güneşin batmasıyla safari aracına binmiş adaya doğru yol alıyorduk. hava akşam saatleri olması sebebiyle serin ve rüzgarlıydı. sweatimin kapşonunu kulaklarıma geçirirken başımı yanımda oturan merve'nin omzuna yasladım.
bugün oyun alanında olanları düşünüyordum. berna'nın gözünü fena incitmiştim, üstümdeki suçluluk duygusunundan bir türlü kurtulamıyorum. ona karşı bu kadar hırslanmamam gerekiyordu. beni ona karşı hırslandıran neydi, onu başka biriyle yakın görmek mi? öyleyse bile neden bundan rahatsız oluyorum, asla mantıklı bir cevap bulamıyorum.
kafamı gökyüzüne çevirirken gözüm net bir şekilde belirgin olan kutup yıldızına kaydı. belki de onun gözünde herkesle aynı olmak istemiyorum.. bana gösterdiği ilgiyi bir başkasına göstersin istemiyorum. bana yaptığı herhangi bir şeyi başkasına da yapsın istemiyorum, bana karşı olan sevgi dolu tavrını başkalarına sergilerken de görmek istemiyorum..
kendime bunları itiraf etmeye çalışırken bile içim içimi yiyor. sanırım bu rahatsızlık verici karın ağrısı hissini yaşamaya alışmam gerekiyor.
.........................
adaya döndüğümüzde ilk olarak ateş yakıp takımca genel gidişatımız hakkında konuştuk. konuşulanları dinlemeye çalışsam da kafamda cirit atan düşüncelerimi kontrol edemiyordum.
hilmi'nin defalarca ismimi seslenmesiyle daldığım hayalden çıkmış dikkatimi ona vermiştim.bana bakarak konuştu. "sen ne diyorsun bu fikre?"
ne dediği hakkında hiçbir fikrim yoktu. bozuntuya vermemeye çalışarak başımı onaylar bir şekilde salladım. "olur, neden olmasın?"
o da beni onaylayarak tekrar takıma döndü, bir an önce kafamı toplamalıyım.
.................
ateş yavaş yavaş sönerken herkes birbirine iyi geceler dilemeye başladı, birkaç kişiye iyi geceler dedikten sonra barakama doğru adımladım. bir ayağımı barakanın basamağına koyarken ne yapacağımı düşünüyordum, ilginç bir şekilde uykum yoktu.
ellerimi sweatimin cebine koyarken sahile doğru yürümeye başladım. bu gece dolunay vardı, ışık sayesinde etraftaki nesneleri net olarak seçebiliyorum.
kıyı dibinde sevdiğim büyük bir palmiye vardı. dibine oturup denizi izleme fırsatı bulduğum için mutluyum. altıma birkaç çalılık koyup yerime yerleşirken arka taraftan gelen ayak seslerini duydum. hızlıca başımı o tarafa doğru çevirken bana doğru gelen gölge gittikçe büyümeye başladı.
kalbim hızlanmış gölgenin bana doğru yaklaşmasıyla görüntü netleşmeye başlamıştı. gelenin aleyna olduğunu görünce derin bir nefes vererek beklemeden sordum "ne arıyorsun burda?"
yüzüme bakarak gülümsedi. "ne var, beni de uyku tutmadı."
belki de bu gece için fazla yalnız kaldım. biriyle konuşarak bir süreliğine bundan kurtulabilirim diye düşünüyorum.
başımı sallayarak yanıma oturması için yer açtım. "gel."
hızlıca yanıma gelerek ağacın dibine oturdu. "teşekkür ederim."
esintiden dolayı ellerini birbirine sürerek ısınmaya çalışıyordu. ilk defa bu kadar yakın oturuyorduk. son zamanlarda bana karşı bu kadar ılımlı davranması beni şaşırtıyordu çünkü aramız hiçbir zaman iyi olmadı.
.................
açıkçası ilk defa onu ön yargısız bir şekilde dinledim, sohbeti samimi gelmişti. geçen dakikaların ardından konuşmaktan yorulmuş kafasını omzuma yaslamıştı. rahatsız etmemek için hareket etmemeye çalışıyordum. kafamı yukarı yaslayarak bakışlarımı gökyüzüne çevirdim. uyumuş olduğu düşüncesiyle sessizce konuşmuştum. "bu gece ay çok güzel."
kolumdaki kıpırdanmadan onun da kafasını kaldırdığını anladım. aya baktıktan bir süre sonra bana dönerek konuşmaya başladı. "her zaman böyle görünmüyor, bu geceye özel gibi."
başımı sallayarak ağız ucuyla gülümsedim. saniyeler sonra ona doğru döndüğümde hâlâ bana bakıyor olduğunu gördüm. bakışlarını yüzümde gezdiriyordu. bir anlığına gözlerimiz birbirine kilitlendi. öylece durmaya devam ederken kafasını yavaşça bana doğru eğmeye başladı, istemsizce gözlerim dudaklarına kayıyor, aramızdaki mesafe gittikçe kısalıyordu.
ikimiz de birbirimize çekiliyor gibiydik.
nefesini yüzümde hissederken kulağıma doğru fısıldadı. "öp beni."duyduğum şeyle kalbim hızlanmaya başlamıştı, şu an ne hissettiğimden emin değildim ama bunu düşünmek istemiyordum, iki gündür beynimi fazlaca meşgul eden biri var, belki de şu an için sadece onu hatırlamak istemiyorum.
aniden gelen adrenalinle birlikte dudaklarımı yavaşça onunkilerle buluşturdum. gözlerini kapatmıştı, belli ki onu gerçekten öpmemi istiyor.
deminkinin aksine hızlı bir şekilde dudaklarında hakimiyet kurmaya başlarken bana karşılık vererek kollarını boynuma sardı. bütün algılarımı kaybetmiş gibi dudaklarını sertçe öpmeye devam ettim, ellerini yüzümde gezdirirken bir sonraki hamleyi düşünmeden belinden kavrayarak kucağıma oturmasını sağladım.
........................
herkes nefber kiss beklerken alnef olmasi saka mi
benim gibi bir sizo bu karakteri toxic yapmadan duramazdi 😀😀🔥🔥🔥