SUNOO
-Haber odasında neden dildolar var?
Kim Chaewon Pazartesi sabahı masamda beni bekliyor, gece boyunca orada belirmiş gibi görünen bir kutu seks oyuncağının üzerinde duruyor.
Jungwon ve Sakura'nın masalarında eşleşen kutular var.
Kahveme yer açmak için kutuyu iterken, "Bu mükemmel bir soru," diye yanıtladım ve bu sırada neredeyse Jungwon'un şişesini deviriyordum.
"Sponsorlar" diyor Sakura masasından başını kaldırıp. "Peki, umutlu sponsorlar. Bunları denemen için sana gönderdiler." Bir kahkaha attı. "Ve eğer onları beğenirseniz programda onlar hakkında konuşun."
-Sadece seks oyuncakları yok.
Ayrıca ayın kayganlaştırıcısı abonelik kutusu, neredeyse tamamı mısırdan yapılmış bir çift ayakkabı ve bir dizi organik çarşaf da var.
-Eminim bunların yarısını SBS'de konuşamayız.
Chaewon dudaklarını büzdü ve masasına döndü.
Bu sabah işe giderken ne giyeceğimi tartışarak çok zaman harcadım. Profesyonellik ile "Beni tekrar çıplak görmek istemiyor musun?" arasındaki mükemmel dengeyi bulmak istedim.
Sonunda genellikle giydiklerimden pek farklı olmayan bir şey seçtim: en sevdiğim koyu kot pantolonum, yarım çizmem ve minimalist desenli bir tişört.
Günün sonunda hala SBS.
Ve Jungwon işe giderken giydiği kıyafetleri beğendiğini söyledi.
O kadar gergindim ki arabada radyoyu bile dinleyemedim. Üvey babamdan biri o kadar kötü durumdaydı ki baş parmağıma iki yara bandı sardım ve Jungwon'la yaşadığım 'şeyler' kuraklığımı kırmış olabilir ama bunlar sadece cinsel hayal kırıklığımı daha da derinleştirdi.
-Haftasonun nasıldı? Sakura, biz kutuları sıralayıp öğeleri SBS DOSTU VE FCC RAPORLANABİLİR etiketli iki grup halinde gruplandırırken soruyor.
Jungwon henüz gelmedi ve hayal kırıklığına mı uğradım yoksa rahatladım mı bilmiyorum.
-Bağ kurdunuz mu?
Yüzümün aramızdaki tüm bağları ele vermesinden endişe ederek bakışlarından kaçındım.
-Köpeğim ve o, evet. Ayın abonelik kutusunun yağlayıcısını yükseltiyorum. "SBS radyosunda yağlardan bahsedebilir miyiz?"
-İçgüdülerim bana Sakura'nın tepki vermediğini söylüyor. Ama mısır ayakkabıları oldukça tatlı, değil mi?
Jungwon dokuzu çeyrek geçe geldiğinde masasında artık yetişkin oyuncakları kalmamıştı.
Çantasını masanın yanına bırakıp sandalyeyi çekerken bana "Günaydın" dedi. "Günaydın Sakura."
-Günaydın!
Sakura yazmaya devam etmeden önce mırıldanıyor.
Kelimeler boğazımın arkasında düğümleniyor.
Ellerini tenimde, bacaklarımın arasında tutmanın nasıl bir his olduğunu bildiğime göre artık basit bir "Günaydın" diyebileceğimden emin değilim.
Radyo programı yaptığınız sahte eski erkek arkadaşınızla buluştuktan sonraki gün takip etmeniz gereken uygun protokol nedir? Açıkçası bununla ilgili bir podcast olmasını çok isterim.
Jungwon bana bakmıyor, bu da bana onun evrak çantasından bir şeyler çıkarmasını izleme şansı veriyor.
Bu sabah bakımlı, kırmızı ekose gömlek ve kot pantolon giyiyor. Sabun kokusunu masanın uzağında duymak benim için normal değil. Ve onun topu masasına atmasına aldırış etmediğimde bende bir sorun olduğunu biliyorum.
