"Kaçabilirim ama saklanamam, aile soyumdan."
Conan Gray | Family Line 🎶
Regulus;
"Kimsin?" sert bir şekilde sordum.
Benimle cisimlenmeye çalışırken septirmiş kızı salonda sandalyeye bağlı - pekâlâ büyüyle - sorguluyordum.
Şayet öyleyse, bir muggle kızı için yaptığı hamle açıkçası saçmaydı ve ben lordun aklımı okuyup kasabaya gideceğimi bildiğinden başka bir sınavda olduğumu sanmıştım. Gerçi lord beni bu aptalla sınamazdı herhalde? Septirmişti!
"Öncelikle, sen kimsin? Suçlu adımlarının peşinde nasıl kendimi burada bulabilirim ki?" Ters bir şekilde cevap verme şeklinden hoşlanmadım.
"Benim evimde, benim esaretim altında sesini çok çıkarırsan keserim." Asamı havaya kaldırıp konuştum.
"Ah evet sopa parçası." Göz devirdi.
Ufacık bir hareketimle arkasındaki duvara hızla kayıp çarptı.
"Açıkçası, eşit şartlarda savaşmıyoruz." Gülerken söyledi.
Asayı bilmiyor ama büyü onu korkutmadı, karşımdaki basit bir muggle değil miydi.
Kafam karışırken"Savaşta değiliz, adil hiç değil." Dedim. Doğrusu yanlış bir cümle değildi.
"Bak dostum, her şeyi bu kadar kişiselleştirme ve önce ellerimi çöz sonra nerede olduğumuzu söyle ben de yolu öğrenip geri döneyim."
"Ve bunu neden yapayım?"
Asamın ucunu ona yaklaştırıp boynuna bastırdım.
"Nesin sen, amacın ne? Ya hemen konuş ya da hemen burada canını alırım."
Kafasını eğip asamı dişleri arasına sıkıştırarak odanın bir tarafına fırlatması asla beklediğim bir cevap değildi. Vahşi.
Daha olanları anlamdıramadan bacağını kaldırıp tekme attığında dizlerim üzerine çöktüm. Bacaklarını boynumun etrafına sardığında nefes alışım güçleşmişti."Bak, kuru bir dal olmadan bir hiç olan kimseye açıklama yapmam. Şimdi buraya nasıl yapıştırdıysan beni kurtar böylece ben senin hayatını bağışlarım ve bugün hiç yaşanmamış gibi yaparız, ha?"
Sırıttım
"Beni boğamazsın, ben ölürsem sen de ölürsün, o sandalyeden bir büyücüyle karşılaşmadan kurtulman imkansız."
"Pekala, ikimizin elinde de kartlar var."
Düşünür gibi gözlerini tavana dikti. Ellerim bacaklarını sarmıştı ama bir yılan gibi dolanan bacaklarına kuvvetim yetmiyordu. Asayı attığı tarafa baktım, basit bir accio bu oyunu bitirirdi.
"Accio!" Asa elime geldiğinde yüzüne baktım
"Aynı anda birbirimizi bırakalım, sonra sen o kasabada ve o evde ne aradığını söyle ben de sana kim olduğumu anlatırım."
Bir büyüyle bacaklarını gevşetip aralarından çıktım.
"Benimle pazarlık yapma, belli ki gereksiz bir detaysın. Son duanı ya da sözlerini söyle." Umursamazca koltuğa gidip oturdum.
"Ne yani beni öylece öldürecek misin? Nereye gömeceksin? Bu o kadar basit değil." Hala konuşuyordu.
Elimi sallamamla ağzı kapandı. Neden basit bir büyü ile -avada kedavra- ondan kurtulmuyordum. Hala niye canımı sıkmasına izin veriyordum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Regulus Black | Space Song
RandomAlternatif bir Regulus Black kurgusu. ' gençken hiçbir şey bilmediğini sanırlar..' 'yaralarımın etrafına yıldızlar çizdin ama şimdi kanıyorum.' DİKKAT!! KURGU YAŞ FARKI İÇERMEKTEDİR (4YAŞ) HERKES REŞİT!!!!