bize baktığını düşündüğümüz bir ödül oyununu kazanmıştık. çeşitli yemeklerle donatılan masanın etrafında dolanırken resmen ağzımın suyu akıyordu. ağzıma aldığım ilk et lokmasıyla gözlerimi yukarıya devirdim, gerçekten lezzetliydi.
takım olarak iyi performans sergiliyorduk, bu durumdan oldukça memnunum. bizim için her şey güzel ilerlese de aklımda bazı soru işaretleri vardı.
mavi takım uzun süredir art arda gelen kayıplar yüzünden birbirine girmişti. seremonide, oyun alanında, konseylerde her an için sürekli tartışma içindeler. herkesin menfaati doğrultusunda yüklediği tek bir kişi vardı, o da berna.
bu durum beni rahatsız ediyor. sadece beni değil takımdaki çoğu kişi benimle aynı şekilde düşünüyordu. kendi hata ve beceriksizliklerini görmezden gelerek suçu sürekli başkasında aramaya oldukça meyilliler.
içimde berna'ya karşı anlamlandıramadığım bir koruma içgüdüsü var. aynı takımda olmasak bile konu o olduğu zaman istemsizce hassas düşünmeye başlıyorum. işler bu duruma nasıl geldi bilmiyorum ama yanında olsam ona ihtiyacı olan her şeyi verip kendine getirebilecekmişim gibi hissediyordum.
salatımı kaşıklarken düşüncelerimden sıyrılarak atakan'ı dinlemeye başladım. takımı tebrik ediyor, bizimle her fırsatta ne kadar gurur duyduğunu söylüyordu.
başımı sağıma çevirdiğimde bana bakan aleyna ile göz göze geldik. ona baktığımı fark ettiği an gözlerini kaçırdı. derin bir nefes alarak başımı tekrar sol tarafıma çevirdim. bu neydi şimdi?
yemeğini yemeye devam ederken ara ara başını kaldırıp bana doğru gülümsemeyi ihmal etmiyordu. o geceden sonra onunla bir kere bile yüz yüze gelmedim çünkü her zaman olduğu gibi hareketleri beni kendinden itmeye devam ediyor.
belki de bu kıza yüz vermek baştan beri hataydı. berna yüzünden yapmadığım saçmalık kalmamış gibi şimdi de gram hoşlanmadığım birinin karşısında oturmuş bana cilve yapışını izliyorum.
bu sıralar istemediğim her şeyi yaptığımı fark ediyorum. içimde asla kabullenemediğim hislerle yaşarken aynı zamanda doğurduğu bütün sonuçlara katlanmak zorunda kalıyorum.
sebebinin ne olduğunu düşününce aklıma tek bir şey geliyor. ne kadar kendime bile itiraf etmekte zorlansam da sanırım berna'dan gerçekten hoşlanıyorum. kabul etmeliyim, onunla yaşadıklarım diğerlerinden çok farklı hissettiriyor.
.........................
havanın iyice kararmasıyla adaya ulaştık. ceketimi üstüme sıkıca sararken yanımda nagihan ablayla barakaya doğru yürümeye başladım. bir an önce uyuyup yarın olmasını istiyordum. son yaşananlardan sonra berna'nın nasıl olduğunu merak ediyorum.
yastığımı düzelterek sırtüstü uzandım. gökyüzüne bakarken yavaş yavaş gözlerimin kapanmasıyla kafamda kurduğum senaryonun rüyaya dönüşmesini diledim.
biraz kisa oldu soorry🙏🏻🙏🏻
bu arada kafamda kurdugum senaryolari direkt ruyama aktarabiliyom muthis bi sey😇😇