Regulus Black | Space Song

Yorulursun

Yorulmam deme gönül mutlaka yorulursun
Ortada seyrederken kenara savrulursun
Zamanın tenceresi, penceresi çok farklı
Temmuz'da buz tutarsın, Ocak'ta kavrulursun..

Abdurrahim Karakoç

İlahi bakış açısı;

Dorothea, ev cini Kreacher yardımıyla kasabaya geri ışınlandığı zaman ne hissedeceğini bilmiyordu. Omzundaki kanama bakanın durmuş diyeceği şekilde devam ederken yarası hafif hafif sızlıyordu.

Sessiz olmaya çalışarak eve girdi, ilk yardım çantası ararken biraz gürültü çıkarsa da ne Rory duydu ne de başka bir aile üyesi.

  Sabah olduğunda, Rory şok içinde çığlık attı. Kardeşini bir gecede omzu sargılı bulmayı elbette beklemiyordu.

  "Yine serserilik mi yaptın!" diyerek çıkıştı.

  "Hayır, aslında sadece sigara için çı-" Dorry daha sözünü bitiremeden, babasıyla ilgili gerçeği ablasına söylemeden ablası hışımla sözünü kesti.

  "En azından bugün için uslu durman gerekirdi, senede bir kere görüşüyoruz ve bugün kızımın doğum günü ve sen bu halde mi" -parmağını ona doğrultup halini işaret ederek konuşuyordu- nefes aldı sanki sinir ciğerlerini tıkamıştı.

"Bu halde doğum gününe katılıp kızımı ya da diğer çocukları huzursuz etmeni istemiyorum, aileleri bir serseri ile aynı eve göndermekten eminim memnun olmayacaklardır." Sonunda cümlesini bitirdi, Rory.

"Dinle, Rory dün çok garip bir şey oldu serseri değilim ayrıca" Dorothea'nin sözü yine hiddetle kesildi.

"Sen dinle, Dorry. Bence gitsen iyi olur. Daha fazla konuşmak istemiyorum." Rory kafasını sallayıp söylenerek giderken aslında biraz kardeşi için endişe etmişti ve bolca da gergindi.

Kocasıyla dün Dorry yüzünden tartışmışlardı çünkü George cidden Dorothea'ye güzel hisler beslemiyordu. Asıl mesele sargılı omzu falan değildi bir bahanesi vardı sadece.

  Dorothea zorlamadı, birbirlerini sevseler de beraber büyümedikleri için pek de candan bağlı sayılmazlardı ve şu an buradan kovulmak onun için öncelikli üzüntü kaynağı değildi.

  Yatağın hemen altına bıraktığı paketi sağlam omzunun altına aldı ve odadan çıktı. Mutfak masasına paketi bıraktıktan sonra ablasına baş selamı verdi ve arabasına ilerledi.

  Biraz para ve kafa dağıtmak için yola çıktığında daha az önce serseri olmadığını iddia etmemiş gibi telefondan Jack'i aradı. Jack kendisine bazı yeraltı dövüşlerini haber veren kişiydi. Omzundan dolayı oynayamayacaktı ama iddiadan biraz kazanabilmeyi umuyordu.

_______
3 hafta sonra
_______

Malfoy Malikanesi;

"Baban, genç Black. Yapmaması gereken bir şey yaptı."

  Voldemort, bu cümleleri kurarken ağzından kelime çıkartmıyor da ateş püskürüyordu sanki.

  Regulus o alevlerin yüzünü yaktığını hissediyordu.

"Bana yapılmaması gereken bir şey yapılırsa yapan kişiye ne olur, Bella cevap vermek ister misin?" Lord kesinlikle bir soru sormuyordu. Daha çok emir veriyordu.