Bölüm 3 / Plan

4 2 0
                                    

Minho nasıl bir plan yapıp ülkeden kaçacaktı? ya da Jisung olmadan nasıl yaşayacaktı?

Bir plana ihtiyacı vardı fakat bulamıyordu o planı. Hayır hayır, hayatının geri kalanını kesinlikle bir hapishanede geçirmek istemiyordu. ''Minho n'olursun beni de al yanına yalvarırım sana. Sensiz yaşayamam ben.'' Jisung Minho'ya yalvarırken Minho çoktan kararını vermişti, Jisung'u yanında götürmeyecekti. Sevgilisini tehlikeye atmayacaktı. ''Minho bir cevap versene amına koyayım!'' Jisung sinirlenmişti Minho'ya, ne demek onsuz başka bir ülkeye gidecekti? Minho sevgilisine yorgun gözlerle baktı. ''Jisung bir de sen strese sokma, zamanımız yok.'' Jisung'un gözleri doldu ve sevgilisinin saçlarını okşayarak özür diledi. Minho da sevgilisini kucağına oturttu ve kokusunu içine çekmek istercesine sıkı sarıldı biriciğine. ''Bebeğim benim aklıma bir fikir geldi.'' Jisung konuştu heyecanla, ''Söyle sevgilim.'' Minho da merakla dinledi sevgilisini.

''Planımız şu; Bazı yük gemileri kaçak insan taşıyorlar. Aynı bizim durumumuzda olanları mesela. Katilleri, hırsızları, kısacası suçluları. Tabii bunu bedava yapmıyorlar, baya bir para yedirmemiz gerek onlara. Aklıma gelen tek seçenek bu, başka yasal olmayan yollar gelmiyor aklıma.''

Minho bu planı beğenmişti, ve uygulayacaklardı da. Sevgilisi gerçekten bir dahi idi. ''Senin zekana gerçekten hayranım bebeğim.'' Minho sevgilisinin alnına küçük bir öpücük koydu ve söze girdi. ''Bizim çocuklara ne diyeceğiz.'' Jisung biraz sinirli bir tonda 'onu da sen düşün' dedi sevgilisine. Minho da olumlu manada kafa salladı ve düşünmeye başladı.

''Tamam bebeğim, bir plan buldum anlatıyorum. Bak şimdi, böyle olaylarda telefonlar, tabletler yani kısaca tüm teknolojik cihazlar dinleniyor. Bizim buluşup bu konuyu en ince detayına kadar konuşmamız lazım.''

''Ciddi misin süper zeki, lan bu bir plan değil ki!''

''Bebeğim sakin ol mantık yürütmeye çalışıyorum yaa.''

''Salak ama tatlı bir şeysin sen.''

''Neyse bak işte devamını anlatayım, onlar yabancı değil 10 senedir arkadaşız onlarla biliyorsun, onlara her şeyi en dürüst şekilde anlatacağız ve kaçacağız. Onlar da bir şekilde bizi öldü süsü verecek. O nasıl olacak dersen, intihar etmiş gibi bir mektup yazacağız ve bunu bilinçli olarak benim evime koyacağız. Büyük ihtimalle beni bulamayınca bir şekilde evin içine girecekler. Polisler yerse afiyet olsun, yemezse kapak olsun. Sonuç olarak biz kaçmış olacağız ve bu bize zaman kazandıracak. Şu süreçte bir şey satın almamaya bile özen göstermemiz lazım. Kaçarken kafamıza çok dikkat çekmeyecek şekilde bir şal bağlamamız lazım ki yüzümüzü ve saçımızı görmesinler.''

''Sen de bu günü bekliyormuşsun bebeğim.''

Minho Jisung'un söylediğine biraz kıkırdadı ve planı uygulamak için arkadaşlarını yemeğe davet ettiler ve planı anlattılar.

''Bu plan kimden çıktı amk Minho bu kadar zekice planlar kuramaz.'' Seungmin'den geldi söz.

''Öldürme süsü kısmı tamamen bana ait canım ağlaaa.''

''Vakit kaybediyorsunuz, şamataya zaman yok.'' Chan çok gerilmişti ve gerginliğini de belli etmişti. Gergin olsa da, kesinlikle haklı olduğu söylenebilir.

''Tamam o zaman şöyle yapıyoruz, ben marketten iki kutu boya alıyorum size ve siz hiç ortada gözükmemekten ziyade, kalabalığa karışın ve kalabalık yerlerde takılın. Ortada gözükmezseniz eğer, bakacakları ilk yer ev olur ve paket olursunuz ben söyleyeyim. Bir restorana falan gitmeyin ama, sahile gidin.'' En mantığıyla hareket edenleri Jeongin'den çıktı fikir.

''Ay anın şoku yüklenenzi bana bi dakkaaaa yani bu ikili suç mu işlediiii'' Bu seferde en dramayı sevenleri Hyunjin'den geldi söz.

''Ay inanırmsın öyle olmuş kızzz'' Bu sefer ise ikinci en dramacıları Changbin'den geldi söz.

''Ya aptallar zaman yok diyoruz siz neyin derdindesiniz. Uyguluyoruz Jeonginin planını'' Chan destekledi Felix'in bu sözünü, ikisi de çok gergindi şu an. Jeongin hemen markete gidip bir kızıl, bir de mavi bir saç boyası aldı.

-Bölüm Sonu-

KAOS YAPMADIM BU BOLUM NIAAHHAHAHAHAHQHAHAHA

Benim İlk ve Son Baharım 🌼🍂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin