Lotus

38 4 0
                                    


"Arkadaşlarına dön.
Yansıttığın kişiyi görmelerine izin ver.
Ve artık senin yanında olan şeytanlar
Seni tek başına bırakacaklar.

Soen | Lotus 🎶

İlahi bakış;

"Lütfen, lütfen bana bunu içirme."

Dorry yanan boğazıyla dizleri üzerine çökmüş, Regulus'a iksiri içmemek için yalvarıyordu.

Regulus ne yapacağını bilemez halde elinde iksir dolu plastik bardakla öylece bekliyordu. Kıza zorla içirmeye çalışmıştı ama kız tükürmüştü ve çanaktaki iksir aksi gibi artmıştı.

Neyse ki genç Black çok da uzun düşünmedi, büyücü olduğunu yeni hatırlamış gibi asasını çıkardı ve affedilmez lanetlerden ipmerioyu yaptı.

"Sana verdiğim bütün iksiri iç."

Dorry büyünün etkisiyle kendisine verilen iksiri ağlaya ağlaya içti. Sonrasında su için sızlanmaya başladı.
Regulus o göle uzanmadan tez davranıp yanlarında getirdikleri suyun kapağını açıp kıza uzattı.

Kreacher tüm bunlar olurken mağaranın dışında efendisinin kendisini çağırmasını bekliyordu. Regulus da Dorry suyu içmeye başladığında Kreacher'ı içeri yanlarına çağırdı. Bu arada boşalan çanaktaki madalyonu sahtesiyle de değiştirmişti.

Regulus ve Dorry, Kreacher sayesinde geri Dorothea'nin otel odasına cisimlendiler.

Dorry daha yeni kendisine gelirken rahatsızca kıpırdandı.

Regulus, bizzat Lord'un yanında bulunduğu için madalyonun kötü enerjisinden çok etkilenmemişti ama Dorry kusmak isteyecek kadar kendini rahatsız hissediyordu.

Depresif duygular onu esir alırken büyünün varlığını bilmeseydi de neredeyse emin bir şekilde madalyona büyülü diyebilirdi.

"Kendine geldin mi?"

Regulus madalyonu elinde döndürürken ona bakmadan sordu.

Dorry boğazını temizleyip "evet" diye mırıldandı. Açıkçası tam gelmemişti ve madalyon içinde cidden bir karmaşaya neden olmuştu ama genele bakarak diyebilirdi ki öncekinden daha da kendindeydi.

"Kreacher'ı kesinlikle anladım, asla bir daha deneyimlemek istemediğim bir şeydi. O kadar berbat ki ne yaşadığımı tarif edemem."

Çatlamış sesiyle mırıldandı.

Regulus bir süre daha sessizce madalyonu inceledi.

"Salazar'ın madalyonu. Bunu öylesine delice sahiplenmek için bir neden olmalı. Olmalı olmasına ama ne?"

"Sebep sadece beğenmesi değil herhalde. Aksi olsa madalyon efsunlu bir mağarada değil lordunun boynunda olurdu." Dorry göz devirerek konuşmuştu. Aşırı agresif hissediyordu.

"Biraz araştırmam lazım."

"Yani muggle kütüphanelerinde nesne lanetleri ya da lanetli nesneler üzerine bilgiler yok." Omuz silkmişti.

"Lanetli nesne.. Ama ne laneti?"

"Yani yine dümdüz düşünüyorum, dünyaya hükmetmeye çalışsam ya da en azından Britanyaya falan belki de bana güç veren bir şeydir. Ya bana güç veriyor ya da gücümün elimden gitmemesi için gücümü koruyordur. Belki sihrinin bir parçası falan vardır, karanlık tarafı. Beni dehşet rahatsız etti. Bence kara büyüsünün birazını saklamış."

"Neden bu kadar mantıklısın? Dürüst olmak gerekirse biraz korkutucu. Madalyonu ben alırım ama Lord malikaneye gelirse ya da bilmiyorum bir şekilde biri bunu görürse ve bahsi Voldemorta giderse kötü olur ama sana da bırakamam. O yüzden dönüşümlü yapalım biraz burada biraz bende duracak. Daha güvenli. Ayrıca..Kimse seni bilmiyor ama öğrenirlerse? Hafızanı da silemeyiz"

Regulus Black | Space SongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin