3. BÖLÜM:Düğün

769 31 1
                                    


İyi okumalarr 🌜

§
Bekliyorum
Öyle bir havada gel ki,
Vazgeçmek mümkün olmasın

Orhan Veli Kanık

§

Düğün yerine geldiğimizde gözümü evden alamıyordum.Burası bir ev değildi bir saraydı.Ama Ayşegül buranın konak olduğunu söylüyor-
du.Gerçekten çok büyüktü.

Arabadan indiğimizde içeriden gelen sesleri duyuyorduk.Kapının önüne geldiğimizde adımızı soyadımızı alarak konağın koca kapısını açtı iki güvenlik.

İçerisi bayağı kalabalıktı.Müzik eşliğinde boş bir masa bulup oturduk.Konağın avlusu o kadar büyüktü ki yaklaşık 50 masa vardı.

Konağın avlusu o kadar büyüktü ki yaklaşık 50 masa vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Konagın bir kısmı)

Bir süre bekledikten sonra gelin ve damat geldi büyük bir alkış koptu.
Ve nikah merasimine başladılar.

O sırada sırtımda bir kıpırtı oldu elimi sırtıma götürdüğümde büstüyerimin düğmesinin açıldığını farkettim.Tanrım.

Acil lavaboya gidip takmam lazımdı.Ayşegül'ün kulağına eğilip
olanları anlattım.

"Ayşegül ben lavaboya gidip geleyim sen burada bekle." dedim kulağına.

"Olmaz dur bende geleyim seninle."
dediğinde hayır anlamında salladım kafamı."Hemen geleceğim zaten bekle." dedim ve uzaklaştım yanından.

Bir elim sırtımda lavaboyu ararken elinde tepsi ile içecek taşıyan bir kadın gördüm.Görevli olduğunu düşünerek.Lavabonun yerini sordum.

"Merdivenden üst kata çıkın sağda efendim." dediğinde başımı salladım ve teşekküer ettim.
Yukarı kata çıkıp sağa döndüğümde iki kapı vardı.Hangisine girmeliydim? Kafadan sallayıp soldakini seçtim.Kapının kulpunu çevirip açtım.Sırtım dönük bir şekilde odaya girip kapıyı kapattım.

Ve o an yerin yarılıp beni yutmasını dileyeceğim bir şey oldu.Arkamı döndüğümde biriyle karşılaşmış-
tım.Üzeri çıplaktı.Üstünde sadece pantolonu vardı.Ve bu kişi ilk gün gördüğüm o adamdı.

Ağa dedikleri adam bana doğru yaklaşmaya başladı.O adım attıkça bende geriye gidiyordum.Sırtımı kapıya vurmamla duraksadım.

"Ne işin var burada?" dedi ciddi surat ifadesi ve kalın ses tonuyla.

"Ben lavaboyu arıyordum da yanlış odaya girdim sanırım." dedim. Yanaklarımın kızardığına emindim.
Utanınca hep yanaklarım kızarırdı.

"Hmm." dedi mırıldanarak.

"Noluyoruz?" dedim elim hala sırtımdaydı.Gözüm arada kaslarına kaysa da hemen gözlerine tırmanıyordu.

"Ne yapacaksın lavaboda?"

"İzin verirseniz düğmemi kapatacağım." dedim sırtımdaki elimi göstererek.Niye böyle yapıyordu bu adam?

"İstersen ben kapatabilirim." dediğinde nefesimi tuttum.Keşke Ayşegül'ü çağırsaydım ya.Düştüğüm hallere bak.

"Olabilir." dedim kısık bir sesle.

Bir kolumdan tutup ceketimi çıkarmaya çalıştım ama başaramadım.Hala yakınımda duran adama doğru baktım.
Ne dediğimi anlamış olacak ki ceksetimi çıkarmama yardım etti.
Çıkardıkyan sonra yatağın üzerine fırlattı.Karşısında dantelli büstiyerimle kaldığımda yanaklarımı ateş bastığını hissettim

"Şuradaki aynanın karşısına gelin sizi oradan izleyeceğim." dedim aynanın önüne gelirken.O da peşimden geldiğinde hala üstünün çıplak olduğunu fark ettim .

Elimi arkamdan çekerken diğer elimle önden tutuyordum.Düşme-
mesi için.

Arkama doğru minik adımlarla yaklaştı.Soğuk elleri sırtıma değdiğinde huylandım.Kafasını kaldırıp bir saniye baktıktan sonra geri eğildi.

"Kapanmıyor bu." dedi kafasını kaldırarak.

"Nasıl kapanmıyor ya?" dedim.Düğme koptuysa ben napacaktım.Tanrım neden Ayşegül'ü çağırmadım sanki?

"Tamam kapattım.Ama açılabilir dikkat et dar olduğu için." dedi aynadan bana bakarak.Ona arkamı döndüğümde gözleri önce kırmızı dudaklarıma sonra gözlerime baktı.

"Teşekkürler." dedim.Ceketimi almak üzere yatağa doğru yaklaşırken topuklu ayakkabım halıya takıldı ve panikle karşımdaki adamın koluna tutundum.

Tutunmaz olsaydım.Adam boşta olacak ki denegesini kaybetti ve yatağa düştük.O üstte ben alttaydım.Ellerini başımın iki yanına koydu.

"Önüne baksana!" dedi kaşlarını çatarak.

"Görmedim ne yapa-" derken kapı açıldığında bir tane görevli ve arkasındaki bir kadın ve erkek vardı.Olduğum yerden kafamı kaldırdığımda bu kadarını görüyordüm.Ama ağa denilen adam kılını bile kıpırdatmıyordu!

İçeri girecekken üçü olduğu yerde kalakaldı.

"Dışarı çık!" diye gürledi üzerimdeki adam.Yattığım yerde ben bile irkildim.Görevli emrine
uyup kapıyı kapattı.

Çatık kaşlarla üzerimdeki adamı ittirmeye çalıştım.Ellerim çıplak göğsüne değerken o milim bile kıpırdamıyordu.Dayanamadım ve konuşmaya başladım.

"Beyefendi siz gerizekalı mısınız neden kalkmıyorsunuz üzerimden deli misiniz? Sizin yüzünüzden yanlış anlayacaklar!" diye hırladım ama onun gözleri kırmızı dudaklarımdaydı.

"Barlas." dedi sakin bir şekilde."Adım Barlas." cidden buna mı takılmıştı?

"Şuan tek ihtiyacım adınızı öğrenmekti sağ olun!" diye bağırdığımda tekrar ittirdim.
Ama bu sefer benim gücümle değil kendi isteğiyle kalkmıştı.

Sinirli bir şekilde ceketimi giydim hızlıca.Ayağımdan çıkan topuklumu da ayağıma taktıktan sonra doğruldum.O ise kollarını önünde birleştirmiş beni izliyordu.

Kapıya doğru yöneldiğimde arkamı döndüm ve konuştum."Mümkünse bir daha karşıma çıkmayın!" dediğimde dudağının kenarı yukarı kıvrıldı.

Kapıyı çarpıp çıktım ve hızlı adımlarla oradan ayrıldım.Aşağı kata indiğimde herkes ayakta oyun oynuyordu.Ayşegül'ün yanına gittiğimde nerede olduğumu sordu.
Eve gidince anlatacağımı söyledim.

Düğünün bitimine yakın Ayşegül takısını verdi ve evin yolunu tuttuk.

Bölüm Sonu

Nasıl buldunuz bölümüü??
Sizleri seviyorum görüşürüüz. 🤍🤍

GİRDAP Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin