god or gun, dowoo

•

bolum baslarina isim vermeye usendigim icin nokta koymam cok ozel
neyse askolar ben seyi kacirmisim yanlislikla,, jwooyla doyoung igden konusuyomus hala aq
siz onu unutun numaralarini birbirlerine vermis olsunlar ordan devam edelm haydin bb 😽

•

askimm
nerdesinn
[iletildi, 18.46]
[görüldü, 18.50]

🤍
burdayim guzelim
noldu

yurtta misinn

🤍
evett

he tamam
ben yurdun onundeyim de
gelebilir misin🥺

🤍
bebegim
bi sey mi oldu

yok bi sey olmadii
seni bugun kacirsam olur mu

🤍
olur da
ben bi sey anlamadim

bosver anlamaa
giyin gel hadi yanima
pijama da alsan iyi olur yaninaa😸

🤍
🤨
hadi bakalim
merak ettim simdi ne olacagini

🤭
[görüldü, 19.01]

•

Doyoung's pov;

Gökyüzü çoktan turunculaşmış, güneş de batmak üzereyken heyecanla yerimde sıçrayıp Jeongwoo'nun aşağı inmesini bekliyordum. Eğer bugün aklımdakilerin hepsini sorunsuz bir şekilde halledebilirsem hem o hem de ben çok güzel bir gece geçirecektik.

Elimde hediye kutusuyla etrafımdan geçip giden insanları tek tek incelerken yurt kapısının önünde bir hareketlilik olunca hemen o yana dönmüştüm. Yakışıklı sevgilim tüm heybetiyle yanıma geliyordu. Nasıl hem bu kadar tatlı hem de bu kadar çekici görünebilirdi?!

Üzerine giydiği yeşil mont o kadar hoş görünüyordu ki bir anda yeşilin artık en sevdiğim renk olabileceğini düşünmüştüm. Jeongwoo sakince yanıma yaklaştığında hediye kutusunu yanımdaki alçak duvarın üstüne bırakıp hemen kollarına atladım. Aynı fakültede okuyor olsak da derslerimiz ve projelerimiz yüzünden çok denk gelemiyorduk, aşkımı özlemiştim.

O da ona sarıldığım gibi hemen kollarını etrafıma dolayıp beni hafifçe kaldırarak karşılık verdi. Bunu seviyordum, onun yanında minik kalmak ve beni istediği gibi yönlendirebilmesi çok hoşuma gidiyordu.

"Güzelim beni mi özlemiş?" dedi ellerini sırtımdan çekmeden yavaşça uzaklaşırken. Dudak büzüp başımı salladım ve tekrar yaklaşıp yanağını öptüm. Bizim tayfadan biri görecek olsa kesin bu halime gülmekten komaya girerdi ama aşk nelere kadirdi.

"Sen beni özlemedin mi aşkım?" dedim dudak büzerek devam ederken. Buraya anlatmadığım çok şey vardı ama Jeongwoo ne yaparsam yapayım beni hiç yargılamıyor, tatlı tatlı gülüyordu sadece. Ona aşık olmamak için hiçbir sebep yoktu.

"Aşkı da Doyoung'unu özlemiş!" diyerek bu sefer o yaklaştı ve yanağımı upuzun öptü. Bazen şaşırıyordum çünkü etrafımda gördüğüm çoğu ilişkide her iki kişi de daha sevgili olmadan öpüşüyordu ama biz Jeongwoo'yla neredeyse iki aydır sevgili olmamıza rağmen henüz yalnızca yanaklarımızdan öpüyorduk. Ve onun bunun hakkında tek bir şikayeti bile yoktu.

Ben ona aşık aşık bakarken birden neden burada olduğumu hatırlamış gibi Jeongwoo'nun kollarının arasından ayrıldım ve az önce duvarın üstüne koyduğum hediye kutusunu alıp ona uzattım.

"Aşkım bu ne?" dedi Jeongwoo şaşkınlıkla bir bana bir elimdeki kutuya bakarken.

"Sana aşkım."