1

509 19 7
                                    

1453 - Konstantinopolis;

"Sultanım, vezir Çandarlı Halil Paşa sizi görmek ister."

Padişah tarihe konu olacak savaş sonrası büyük bir gururla üzerindeki zırhı çıkarırken kafasını sallamakla yetindi. Birkaç saniyenin ardından vezir çadıra girmiş ve eğilerek hükümdara saygısını belirtmişti.

"Sorun nedir Çandarlı?"

"Bir sorun yoktur, savaş sonrası ganimetler toplandı, Konstantinos Paleologos'un odasının gizli bölmesinde saklanmış bir sandık bulduk Sultanım."

"Getirin hele, ne saklarmış gafil."

"Emredersiniz Sultanım."

Halil Paşa çadırın önünde bekleyen askerleri içeriye çağırdı. Padişah ellerini arkasında kavuşturmuş, dikkatli bir şekilde epeyce büyük olan sandığa bakıyordu.

"Açın."

Emri duyan askerler sandığın kapağını açtı. Fatih'in karşısında onu şaşırtan bir manzara oluşmuştu. Sandığın içinden matruşka misali küçük bir sandık daha çıkmıştı. Fakat bunun boyutu diğer sandığa nazaran çok küçüktü.

"Getirin bana."

"Sultanım sizin emniyetiniz için onu bizim açmamız daha münasiptir."

"Ben neyin münasip olduğuna daha iyi karar veririm Çandarlı, getirin onu."

Ona uzatılan sandığı hız kesmeden eline aldı ve kapağını açtı. İçerisinde zümrütten yapılmış bir kolye vardı. Elini zincirlerinde gezdirdi. Taş zümrüt, zincir ise altındı. Tanıdık kolyeyi sandıktan çıkarıp ellerine serdi.

"O nedir Sultanım?"

"Elpida. Efsanelere konu olan meşhur kolye."

Vezirin bakışları şaşkınlığını gizleyememişti.

"Zaman Makinesi olduğuna inanılan kolye mi?"

"Evet Çandarlı, ta kendisi."

Askerleri tek bir el hamlesi ile birlikte çadır dışına gönderdi. Vezir, Sultan'ın çalışma masasının üzerinde bulunan gümüş hançeri aldığını görünce onu durdurmak için küçük bir hamlede bulundu.

"Sultanım!"

"Dur Çandarlı, efsane bu. İşe yaramayacağını biliyoruz."

Fakat fatih içindeki merakı gidermek için eline hamçerle birlikte çizik attı. Koyu kırmızı sıvı damlaları zümrüt ile buluştu.

"Gerçekten efsaneymiş Sultanım."

Fatih onu onaylar biçimde başını sallarken yüzüğü masanın üzerine bıraktı. Arkasını dönmüş giderken çadır aniden yeşil bir ışıkla dolmuştu. Ardından yer sallanmaya başlamış, sonrasıysa ikisi için de koca bir karanlık olmuştu.

••••

2024 - İstanbul;

"Hocam peki, Fatih'in efsanesinin aslı ne? Yani gerçek olabilir mi böyle bir şey?"

ARAF - Zaman MakinesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin