~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Tavandan gelen güneş kadar parlak ışığın saçlarıma vurması eşliğinde, musluktaki suyu kibarca açtım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynaya baktığımda. Görüdüğüm manzara tam olarak bendim.
Sarı saçlarım kum gibi aşağı süzülüyordu, dünden kalma yorgunlukla omuz silktim ve derin nefes alıp verdim, bugün benim için büyük bir gündü elbette. Evimize yabancılar gelecek ve benim çizgi romanlarım için el ele verecektik, kendimi... Acınası bir durumda hissettim. Gözlerim tam kapanacaktı ki Ala' nın topuklu ayakkabı sesi dikkatimin yerine gelmesini sağladı.
İçeriden gelen ses koridoru titretti.
-"Killai, tatlım neredesin? Gelmek üzereler."
Sesimi son dereceye çektim ve hızlı adımlarla kapıyı açtım, villanın o karmaşık koridorları gözümü ağrıtıyordu.
-"Geliyorum!"
Koşacak kadar hızlı yürüyordum, kibarca merdivenler den aşağı indim.
Ala her zamanki gibi çok zarif ve tatlı görünüyordu, içimden geçirdim~hıh kimin arkadaşı~Dudağı' nın üstündeki ben, onu tatlı yapan özelliklerinden biriydi. Bana minik bir gülümseme ile eşlik etti, Kapı zili ile güzel anımız kaybolup gitti bir anda.
-"Sen misafirimizi içeri davet edebilirmisin tatlım? ben içeri bakacağım."
Kafamı onaylar şekilde salladım, yüzüme sahte olduğu belli o klasik yapmacık gülümsemeyi takındım, villa' nın koca kapıları ile bakıştım. Kapı deliğinden baktığımda koyu kahve renkli, kehribar gözlü adamın kapıda dikildiğini gördüm.Bu karizmatik adamın Ala nın sadece 1 haftalık tanıdığı arkadaşı olduğunu hatırladığımda, kalbimdeki adrenalin yavaşlamıştı.
-"Kimmiş?"
-"Namı değer arkadaşın Bora Ala."
Kapıyı açtım ve geri çekildim, Bora içeri parlak gözlerle bakıyordu.
Bora yı sadece 1 haftadır tanısamda, burada kalma sebebi nin ne olduğunu biliyordum. Bora küçük yaşta babasını kaybetmiş ve annesi onu terk edip, başka biriyle evlenmesi nedeni ile dedesi ile büyümüştü.
Hayatın' da sadece Ala yı merkezine koyduğuna yemin edebilirim. Dedesi nin elinden tutmasıyla beraber eskiden F1 pilotluğu
yapmıştı.
Onu hep umursamaz gördüm, fakat Ala nın tatlı gülüşünü görmek için minik şakaları nı asla eksik etmedi. 24 yaşında, 1.98 boyu var olduğu için ona aşağıdan bakmak bazen beni utandırıyordu. Fakat artık umursamıyorum, içeriden koşma sesleri gelince mutfağın olduğu odaya kafamı çevirdim, Ala hızla koşarak Bora'nın kucağına zıpladı ve elleri ni onun boynu na sardı, Bora' nın elleri çokta'n Ala nın kalçalarına koymuş düşmemesi için alttan destek yapıyordu. Birbirlerine aşkla bakmaları yüzümde minik bir tebessüme neden oldu.
Onlar birbirlerine romantik romantik bakarken, ben hamal gibi Bora'nın bavulunu alıp tutacağın'ndan tutup içeri sürükledim. Bora Ala nın yanağından öpüp yere indirdiğin de bana baktı.
-"Kendim alabilirdim, genede teşekkür ederim Killai. Bundan sonrasını ben halledebilirim."
Yüzündeki tebessüm içten gelen bir gülümseme olduğu belli oluyordu. Bora tam Ala ya bakacak iken, Ala hızla aşk dolu, tatlı bir gülümseme'yle. Bora nın kolundan tuttu.
-"Gel canım sana kalacağın odayı göstereyim."
Odaya gittiklerinde orada öpüşecekleri belliydi ama sesimi çıkaramazdım elbette. Tam kapıyı kapatacaktım ki. Kapıyı bir gücün karşı etki verdiğini hissettim. Geriye bir kaç adım atıp kapıyı sonuna kadar yeniden açtım, şaşkın yüz ifademi gizleyemedim.
Elini arkada birleştirmiş şekilde, müzik mırıldanmaya başladı. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı, bu kız neredeyse benim boylarımdaydı.
Gülümsemesi nedeni' yle gözleri kısıldı.
-"Selam!"~Bölüm sonu~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓕𝓻𝓲𝓮𝓷𝓭𝓼 𝓡𝓸𝓶𝓪𝓷
Teen FictionKillai üniversite bir öğrencisidir, girişimci olduğu için etraftaki insanlara üzerinde çalıştığı çizgi romanını tanıtır. Etrafındaki çoğu kişi Killai' yi görmezden gelir, ne kadar çizgileri hatta ve hatta; hikayeleri dehşete sokacak kadar yaratıcı o...