Başlangıç

18 4 3
                                    

"Elina kalkman gerek saat geç olacak"
Hizmetçimin beni uyandırmasıyla kalktım. Kalktığım gibi yüzümü yıkadım.

Yataktan kalkmaya bile üşenen bir insandım ama Kraliyet ailesinden olduğum için her zaman şık elbiseler giyip bir hanımefendi gibi davranmam gerekiyordu.Hiç bir şey de söz hakkı sahibi değildim.Bütün yönetimde sadece erkeklerin sözü geçiyordu.
İşte bu yüzden benim hayalim bunu değiştiren güçlü bir kraliçe olmaktı.

"Prenses Elina nasıl bir elbise tercih edersiniz?"

"Aşırı şişkin olmayan bir şey olsun lütfen Mary düzgün yürüyemiyorum"

Öyle bir elbise yoktu Mary'de bunun farkındaydı bu yüzden yüzünü ekşitti ama en azından Mary çabalıyordu.
Bir anda annem hızlıca odaya girdi Mary ile irkilmiştik. Kesinlikle Kraliyet saçmalıklarından biriydi ben konuşmaya başlayacakken Mary konuştu.

"Kraliçe Adrianna bir sıkıntı mı vardı acaba?"

"Hayır Mary. Elina'ya bir şey söyleyecektim normalde sana söyletecektim ama ortalıkta yoktun"

Mary başını eğmişti

"Anne benimle ugraşıyordu o yüzden yoktu" sinirli bir şekilde söylemiştim

"Elina ses tonunu düzelt. Her neyse bugün köye iniyoruz baban ihtiyaçları karşılayacak"

Sırf taht için iyi davranan babam Philip...

Şöhreti çok seviyordu bazen parasını bizden daha çok sevdiğini bile düşünürdüm. Köylüler çok saflardı hemencecik inanıyorlardı. Ayrıca annem şehrin hep tehlikeli olduğunu söylemişti.

"Anne onca zaman bana köyün tehlikeli olduğunu söylemiştin ayyaşlar ile dolu olduğunu söyledin şimdi gerçekten oraya mı ineceğiz?"

"Elina ses tonuna dikkat et" diyecek bir şey bulamadığında hep bunu söylerdi.

"Anne ses tonum za-"

"Düzgün giyin ve hemen birşeyler ye" sözümü kesti ve hemen odadan çıktı bende arkasından bağırdım

"Kaçırılırsam görürsün!" Duymazdan geldi ya da duymadı.

Mary bana hemen mor bir elbise verdi ve ona gülümsedim annemden daha çok annelik yapıyordu bana...
Aşağıya inip kahvaltımızı yaptık hemen babam konuşmaya başladı.

"Elina biliyorsun bugün köye iniyoruz güzel giyin ve tantana çıkarma" kendinen başkasını düşünmezdi annemin onunla nasıl evlendiğini hergün sorguluyordum.

"Ben Nora'ların yanına gidece-"

"HAYIR!" O kadar şiddetli bağırmıştı ki annemle irkilmiştik.

"Şu asi tavırlarından bıktım Elina yeter bu kadar bizimle geliyorsun!"

"Tamam baba..."

Orada iyi baba tavırlarını oynayacaktı ve herkes ona inanacaktı...
Atlı arabaları hazırladıktan sonra gitme vaktimiz gelmişti atlı arabamıza bindik ve korumalarımızla köye indik. Babam köylülerle konuşurken etrafı geziyordum orada bir baba kız dikkatimi çekmişti. Kız babasından elmalı şeker istiyordu babasıda ona gülümseyip "sen nasıl istersen tatlım" demişti o an tüylerim diken diken olmuştu neden böyle biri olamadın baba?

Hemen kafamı çevirdim ayyaşların olduğu tarafa gittiğimin farkında değildim pek iç açıcı bir yer değildi ve insanlar bana beni yiyecekmiş gibi bakıyordu ayyaşlar da önlerinden geçen kadınlara ıslık çalıyordu çok rahatsız edici bir yerdi.

Bir elin belime dokunmasıyla irkildim ve arkamdaki kişiye bir tokat attım.

"Selam güzellik" sarhoş bir sesi vardı bu bir ayyaştı korkup koşmaya başladım ama elbiseye takılıp düşünce daha da rezil oldum.

İsimsiz KehanetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin