ARAF - Zaman Makinesi

2

Satır arası yorum yapmayı ve hikayeyi oylamayı unutmayınn!💙

••••

"Sultanım, ne olacak şimdi?"

"Bilmiyorum Çandarlı, bilmiyorum."

Etrafta gözlerini gezdirirken Çandarlı'nın heyecanlı sesiyle irkildi Fatih.

"Sultanım, bakın oradalar. Bizden birileri var." dedi karşı yoldaki mehteran takımına doğru koşarken. Fatih de arkasından yürümeye başladı.

"Kardeş sizi Allah gönderdi. Ayasofya nerede? Sultanımızın gidip hemen tahtına oturması gerekir."

"Pardon? Ne sultanı ne tahtı abi iyi misin sen?" dedi takımdan biri.

"Yahu yok mu Ayasofya? Savaşlar yapıldı, gemiler karadan yürütüldü. Bizans'ın elinden aldık Kostantiniyye'yi. Sizin nasıl haberiniz olmaz bunlardan? Bir de mehteran takımı olacaksınız! Savaş sırasında nerdeydiniz siz!?" dedi Çandarlı hafif sitemle.

"Hadi ya?" dedi adam dalga geçer gibi sesiyle ve devam etti. "O senin dediğin 500 küsur yıl önce oldu. Deli misin sulu musun nesin, hadi git işine."

Takım arkasını dönmüş giderken Çandarlı tekrar onları durdu.

"Kim var şimdi imparatorluğun başında? Padişah kim? Vezir kim?"

"Kardeşim git sabah sabah belanı mı arıyorsun napıyorsun, gelmişiz 2024 yılına, cumhuriyet kurulalı 100 yıl olmuş hâlâ padişah imparatorluk falan diyor." diyip gittiler.

Çandarlı duydukları karşısında şoka girmişti.

"S-sultanım? İmparatorluk yıkılmış. 2024 yılındayız diyorlar."

"Duydum Çandarlı, duydum." dedi Fatih sıkıntıyla.

"Ne olacak şimdi? Ne yapacağız?"

"Çandarlı bilmiyorum dedim! Sen ne biliyorsan ben de onu biliyorum. Bir dur yahu toparlanayım."

"Estağfurullah padişahım. Siz her durumda her şeyin en iyisini bilirsiniz." diyip eğilerek Fatih'in üzerindeki kaftanın eteklerini öptü.

"Halil! Halil napıyorsun!? Kalk hemen!"

Yoldan geçenler şaşkınlıkla onlara bakıyordu.

"Aaa şunlara bak anne padişah gelmiş, hadi gel lütfen fotoğraf çekelim." diye bağırdı 7 yaşlarında bir erkek çocuğu annesine Fatih ve Halil'i göstererek.

"Evet çocuğum, bu gördüğün adam Kostantiniyye'yi fetheden padişah Fatih Sultan Mehmed Han. Ben de onun veziri, Çandarlı Halil Paşa." diyerek gururlandı Halil.

"Vezir ne demek amca?" dedi küçük çocuk ilgiyle.

"Vezir, hükümdara danışmanlık verir. Ona yardım eder." dedi Halil.

"Anne lütfen fotoğraf çekelim lütfen!" dedi çocuk heyecanla zıplayarak. Annesi gülümseyerek onlara döndü.

"Kusura bakmayın, tiyatrocusunuz sanırım? Çocuk çok heveslendi. Bir fotoğrafınızı çeksem problem olur mu sizin için?"

Fatih şaşırmıştı; onların normal hayatı ve kıyafetleri, gelecekteki insanlar için sıra dışı mıydı? Ayrıca fotoğraf da ne demekti? Fatih kötü bir şey olmayacağını umarak kabul etti.

"Tabi uygundur." dediğinde çocuk koşarak gelip Fatih'in kucağına zıpladı.

"Lütfen siz de geçin" dedi kadın Halil'e.

Halil de onların yanına gittiğinde kadın çantasından telefonunu çıkardı ve onlara doğru tuttu. İkili anlamaz bakışlarla kadının elindekinin ne olduğunu çözmeye çalışıyorlardı.