7. Bölüm Hain

435 33 14
                                    

Yeni bölüm geldiii.

Yine bölüm sınırımız var arkadaşlar sınır dolunca bölümde gelecek. Oylarınızı ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen.

                                       Hazal Çelik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hazal Çelik

7. Bölüm Hain

"Daha iyi misin Gökçe?"

"Evet, daha iyiyim."

"Bir an çok korktum kriz geçireceksin diye."

"Bende çok korktum. Hala da korkuyorum. Bir türlü beceremiyorum. Kontrol edemiyorum kendimi. Geçen sefer yapmıştım ama şimdi yapamadım."

"Geçen sefer derken. Sen yine mi kriz geçirdin? Benim neden haberim yok."

"Çünkü o zaman kontrol edebilmiştim kendimi, başarmıştım ama şimdi yapamadım."

"En azından o zaman başarmışsın."

"Uzun zaman olmuştu ama başarmıştım."

"Simdi de yapabilirdin aslında ama bu haber beni bile çok kötü etkiledi. Sana ne diyeyim. Resmen az önce geçmiş önümüze sunuldu."

"Tek bir farkla o kız benden daha şanslı. En azından ailesi ile birlikte olacak. Ben ise......." cümlesini bitirememişti Gökçe.

"Yapma böyle Gökçe demek ki senin yaşaman gerekiyormuş. Hem teyzemlerde eminim en azından senin kurtulmana çok sevinmişlerdir. Son anlarında ki tek tesellileri bu olmuştur."

Gökçe'nin gözleri dolmuştu. Ağlamaklı bir sesle "Bilmiyorum Ezgi, onları çok özlüyorum. Bir an önce onlara kavuşmak istiyorum. Dayanamıyorum artık. Bıktım, usandım. Krizler, geçmişim. Bunların üstesinden gelemedikçe......" çatallaşmış sesiyle devam etti Gökçe "Ne düşüneceğimi ne yapacağımı bilmiyorum. Başaramıyorum. Her şey daha kötü bir hâl alıyor. Bu gidişle tekrardan o iğrenç yere girmekten korkuyorum. Kendimi dizginlemeye çalışıyorum, eskiye dönmek istemiyorum." gözyaşları çoktan akmaya başlamıştı. Ezgi'de artık Gökçe'yi nasıl teselli edeceğini bilemiyordu. Arabayı çalıştırıp eve doğru yol almıştı.

Yolda Gökçe ağlamaya devam etmişti. Sessiz sessiz ağlıyordu. Arada bir derin derin aldığı nefesler, hıçkırıkları duyuluyordu sadece. Alışıktı Gökçe sessiz ağlamaya. Kimsenin onu duymamasını. Ezgi ne yapacağını ne diyeceğini bilmiyordu. Arkadaşı, kuzeni hatta kardeşi olarak gördüğü, tek ailesi gözleri önünde yavaş yavaş yok oluyordu. Elinden bir şey gelmiyordu. Dayısıyla tekrar konuşması gerekiyordu, yoksa Gökçe'yi kaybedecekti.

İyide neden böyle oluyordu. O kadar tedavi ilaç, neden bir etki etmiyordu. Daha doğrusu başlarda işe yarayıp daha sonradan neden eski haline dönüyordu. Görüyordu Gökçe çabalıyordu ama olmuyordu. İllaki başa dönüp hep aynı noktada buluyorlardı kendilerini. Bu son üç yıldır böyleydi.

Kızıl TanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin