Regulus Black | Space Song

A Little Death

Orijinal kurguda Trelawny kehaneti 1980de söylüyor. Ama burada Snape'i de yavaş yavaş olaylara dahil etmek istediğim için kehanet 1979da söyleniyor.

"Bana nefes alıyormuşum gibi hissettir, insanmışım gibi hissettir."

The neighborhood | A little death 🎶

İlahi bakış;

Remus Lupin sabaha kadar gözünü bile kırpmamıştı.

"O canavarı tanımak istemezsiniz."

Winchester tam olarak böyle demişti ama Remus o canavarla daha çok küçükken tanışmıştı ve bununla da kalmayıp onun gibi bir canavar olmuştu.

Güneş iyice yükselince odanın kapısı tıklandı.

"Remus, uyandın mı? Potterlar gelmek üzeredir. Lolly kahvaltıyı hazırladı bile."

Lupin cevap veremeden kapının arkasındaki tekrar konuştu;

"Remus!"

Hala ses gelmeyince Sirius Black kapıyı aralayıp Remus'ı görmek için başını içeri uzattı.

Karşılaştığı manzara camın önünde sabahlamaktan gözleri morarmış ve kızarmış bir Remus Lulpindi ve Sirius kesinlikle bundan hoşlanmamıştı.

"Aylak, senin sorunun ne! Uyumadın mı hiç?"

Onaylamadığı sesinden gayet anlaşılıyordu.

"Pek sayılmaz." dedi beceriksiz gülüşüyle Lupin.

"Gel."  Sirius odaya girip elini uzattı.

Lupin istemese de Sirius'un elini geri asla çevirmezdi.

En sonunda öleceğini bile bilse uzatılan el Siriusunkiyse şayet Lupin onu tutmaya daima hazırdı.

Sirius onu birlikte kullandıkları -beraber küçük bir ev tutmuşlardı- banyoya sürükledi.

Musluğu açıp suyun ilk soğukluğunun parmaklarının arasından kaymasını izlerken ne diyebileceğini düşünüyordu.

Eğer biraz bile Remus'u tanımışsa Dorry'nin dediklerini düşündüğünden emindi. Sirius ilk kez bir muggledan nefret ettiğini hissetti.

Su nihayet ılıdığında elini yavaşça kaldırıp sessizce aynadan kendini izleyen Remus'un ensesine koyarak kafasını lavaboya eğdi ve az önceden beri suyun altındaki diğer eliyle Remus sanki çok eski ve değerli bir heykelmiş gibi nazikçe onun yüzünü yıkadı.

Parmakları incitmekten korkar gibi yanaklarını okşuyordu.

En sonunda yüzünü yıkayınca kenardaki havluyla nazikçe kuruladı. Remus şimdi gözleri kapalı dikiliyordu çünkü Sirius'un gözleri ona en tatlı azabı yaşatırken kendi iç çatışması ona kendini öldürmesini söylüyordu.

"Bana bak, Remus"

Sirius havluyu yavaşça indirdi. Bir eli hala Lupin'in omzunda durmaya devam ederken Remus'un yenice titreyen göz kapaklarına baktı.

"O kızın dedikleri saçmalıktı. Greyback.. evet o bir canavar ama dolunayda dönüştüğünde değil. O- o her zaman bir canavar, Remus. Sen asla onun gibi değilsin. Sen bir canavar değilsin. sadece dolunayda biraz farklı oluyorsun, hallediyoruz aylak. Hem ne çeşit bir canavar yaptığı yıkımdan utanır, bir de kendine bak. Yedinci sınıfta kolumu kırdın diye bir hafta yüzüme bakmadın utançtan. Oysa benim umurumda bile değildi. Mösyö Aylak bana her şeyi yapabilir ve gıkım çıkmaz."