Korku evine gitmek için hazırlanıyordum. Yani tamam Bartu için de hazırlanıyor olabilirim ama bunu kızlar duymasın lütfen.
Beni tanıyan herkesin bildiği üzere aşırı korkak bir insandım. Ve kendimi sakinleştirmenin bir yolunu bulmuştum. Bakın bu çok mucizevi bir olay çünkü genelde benim korkularıma çare olacak bir şey yoktur. Ama bugün imanın gücünü kullanacaktım. Felak ve Nas gücü. Neyse hazırlanırken kendi kendime yeterince boş yaptım bence. Çıkayım artık Bartu- Ay aman kızlar beni bekler.
Ayakkabılarımı giyip Jelibon'u kucağıma aldım. Ben onu o çantamı taşıyordu. Bence gayet kârlı bir iş. Kazan kazan. Taksiye binerken benim azıcık zeki azıcık mal azıcık uzaylı kedim miyavlamaya başladı. Adam bile bunun normal bir miyavlama olmadığı anlamıştı. Garip garip suratıma bakıyordu.
Onu umursamayarak koltuğa yerleştim ve şoföre adresi söyledim.
Çantamın nerede olduğunu sorgularken kucağımdaki Jelibon'la göz göze geldik. Ay ben çantamı buna vermiştim değil mi? Oflayarak ağzındaki çantayı almaya çalıştım. Ama alamadım çünkü maşallah çok sağlam tutuyordu. Böyle hayatında ta amına koyayım ama ya. Çantamı bile alamıyorum.
Bartu'nun evinin önünde inip zorla da olsa çantamı almayı başardım. Heyecandan kucağımdaki Jelibon'u üç kere düşürecek gibi olmuştum. Ne alakaysa amına koyayım.
Açılan kapı ve kocaman gülümseyen Bartu ile yine Jelibon'u düşürecekken Bartu öne atılıp canım kedimi tuttu. Beni içeri davet etse de istemeyerek de olsa reddettim. Ah be dünya sen nelere sebepsin. Bu söz sanki böyle değildi ya. Aman neyse.
" Elif gelmeyeceğine emin misin? İki dakika girseydin keşke."
"Yok teşekkür ederim kızlar beni bekliyor. Jelibon ve sana iyi eğlenceler."
"Teşekkürler size de iyi eğlenceler. Dikkatli git gel."
"Tamamm görüşürüz."
"Görüşürüz."
Taksiye geri binip korku evinin adresini verirken hem Bartu'yu görmüş olmanın hem de korku evine gidiyor olmanın heyecanıyla bayılacaktım. He amk az daha abart sanki galaksi değiştiriyoruz. Aha ben de diyorum nerede bu. Tam olarak buradayım. Tamam geldin yine boş boş konuştun şimdi yallah. Ay paşama bak ben sanki sana bayılıyorum. Gidiyorum ne halin varsa gör. Zahmet olur paşam. Neyse bu yol da ne bitmezmiş ya. Tam olarak bu düşüncemin üstüne binanın önünde durduğumuzda heyecanla arabadan indim ve kafamı kaldırıp binaya baktım.
Hassiktir.
———————————————-
DİYORUM Kİ SONRAKİ BÖLÜM BU MAL ÖLSÜN Sonra diyorum lan salak bu kız zaten başrol
