6. yılın ortaları, herkes kendi halinde takılıyor. Hayat hızlı ilerlerken beynim çok yavaş algılıyor. Zaman zaman kendimi düşüncelerimin derinliklerinde buluyorum.
Yoğun bir cumanın ardından büyük salonda yemek yiyoruz. Sirius ve Remus gergin, konuşmuyor, göz göze bile gelmiyorlar. Dün gece kavga etdiklerinde ben duş alıyordum. O yüzden kavganın nedenini bilmiyordum. Anlatmıyorlar da. Peter ortalıklarda yok, nerede olduğunu bilmiyoruz. Son zamanlarda hep böyle yapıyor. Bizden kaçıyor. Kızlar ise aynılar. Sohbet ederek yemeklerini yiyorlar.
Gözüm karşı masadaki öğrencilere kayıyor. Çok soğuklar. Monotonlukla yemeklerini yiyor, sahte bir tavırla "eğleniyor gibi" gözüküyorlar. İçim üşüyor. Yorgunca gözlerimi ona çeviriyorum. Geçen seneden beri cok değişti. Daha da zayıfladı, saçlarını uzatdı. Daha az konuşuyor ama daha çok gülümsüyor. Mutlu olduğunu sanmıyorum. Her biri gibi, her bir Slytherin gibi rol yapıyor.
Göz göze geliyoruz. İfadem değişmiyor. İfadesi değişmiyor. Sadece bakışıyoruz. Yemeği ile oynamayı bırakıyor. Parmaklarını bardağına götürüyor.
Tanrının Japon balıklarına verdiği durgunluğuna benzer bir soğuklukla öylece duruyor. Bana bakıyor. Zaman duruyor ve nefes alamamaya başlıyorum. Dünyadaki bütün oksijen birden bire yok oluyor.
"İyi misin?" diyor Remus.
Kafamı sallıyorum. "Hm." diyorum tabağıma bakarken.
"James?" diyor Sirius. "Gerçekten iyi mis-"
"İyiyim dedim ya," gereksiz bir çıkışmaydı. Bunun, 3 saniye geç olsa da, farkına varıyorum.
"Pardon, dün gece uyuyamadım." toparlamaya çalışıyorum.
"Sorun değil," diyorlar. Pek duymuyorum dediklerini. Gözlerimi tekrar ona çeviriyorum. Bana bakmadığını bilerek. Ama bakıyor. Sırtını dikleştirmiş, kolları masanın üzerinde ama birleşik.
İçim tekrar üşüyor. Gözlerini ile beni okumaya çalışırken, sayfalarımda gezmesine izin vermiyorum. Midem bulanıyor ve masadan kalkıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üşüyorum, üşüyorsun. (Snames)
Fanfictionbir birine iyi gelmeye çalışan alakasız insanlar. {bipolar james, depresyondan çıkmaya çalışan severus}