Selam, iyi okumalar.
Karşımdaki kişi ile bakışmamıza devam ederken artık konuşması gerektiğini anlamıştı.
Konuşmak için dudakları aralandığı sırada kafamın içindeki anılarımın baskınlığı daha çok arttı.
Araladığı dudaklarını geri kapattı , Savaş'ın yanına oturduğunda gözlerini benden çekmişti Savaş'a dönmüştü.
" hafızası gitmiş dediler" Savaş'ın gözleri bir kaç saniyeliğine beni buldu ve karşısındaki kişiye döndü.
" evet" dediğinde karşımdaki kişi ne diyeceğini bilmez bir haldeydi.
Bakışları bana döndüğünde "Geçmiş olsun" dedikten sonra ayağa kalktı.
Bişey dememi bekledimi bilmiyorum ama ben bir şey diyemedim.
"Görüşürüz" dedikten sonra Savaş'ta ona aynı şekilde karşılık verdi .
Arkasını dönüp gittiğinde gözüm hala çıktığı kapıdaydı.
İçimdeki o duygu daha baskın hale gelmişti.
Ben neden savaşla sevgili olmuştum ki biliyorum çünkü ben kereme aşıktım.
Savaş'ın seslenmesi ile ona döndüğümde "kalkalım hadi" diyerek başıyla kapıyı gösterdi.
Savaş önde giderken ben arkasından babasını takip eden bir çocuk gibi Savaş'ı takip ediyordum.
kafam hiç olmadığı kadar karışmıştı...
💙
saatlerdir boş tavanı izliyordum...
savaş beni eve bıraktıktan hemen sonra gitmişti.
sessizliğin içinde duyduğum melodi telefonuma aitti, tavanla bakışmamı keserek komidinin üzerine uzanıp telefonumu aldım.
bilinmeyen numara...
kim olduğumu bilmesemde telefonu açtım , telefonun arkasındaki kişiden ses gelmesini beklerken karşı taraftan çık çıkmadı...
sanırım birisi yine rastgele bir numara çevirip trol yapıyorlardı.
telefonu kapatmadan önce telefonun arkasından bir hıçkırık sesi dudyum, her neyse...
telefonu tekrar aldığım yere koyduğumda aşağıdan sesler gelmeye başladı, yataktan kalkıp yere bıraktığım terliklerimi giyerek odadan dışarı çıkmamla beraber merdivenlerden yukarı çıkan bir kişi ile göz göze geldim.
iki saniye bakışmamızdan sonra çığlığı basmamla beraber karşımdaki kişi de benimle beraber çığlık attı.
onun arkasında savaş belirince sustum , çığlık atmayı bırakmıştım ama karşımdaki kişi hala çığlık atınca savaş anlamsız bir şekilde yüzüne bakmya devam ederken önündeki kişinin ensesine vurdu.
artık o da susmuştu eli ensesine gittiğinde savaş"oğlum ne bağrıyon"diyince arkasını dönüp bir savaşa bir bana baktı "evinde kız olduğunu bilmiyordum" dedi.
savaş daha fazla katlanamıyormuş gibi bıkkın bir nefes vererek "bu dangalak erdem" dedi erdeme bakıyordu fakat bana söylüyordu. erdem bana bakınca savaş tekrar söze girdi "yengen"dedi heceleyerek "yağmur" erdemin gözleri fal taşı gibi açılınca kıkırdamadan duramadım.
ben kıkırdayınca savaşın gözleride bana dönmesiyle beraber o yüzündeki gülümsemeyi gördüm.
erdem beni baştan aşağı süzmesine devam ederken "yenge ben erdem ama bu herif seni benimle aldatıyor" kıkırdamaya devam ederek onları izliyordum ki savaşın "bu ne diyo lan " der gibi yüz ifadesini görünce kıkırdamam daha çok arttı.
savaş bana bakınca yine kıkırdamamı görünce yanıma gelerek "hadi aşağıya gidelim arkadaşlarımla tanıştırıcam" elimi tutarak beraber merdivenlerden beraber inerken savaşın kulağına yaklaşıp "onlarla da beni aldattınmı " dediğimde yüzünü buruşturarak bana döndü.
savaş bir basamak altta dururken onun arkasındaki basamakta ben vardım ve boylarımız eşitlenmişti.
savaş'ta bana yaklaşınca burnu burnuma değiyordu önce gözlerime sonra bakışları dudağıma kaydığında aklından geçenleri anlayabiliyordum.
-öhöm öhöm
erdemin arkamızdan gelmesi ile savaş benden hala uzaklaşmadı onun yerine ben uzaklaştığımda erdeme attığı bakışla erdem "aile var burda" diyerek hızla yanımızdan geçti.
savaş tekrardan bana döndüğünde " nerde kalmıştık" dediğinde sinsi bir şekilde sırıttım dudaklarımı büzerek ellerimi iki yana açtığımda "aile varmış burda" savaşın yanından geçerek aşağıya inmeye başladığımda savaşın bişeyler mırıldanarak arkamdan geldiğini duydum.
tekli koltukta oturan erdemi gördüm. L koltuğun bir köşesinde telefonuyla uğraşan biri L Koltuğun diğer köşesinde yine telefonla oynayan birisi.
erdem bizi görünce ayağa kalktı " Oo yenge tanışamadık " dediğinde savaş elini belime koyarak oturmam için yönlendirdi.
L koltuğun ortasına savaş ile ben oturduğumuzda dizlerimiz birbirine değiyordu.
savaş gözüyle erdemi göstererek "bunu zaten biliyorsun" dedi.
L koltuğun kendinden taraftaki kişiyi gösterdiğinde "demir " dedi . demir başını memnun oldum der gibi salladığında aynısını bende yaptım.
benden taraftakini gösterdiğinde " asrın" dedi. asrın bana bakarak gülümsediğinde "memnun oldum yağmur yenge" dedi. cevap vermeden sadece tebessüm ettiğimde erdem bir anda ellerini bir birine çarparak öne doğru eğildi "hadi gidelim" dediğinde savaşa baktığımd onun zaten bana baktığını farkettim.
savaş kulağıma yaklaşıp fısıldayarak " benim odama gir sana bir şey aldım hazırlan gel" dediğinde ayağa kalktı " hadi" dedi ve hepsine başıyla işaret verdi.
hepsi dışarı çıkarken ben de içimdeki heycanla savaşın odasına doğru yöneldim.
benim odamın karşısındaki odaya girdiğimde yatağın üstündeki kutuyu gördüm.
yatağa oturup kutuyu açtığımda lacivert elbiseyi gördüm, kutudan çıkarttığımda mini lacivert elbiseyi daha detaylı inceledim.
kutunun içinden siyah topuklu botları gördüğümde yüzüme gülümseme yayıldı.
💙
elbisenin boyu kısa olsada üstümde güzel durduğunu kabullenmiştim, merdivenlerden aşağıya indiğimde salonda kimsenin olmadığını gördüm.
Adımlarım dışkapıya yönelip evden dışarı çıktığımda kapının önünde dört motor , motorunun başında bekleyen dört takım elbiseli adam.
Selam , tekrardan tam gaz devam ediyoruz.
Ara vermiştim bir süre...Seviliyorsunuz , Görüşürüzzzz 💋💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaskını ver
Teen Fiction-korkuyormusun + evet -sarıl bana (Bu hikaye motor sevenler ve delisi olanlar için önerilir )