🧸²⁹

346 60 28
                                    

önceki bölümü okuduğunuza emin olun görmeyen çok kişi var🤍 28'in bildirimi cogu kisiye gitmemis atliyorsunuz üzülüyorum 😭😭😭


🧸🧸🧸


Jeongin'den

Haziran havasının kendini temmuz sıcağına bıraktığı bir ikindi saatindeyiz. Çıkış vaktine on, belki on beş dakika var bilemiyorum. Bodur ve kel hocamızla klasik bir tarih dersi aslında. Herkes gözünü kapatmamak için zor duruyor, tekleyen duvar saatinin sesi bir süre sonra hipnotize etmeye başlıyor sıcaktan yeterince uyuşmuş öğrencileri. Aslında tatlı bir hoca, ders işlemediği zamanlarda da gayet eğlenceli, ancak ders işleyişi için aynı şeyi söyleyemeyeceğim, pas parlak kel kafasına bakarken başınızın sıraya düşüp güzellik uykusuna dalmanız an meselesi. Son birkaç tik tak sesi ve beklenen zil çalıyor sonunda.

Diğer sınıflardan gelen yüksek seslerin aksine bizim son dersimizin bay Wang'a olduğu belli şekilde hepimiz ayrı uyuşuk. Duvar kenarı en arkadaki iki yıldır sınıfta kalan oğlan, Juseon uyumuş çoktan, kendisini dürten arkadaşlarıyla tam beklendiği gibi kabaca esneyerek uyanıyor. Onun ardından beşli kız grubu Jimin ve dörtlüsü de çıkıyor sınıftan. Zararsızlar fakat sesleri çok tiz pek yaklaşmam onlara. Geri kalanlar da ayrılıyor tek tek, garip futbolcu oğlan San, saçının sadece önünü düzleştiren Chae, leopar ayakkabısıyla her gün gözümüzü alan Byungho... ben yine en sona kalıyorum. Normalde de çok erken çıkmam aslında, kalabalıkta sıkışmaktan hoşlanmıyorum. Ama bugün fazla yavaşım, okuldan sonra bayan Jeon'un kliniğine gideceğim çünkü.

Eşyalarımın tamamını aldığımdan emin olduğumda pencere kenarı en arkanın iki önünde bulunan sıramdan ağır ağır kalkıyorum, olabilecek en yavaş şekilde iniyorum merdivenlerden. Ne kadar dalgın olsam da ikinci kat beşinci basamakta bir çıkıntı var oraya takılmıyorum. Gerçi öğrenmek için üç defa yuvarlanma tehlikesi geçirdim, önemli değil ona da alışıyorum galiba zamanla. Anneme, yetimhaneden ayrılmama, Gwangju'ya, üç kere kaybolduğum otobüs hattına alıştığım gibi.

Beş ay olacak ben yetimhaneden ayrılalı, annem döneli beş ay olacak, arkadaşlarımla yan yana gülemediğim beş ay bitecek , benim Hyunjin'le serin bir akşamüstünde vedalaşmam üzerinden beş ay geçecek. Aylar önce gwangju'daki minik dairemize yerleştiğimiz akşam kapı çaldı. ben daha anneme yabancılık çekerken annemin patronu diyebileceğim bayan Han ile kızı geldi birden. Annemle yıllarca bambaşka şehirlerde tamamen bağımsız bir hayat yaşamamız o gün ilk defa çarptı yüzüme. Annem dönmeden önce bambaşka hayatlarımız vardı. Şimdi ise  ayrı geçen yıllarda birbirimizin hayatına girmiş olan insanlar da bir anda dahil oluyor yaşamıma. Han ailesi de onlardan biri.

Annem yıllarca han ailesinin giyim mağazalarında bazen temizlikçi bazen kıyafet tadilatı için çalışmış. Sonrasında bayan han tesadüfen evinde çalışan eksiği olunca anneme teklif ediyor. Bay ve bayan han'ın ilk ve tek kızı soojin benden çok görmüş mesela annemi. Evet öz oğlundan daha uzun süre geçirmiş onla. Yanlış anlamayın tatlı bir kız, anlaşamayız muhtemelen farklı hayatların insanıyız. Yine de şimdi parmağım kesilse ilk o peçete uzatır muhtemelen. Yalnızca insan sorguluyor bazen.

Annem bayan Han'ın çalışanından çok arkadaşı olmaya başlamış bir süre sonra. Öyle ki hem kendisine, hem de yıllardır yanında olmasına ve işi en yakından görmesine  güvenip mağazalarından birinin yönetimini ona bırakmış. Annem de o zaman beni yanına almaya karar kılmış işte. İlk söylediği kişi bayan han olmuş, annemi cesaretlendiren kişi de ta kendisi. O da kızı gibi, sevimli yuvarlak yüzlü ve oldukça minyon. Ve yine kızı gibi biraz fazla toz pembe dünyada büyümüş gibi bir havası var. Ayrıca fazla temas seviyor, beni ilk görüşünde kucakladı mesela. Saçma bir andı. O kucaklamadan sonra han aile fertleri de annem gibi bir anda giriyor işte hayatıma.

mama's boy // hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin