•×•[ Chang Ha Rin ]
Kan tüm bedenimden çekilmişti. Ve ilkbaharın sıcağı bile içime sinen soğukluğu gidermeye yetmiyordu.
Çünkü karşımdakinin gözlerindeki tehlikeli koyuluk ve her saniyede bana doğru attığı adımlar korkudan nefesimi kesiyordu.
Sertçe yutkundum. "Kun Woo?"
Sınıfta sessizce kitap okuyan kişiliği tamamen kaybolmuştu. Sakin tarafı da bununla beraberdi.
Tam karşımda durduğunda gözlerindeki öfkenin ötesinde gördüğüm hayal kırıklığı ister istemez bunu sorgulamama neden olurken sakin kalmam gerektiğine kanaat getirmiştim.
Dudaklarımı birbirine bastırdım ve duruşumu dikleştirdim.
"O serseriyle nasıl..." Sesi titremişti. Fakat sıktığı dişleri kırgınlığını örtmüştü.
Kuruntu yaptığını söylesem bu... Kişiliğime tamamen tersti. Ancak yine de bunu herkese yaymasından fazlasıyla korkuyordum.
Sessiz kalmakla yetindim. Kabul ettiğimi anlamıştı ancak kararlılığımk gördüğünde gözlerini kıstı ve inanamaz gibi başını iki yana salladı.
"Tanrı'm gerçekten o serseriyle ilişki yaşıyorsunuz."
Sesindeki iğrenir tonu kısık olsa da duymuştum.
"Anladığın gibi değil." En azından bunu diyebilmiştim. Fakat fazlasıyla çaresiz hissediyordum. Şu an bunu herkese yaymak için kaçıp gitse nasıl engellerdim bilmiyordum.
Kalbim endişeyle ritimsiz bir şekilde atarken gözlerinin daha çok dolduğunu gördüm fakat hala aynı nefret duygusu barındırıyordu.
Bana yaklaştığını anca fark edebilmiştim. Ve işin kötü tarafı endişe ve şok duygularıyla sarsıldığımdan yerimden kımıldayamıyordum. Sadece ne diyeceğini içten içe merak etmiştim. Çünkü o böyle biri değildi.
Ani tepkiler vermeyen ve olgunlukla karşılayan biriydi. Fakat şimdi bir şeyleri söylerken deliye dönüyormuş gibiydi.
Yutkundu.
"Ben her şeyi gayet açık bir şekilde anladığımı düşünüyorum." Derin bir nefes verdi. Bu fazla hüzün içeriyordu. Ona anlamaz bakışlar atarken bir kez daha göz göze geldik.
Sakin hali yine kaybolmuştu.
"Hiç anlamadınız, değil mi?" Ses tonu farklı bir havaya büründüğünde nefesimi tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐀𝐦𝐛𝐢𝐯𝐚𝐥𝐞𝐧𝐬𝐢 | 𝐏𝐉𝐌 ᵗᵉˣᵗᶦⁿᵍ
Fanfic~●●~ Genç, odadan çıkacakken bir anda durdurdu adımlarını ve kalbindekileri dile getirdi. "Belki de ben bunu istiyorumdur." Kadın gözlüklerini düzeltti ve anlayamayarak ona baktı. "Anlamadım?" "Belki de sizden nefret etmek istiyorumdur." Kadın ke...