Wild Flower

54 4 0
                                    

En sonunda, sonum ne olacak?
A'dan Z'ye her şey çok yorucu.
Bu sefil maske yüzümden ne zaman inecek?
Evet ben kahraman değilim
Ben kötü adam değilim
Ben neredeyse hiçbir şeyim.

Rm with Youjeen| Wild Flower 🎶

  Dorry St. Peter ve St. Paul kilisesi yakındalarında -yaklaşık 10 dk önce önünden geçmişti- nereye gideceğini pek de bilmeden sadece sürüyordu.

  Rüzgarsız açık bir hava vardı. Yıldızlar gökte parlarken aklı babasının günlüğündeydi.
Anlaşılan babası klasik bir günlükten fazlasını, hayatının enkazının kaydını tutuyordu.

  Rory onu kavduğunda Jack'den aldığı direktiflerle bir iki yarış üstünden bahis oynayıp kazanmıştı ama bu da pek aklını dağıtmış sayılmazdı. O yüzden Dorry kendini yollara atmıştı. Verdiği her molada günlüğü okuyordu. Günlüğün sonu muhtemelen babasının da sonuydu. Aslında babasının onları terk ettiğini düşünüyordu,  daha çok rory bunu düşünmesini istemişti çünkü.

  Günlüğün son sayfasını tekrar okumak için arabayı kenara çekme arzusu şimdi vücudunda kol geziyordu, aslında dün geceden beri bu sayfayı okuyup duruyordu ama yine de belki de kabul etmek istemiyordu çünkü babasının sonu olan macerasının kurt adamlar olması onu rahatsız ediyordu.

  Yani eğer büyücüler gerçekse bu demektir ki günlüktekiler babasının kafasındaki macera hikayeleri değildi ve tüm o musallat ruhlar, vampirler hepsi gerçekti ayrıca babasının bir süre izinde olduğu bir kurt adam hakkında bilgilerden bahsederken maceranın sonunu getirmemesi bu süreçte öldüğünü belki de kurt adam tarafından öldürüldüğünü gösteriyordu!

Büyükbabasından ciddi anlamda nefret ediyordu seçebileceği o kadar meslekten avcı olmayı seçmesi midesinde kramplara neden oluyordu.

Gözleri kısa bir an yoldan ayrılıp gökteki yıldızları buldu. Sigarasının dumanı havanın berraklığını gölgelerken sigarayı dişleri arasında sıkıştırıp mırıldandı, sesli söylerse sanki Sam (babası) duyacakmış gibi.

"Galiba Rory seni en çok gururlandıran ha?"

  Şimdi o babasının yakmak uğruna yola çıktığı herif hakkında düşünürken kendini yakıyordu çünkü sadece düşünmekle kalmayacaktı bunu biliyordu.

  Amaçsız bir hayatı vardı sigaralar ve yollar. Biraz yeraltı dövüşü ve Rory'nin madalyalarıyla övünmesi için uluslararası kung-fu müsabakaları. 

  Eğer fırsatını bulursa diye bıçağını sivreltiyordu oysa Rory babasının hayallerini gerçekleştirmiş hukuktan mezun olup tatı -aslında Dorothea tam öyle demezdi- bir aile sahibi olmuş bir şekilde babasını gururlandırıyordu.

Yani, Dorry belki de tam bu sebepten mermileri siliyor, bıçağı biliyordu. Çünkü babası için yapabileceği tek şey amaçsız hayatında bir amaç bulmak, babasının intikamını almaktı.

  Sokağı bitirmeye yakın sağa sinyal verip kenara yanaşmak için hamlede bulundu, neyseki durmak arzusuna sahipti ve hızı kesmişti çünkü şimdi önüne atlayan gencin tekine çarpmıştı.

  Aceleyle arabayı durdurup indiğinde yerdeki oğlanın güldüğünü gördü, sarhoş çocuk kahkahalar atarken koşarak 3 genç gelip onu kontrol ettiler.

"İçecekseniz birbirinize sahip çıkın" Dorry ekstra agresif bir tonda onlara bağırdı. Çocuklar bunu pek umursamadı.

"Sirius Black, baylar ve bayanlar; bela mıknatısı!" Gözlüklü olan Sirius diye hitap ettiği genci tanıtırcasına bağırıp kaldırmaya çalışırken o da şimdi uzun saçının yanına düşmüştü.

Regulus Black | Space SongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin