Çilek'in kolundan tutarak odaya girerken kimseye koluma değen şeyden bahsetmedim. Bahsetmeyi de düşünmüyordum. Banane o bizim canavar beyle özel hayatımız. Hıh.
İçeri girdiğimizde elindeki düğümü çözmeye çalışan Lidya'yla karşılaştık.
"Zahmet olmuş gelmeseydiniz."
"Boş konuşma da elindeki düğüm ne onu söyle."
"Görev."
"Görev ne düğümü alıp bir taraflarımıza sokmak mı?"
"Aybike!"
"Hayır düğümü çözmek."
"Tamam ya hallederiz. Onu hallederiz de şu kapının arkasındaki gölge ne?"
"Dur ben bakarım."
"Emin misin Elif?"
"Evet eminim... AY ALLAH BURAYA GELME FİKRİNİ ORTAYA ATANIN BELASINI VERSİN! GÜN YÜZÜ GÖRMESİN İNŞALLAH! KAÇIN LAN GÖTÜNÜZÜ KURTARIN. ALLAH HEPİNİZİN BELASINI VERSİN!"Çıkan canavar kılıklı şeye bir tane geçirince adam acıyla bağırdı. Oh olsundu ona! Ama bir dakika... Karşımıza çıkan bir şeye zarar vermek yasaktı! Hay sikeyim. O korkuyla bir de kapıya geçirip onu da devirdiğimde herkes her şeyi bırakmış şok içerisinde bana bakıyordu. Ne yaptığımın farkına varınca derince yutkundum. Hasiktir ya.
🐾🐈🍓
Bizden Adam Olmaz
Çileğim: ELİF SENİN ELİNİN AYARINI SİKEYİM
KARABİBERİMM: Çilek siz en son kaçta anlaştınız ya?
Çileğim: Hiç sorma ya
Çileğim: Altı üstü bir kapı kırdık amk utanmasalar donuma kadar alacaklar
Zorba: Kaç alacaklar? Donun duracak değil mi?
Çileğim: 8.000 alacaklar. Abi biz öğrenciyiz diyince 10.000 den vazgeçti.
Siz: Onlar da yani altı üstü bir kapı
Çileğim: Elif sen sus. Mümkünse birkaç yıl konuşma.
Siz: Aman iyi be. Ben de Jelibon'u Bartu'dan almaya gideceğim zaten. Konuşmam.
Zorba: Bari o yavrucuğa sahip çık.
Siz: Siktir git Aybike.