♤♡◇♧♤♡◇♧♤♡◇♧♤♡◇♧♤♡◇♧♤♡◇♧♤
Kızın yüzündeki gülümsemeyi bir saniye bile yüzünde ayırdığını görmedim. Kanepede otur muş etrafı kocaman kahve rengi gözleri ile süzüyordu, arka da çalan jaz müzik kulağımı kaşındırdı.
-"Pekala, ismin nedir?"
Bir şekil sohbet başlatmazsam bu kız' ın etrafa boş boş bakmaya devam edeceği belliydi. Hızla kafasını bana döndürdü, klasik gülümsemesini takındı.
-"Eve, Peki ya sen!?"
Kız çok enerjik duruyor olması bi hayli garip ve ürkütücüydü. Bana zararı olmadığı veya dokunmadığı sürece, bu kimin umurunda.
-"Killai, memnun oldum."
Elimi uzattığım da bir an bile beklemeden hızla kavradı, aşağı yukarı, aşağı yukarı sallayıp duruyordu ellerimizi. Gülümsemek zorunda kaldım... Elimi yavaşça çektim.
-"Pekala Eve neler' den hoşlanırsın?"
-"Renkli ne varsa! Hepsi!"
Cevabı beklendikti. En azından soğuk biri değil diye kendimi avutmaya çalıştım. Kim bilir daha kimler kapımızı çalacaktı.
Aradan neredeyse yarım saat geçmesi ile birlikte Eve' nin odasını gösterdim, hemen bavulunu açıp içerisinden ne kadar kurdele ve renkli gereksiz denecek kadar fazla ne varsa çıkardı. Odasına asıp yerlerini düzeltti, küçük tavşan biblolarını komidine dizdi.
-"Güzeller değilmi!?"
-"Tabii, hoş duruyorlar, seni anımsatan detaylar Eve."
Minik bir gülümseme gönderdim, Eve hızla bana sıkı sarıldı ve geri çekilerek etrafında dönmeye başladı. Kendini yatağa attı.
-"Teşekkürler!"
Pembe yastığına sarıldı ve şarkı mırıldanmaya başladı. Onu daha fazla rahatsız etmemek adına odasın'dan ayrıldım.
Villa nın 15 oda, 15 banyo ve 20 salon ayrıca kocaman bir havuzu olduğunu var sayarsak, Bora ve Ala nın nerede olduğunu bulmak zor olacağını kesinleştiriyordu. En sonunda onları bulmuştum. Ala, Bora' nın ağzına kaşıkla yemek yedirdiğini gördüm. Birbirleri' nin gözleri nin içine bakarak, arada gözleri nin dudaklarına kaydığını görebiliyordum. Beni görmüyor olmaları garip gelmişti, Kapı zili yeniden kulağımda yankılandı. Ala kafasını iki yana salladı ve o büyülü anın gittiğini anlayınca yüzü düştü, 3 ümüz de ortak salona gittik. Kapıyı bu sefer açan Bora oldu, Ala ile ikimiz hemen Bora nın arkasında durmuş kapıda duran kişiye baktık. Boyu bi tık... Pekala açık konuşmam gerekirse baya bir tık kısa olduğu vesileyle ilk saliseler göremedik, boyu 1.54 civarı olan bu kız Ravzo gibi beyaz saçlara sahipti.Nedensiz bir şekilde tatlı geliyordu göze.
Ala hemen olaya el attı ve o tatlı samimi gülümsemesini yüzüne takındı. Gözleri kapanmıştı.
-"Selam Tatlım, yeni evine hoş geldin."
Kız da hemen gülümsemes'ini eksik etmedi, sakin fakat tatlı duruyordu. Bora da selam verdikten sonra salona en yakın olan amerikan usulü mutfağa geçti, Ala ile ben kızı içeri karşıladık. Kızla her sohbet ettiğimiz de yüzün de samimi, içten bir ruh vardı. Bir melek kadar saf ve bir kedi kadar sakindi.
-"Anladım, Pamuk. Peki ya neden buraya geldin?"
Bu soru Pamuğu incitmiş olmalıydı ki yüz'ü hemencecik düşmüştü. Salondaki ruhsuz havayı toparlamak için dahil oldum.
-"Anlatmak zorunda değilsin Pamuk, fakat burada yaşayacaksak birbirimize güvenmemiz gerek."
-"Nasıl anlatsam bilemiyorum."
Pamuk elleri ile oynuyordu, melek gibi bakan gözler düşmüş meleğe döndü bir anda sanki.
-"Annemi ve Babamı küçük yaşta kaybettim. Keşke tek neden bu olsaydı."
-"Başka?"
-"B-Ben, güvendiğimi sandığım dayıma taşındım, birlikte mutluyduk. Bir gece geldi ve bana t*cavüz de bulundu. Diğer gecede öyle, her geçen gün acısı artıyordu."
Ala ile aynı anda birbirimize baktık, Ala Pamuğun elini tutup sıktı.
-"Artık biz varız, eskileri sana hatırlattığımız için üzgünüm tatlım."
Pamuğun sağ gözünden minik bir göz yaşı süzüldü. Gülümsedikten sonra Ala ya sarıldığında Ala Pamuğun yanağından süzülen damlayı baş parmağıyla sildi.
Diyecek birşey bulamadım, onun yaşadıklarını ne ben anlardım, ne de Ala anlardı. Bora salona girerken hevesli gözüküyordu, böyle bir ortamla karşılaştığında yüzü daha da düştü. Ala yla benim aramıza oturdu.
Akşam saat 9 gibi uyumaya karar verdim. Ravzo hala odasından çıkmamış telefona bakıyordu, Pamuk ise salonda oturup televizyon izler iken cips kola yapıyordu. Ben ise çizgi romanımı çiziyor, üstünde denemeler yapıyordum. Ala ve Bora nın nerede olduğunu söylemeye gerek olduğunu düşünmüyorum bile...~Bölüm Sonu ~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓕𝓻𝓲𝓮𝓷𝓭𝓼 𝓡𝓸𝓶𝓪𝓷
Teen FictionKillai üniversite bir öğrencisidir, girişimci olduğu için etraftaki insanlara üzerinde çalıştığı çizgi romanını tanıtır. Etrafındaki çoğu kişi Killai' yi görmezden gelir, ne kadar çizgileri hatta ve hatta; hikayeleri dehşete sokacak kadar yaratıcı o...