ben de seni seviyorum

127 6 13
                                    

Odada yankılanan telefon sesiyle Kaan yerinde rahatsızca kıpırdandı. Tolga'nın bedeninin yarısı onun üstündeydi ve hareket etmekte zorlanıyordu. Gözlerini kırpıştırarak açtı ve "Tolga." Seslendi. Esmer çocuktan ses gelmeyince "Tolga." Sesini biraz daha yükseltti. "Hımm." "Telefonun ısrarla çalıyor." "Hım hım" "Ne hımm? Uyansana be çocuk." Eliyle çıplak olan omzuma vurduğunda Tolga yavaşça gözlerini açıp esnedi.

Gözleri tamamen açılsın diye ovalarken "Ne oldu?" Diye sorduğunda, Kaan kapanan telefona bakıp "telefonun çaldı canım hem de 2 kere." Dedi. Tolga üzerinden kalktığında Kaan uzanıp telefonu aldı ve ona uzattı. Güneş yeni yeni doğuyordu ve uyuyalı en fazla 2.5 saat olmuştu.

Tolga arayan numaraya bakarken bunun hastane numarası olduğunu görüp yerinden biraz daha kalktı. "Kim aramış." "Hastaneden." Dedi ve arama tuşuna basıp kulağına götürdü. İlk çalışta açılan telefona "Beni aramışsınız bir şey mi oldu?" Diye sordu. Karşı taraftaki adam "anneniz bir kriz geçirdi. Aslında bu saatte aramak istemezdik ama siz daha önceden ne olursa olsun arayın diye not bırakmışsınız." Dediğinde, Tolga yataktan kalktı. "Annem iyi mi?" "Sakinleştirici verdik, doktoru bekliyoruz." "Tamam ben hemen geliyorum."

Telefonu kapatıp dolabına ilerledi ve bir eşofman çıkarıp giydi. Kazak ararken, Kaan "Ne olmuş?" Diye sorup yerinden kalktı. "Kriz geçirmiş. Babanın gelmesini bekliyorlarmış." "Bana da giyecek bir şeyler versene." Tolga "Sen kal Kaan. Çok az uyudun biraz uyu." Dediğinde, Kaan kafasını iki yana sallayıp itiraz etti. "Olmaz. Seni yalnız bırakamam." Dedi ve dolaptan bulduğu iki parça kıyafi giymeye başladı.

Tolga üstünü giyinip telefon ve cüzdanını cebine koydu ve tişörtünü giyen çocuğa yaklaştı. Kafasından geçirmesine yardımcı olup saçlarını öptü ve düzeltti. "Çok seviyorum seni birtanem. Yanımda olduğun için teşekkür ederim." Dedi. Kaan tamamen giyinip ona sarıldı ve "lafı bile olmaz. Ayrıca ben de seni çok seviyorum çok." Dedi.

"Hem merak etme babam orada olduğu sürece annen güvende." "Biliyorum canım. Hadi gidelim." El ele tutuşup odadan çıktılar ve ceketlerini giyip arabaya bindiler.




"Cüneyt abi annem iyi mi?" "İyi olacak oğlum merak etme." Kaan destek olmak için Tolga'nın elini tuttuğunda, babası oğluna bakıp gülümsedi. "Ben göremez miyim annemi?" "Görebilirsin tabi ama şu an kendinde değil." "Olsun yine de bir göreyim içim rahat etmez böyle." Adam kafa sallayıp yavaşça kapıyı açtığında, Kaan "ben de girebilir miyim?" Diye sordu. Tolga "gelsin. Annem Kaan'ı çok seviyor." Dedi. Babası anlamasa da "Tamam girin ama çok kalmayın." Dedi.

İkili içeri girip kapıyı kapattıklarında Tolga birleşik olan ellerini ayırıp yatağın kenarına oturdu ve annesinin elini tuttu. Kadının yüzünde hala rahatsız bir ifade vardı ve saçları darmadağındı. Kaan koltuğa oturup "İyi olacak ne olur üzülme." Dediğinde, Tolga dolan gözlerini silip annesinin elini öptü. "Uzun zamandır böyle. Çok korkuyorum." Dedi. "Gözümün önünde eriyor, hiçbir şey yapamamak beni çok üzüyor."

Kaan yerinden kalkıp omzuna sarıldı ve saçlarını okşadı. "Geçer Tolga. Biraz daha sabretmemiz lazım." Dedi. Tolga kafasını çevirip ona bakacakken annesinden gelen sesle durdu. "Öldü. Ben." Sayıklamaya başladığında, Kaan duyduğu kelimeyle gerilmeye başladı. Kadın "öldü." Bir kez daha konuştuğunda, Tolga "çıkalım mı? Annem kendinde değil." Dedi. Kaan kafa salladığında ikisi de kadına son kez bakıp odadan çıktılar.

Kaan böyle bir olayın varlığını unutmuştu. Kendisi Tolga'ya ondan bir şeyleri sakladığı için kızarken, sakladığı şeyi unutmuştu. Tolga elini tutmak istediğinde cebine sokup "babamın yanına gidelim mi? O sana daha detaylı bilgi verir." Dedi. Tolga Kaan'ın gerildiğini hissetse de sorgulamadı. Saat daha çok erkendi ve uykusuzdu. Kafa sallayıp "olur gidelim." Dedi.







Sarmaşık - BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin