12

81 5 18
                                    


Ellerimi masada birleştirmiş bıkmış bir şekilde duvarı izliyordum.

Neden mi?

Halil bir anda telaşlı bir şekilde odama dalmıştı ve iki saattir hiç bir şey demeden masamın etrafında elleriyle oynayarak hızlı hızlı dolaşıyordu. Arada bir sinirden bağırıyor aynı şekilde yürümeye devam ediyordu. İçeri giren herkese öldürücü bir bakış atıp geri çıkmalarını sağlıyordu. İki saattir olup bitenler hakkında hiç bir şey anlatmamıştı, ne kadar merak etsem de bende sorgulamamışım önünde sonunda açıklayacaktı elbette sadece sakinleşmesini bekledim. 

İki saat derken şaka yapmıyordum evet tam iki saattir şakasız iki saattir başımda dönüyordu.

Benim başım dönmeye başlamıştı artık. Nasıl oluyordu da başı dönmeden iki saattir aynı şekilde dönebiliyordu? Acaba ne yaşamıştı bu kadar sinirlenecek? Merakımı dindirmeye çalışarak kafamdaki düşünceleri sildim.

Arada kapı açılıyor içeri takımdan birileri Halil'i görmek için giriyordu ama kapı açılır açılmaz girenlerin bakışlarıyla geri çıkmasını sağlıyordu. 

Gruptan gördüğüm konuşmalara göre her ne olduysa herkese sinirli ve sadece benimle konuşacağını söylüyorlardı. Gruba her ne kadar ne olduğunu sorsam da herkes söylememekte ısrarcıydı, anlaşılan Halil'in söylemesini bekliyorlardı. Halil ise bu durumda pekte konuşacak gibi durmuyordu.

Sinirden eli ayağı titriyor, dudaklarını ısırıyor, elleriyle oynuyor ve masamın etrafında dönüp duruyordu. Her ne olduysa Halil'i aşırı sinirlendirmişe benziyordu. Peki bu kadar sinirlendirecek ne olmuş olabilirdi ki?

Çalan telefonumla saatler sonra ilk kez hareket etmiştim Halil ise durmuş beni izliyordu. 

Telefonuma uzanıp baktım arayan Kerem'di Halil'e doğru bir bakış atıp açıp açmamak arasında kararsız kaldım ancak en sonunda telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Alo" dedim kulağıma götürdüğüm telefona.

"İyi misin?" diye sordu teredütlü bir ses tonuyla Kerem. 

"Evet, bir sorun mu var?" diye yanıt verdim artık Halil için endişelenmeye başlamıştım. 

"Sorun olduğu çok belli değil mi? Neyse abine anlattım her şeyi, birazdan seni arayıp aanlatır büyük bir ihtimalle." dedi ama cümlesini bitirir bitirmez abim aramıştı.

"Abim arıyor kapatıyorum" dedim ve Kerem'in aramasını kapatır kapatmaz abimin aramasını açıp "Alo" dedim tekrardan

"Halil iyi mi?" Diye sormuştu abim Kerem ise beni ama abimin sorusu daha mantıklıydı sorunlu olan Halil'di.

"Hayır, yani ben iyi olmadığını düşünüyorum" dedim Halil'e çaktırmadan bakarak.

"Şimdi sana olanları anlatacağım sen yine hiç bir şey bilmiyormuş gibi davran ama" Dedi.

"Tamam." Dedim.

Abim her şeyi anlatmaya başlamıştı, bu muydu Halil'in sinir patlaması yaşamasına sebep olan olay? 

VE AYRICA HALİL SAP DEĞİL MİYDİ

Olay şu şekildeydi kızın biri Halil'in sevgilisine Halil'in onu kendisiyle aldattığını iddia etmişti ve sevgilisi de buna inanıp Halil'in yüzüne tokatı geçirmiş her yerden engellemişti Halil ise ona güvenmeyip o kıza inandığını sorgulayıp sinir krizine girmişti bu kadar tantana bir kız için değer miydi bilmiyorum ama performansın düşeceği belliydi.

Halil pencereyi açmış dışarı doğru derin nefesler alıp veriyordu. Bu kadar mı seviyordu? Bu kadar mı değer veriyordu? 

Halil'in "Neden inadı ki neden" diye bağırmasıyla irkildim. Cam açık olduğu için soğuk hava içeri sızıyordu ve ben üstümdeki mini etek ve cropla donmak üzereydim. Halil arkasını dönüp boş gözlerle ona baktığımı ve titrediğimi görünce üşüdüğümü anlamış olacak ki pencereyi kapattı.

Aşkın Dansı ┊Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin