Lucifer pov :
(sabah) sırtım fena şekilde ağrıyordu. Ve yanımda alastor yoktu. Yatak sıcaktı demekki yeni gitmişti. Yatakta oturdum bir süre. Dünü hatırladım. Düpedüz sikmişti beni. Hasiktir. Angel! Angel bizi yakalamıştı. Kendime gelip üstümü giydikten sonra hızlı hızlı aşağı indim.Alastor ve diğerlerinin sesi geliyordu.
"Charlie bak babanı sikmiş olabilirim ama bu bir şeyi değişti-"
"Babamı zorla kendinle oldurdun biliyorum!"
Charlie Alastor'un yakasından tutmuş aşağı çekmiş ona hesap soruyordu. Diğerleri de vardı. Kesin Angel'ın haltlarındandı bunlar. Charlie beni görünce Alastor'u bırakıp koşarak yanıma geldi. Boynumdaki kızarıklıklara baktı. Çok sinirlendi. Alastor'u dövecekken
"Charlie! dur!"
İblis formundan kendi formuna geçti. Olduğu yerde durdu.
"Ne?"
"Beni zorlamadı"
Charlie tamamen bana döndü. Herkes çok şaşırmıştı. (Angel dışında) Alastor ise arkama ışınlandı. İki elini de belimin iki yanına koydu. Sonra boynuma dudakları değecek şekilde kafasını yaklaştırdı ve şöyle dedi.
"Bak Charlie demiştim. Aslında dünden istekli gibiydi~"
"Baba? Bu doğru mu?"
"Evet Charlie. Doğru."
"Siz düşmansınız sanıyordum?"
(Al) "O eskidendi canım"
"Haa yani şimdi benim iki babam mı var?
(L&A) Evet?
"Canım babalarım"
Diyip bize sarıldı. Diğerleri fısıldaşarak bizim hakkımızda konuşuyorlardı. Ama gayet memnun görünüyorlardı.
"Babalarım. Siz yukarı odanızda takılın,biz kahvaltıyı hazırlayalım. Hem bağınız güçlenir."
(Al) Haklısın canım. Biz odaya çıkalım.
Diyip beni kucağına aldı. Odamıza götürdü. Giderken husk'ın
"İlk defa Alastor'un birini gerçekten sevdiğini gördüm"
Dediğini duydum. Ciddi miydi? Hiç birini arkadaşı olarak bile sevmemiş miydi? Onun için üzülüyordum. Bu yüzden onun için herşeyi yapabilecek biri lazımdı. Ona sevgi verecek. Onu mutlu edecek biri... Doğru ya, o bendim. İleride doğru zamanı yakalayıp ona onu sevdiğimi söyleyecektim. Eminim onu daha iyi hissettirecek bu. Ama şuan anın büyüsünü bozmadan kollarımı onu boynuna doladım. Merdivenlerden çıktık. Odamıza gelince kapıyı gücüyle açtı. İçeri girince beni yatağa bırakıp kapıyı kapattı. Yatakta üstüme çıktı. Kollarımı yine onun boynuna doladım. Kafasını göğsüme koydu. Ben de kulaklarıyla oynadım. Saçını sevdim. Sonra şöyle dedim
"Alastor"
"Efendim luci" kafasını kaldırmadan konuştu
"Seni seviyorum..."
Kafasını yavaşça kaldırdı. Hala sırıtıyordu ama gözlerinde yaş vardı. Gözyaşlarını sildim.
"Ağlamana gerek yok Alastor. Seni gerçekten seviyorum. Seni görünce mutlu oluyorum. Sen benim için çok değerlisin"
*burnunu çeker ve utanmış bir şekilde*
"yok canım *burnunu çeker* ne ağlaması..."Onu alnından öptüm. Kafasını göğsüme koydum.
"Luci. Ben de seni çok seviyorum. Hayatımda sevdiğim nadir kişilerden birisin. Seni görmek bana umut veriyor."
Bunları duymak benim için çok önemliydi. Beni gerçekten seviyordu. Bu durumda onu her zaman destekleyecektim. Charlie ve diğerlerini de... Hayatımda değer verdiğim kişiler onlardı. Onları bırakamazdım. Şu an uyumamız gerekiyordu. Kahvaltının acelesi yoktu.
<time skip>
Sonunda uyanabilmiştim. Alastor hala uyuyordu. Onu nazikçe üstümden kaldırıp yastığına yatırdım. Saate baktığımda akşam 10 olmuştu. Dün ne kadar yorulduysam.. Her neyse aşağı indim. Herkes kapıya toplanmıştı. Ben ne olduğunu anlamadım. Boyum kısa olduğu için göremedim. Yanlarına gidince onlar kenara ayrıldılar. Ve şu an görmeyi en çok istemediğim kişiyle karşılaştım. Charlie'ye baktım. Göz göze gelince kafasını eğip bir kolunu parçalayacak gibi tuttu.
"Lilith?"
______________________________
Evet birçoğumuzun ismini bile söylemeden kimin geldiğini tahmin ettiğini biliyorum. Çünkü lilith orospusundan başka kim olabilir ki?
486 kelime