[TAMAMLANDI]
Ünlü basketbol oyuncusu Altay Yiğit Alaçam, kendisine sahte hesaptan yazan ve en az kendisi kadar ünlü rapçi Ahlas 'Laash' Yiğit'in dertlerine ortak olur. İkisi birbirlerine yardımcı olurken bir yandan kötü yan etkenlerden kurtulmaya ça...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hissediyor musun, beni hissediyor musun? Ben ne hissediyorsam sen de hissediyor musun? İhtiyacın var mı, bana ihtiyacın var mı? Bana ihtiyacın var mı? Çok güzelsin. Ama bu benim seni sevmemin nedeni değil. Bildiğinden emin değilim. Seni sevme nedenimin sen olduğunu. Sen olmak' Sadece sen... Evet, hepsinin arasından seni sevme nedenim bu.
...
-yazardan-
Ahlas elindeki kahvaltılıklar ile birlikte mutfaktan çıktığında direkt salona, salondan ise bahçeye adımını attığında ayaklarının altındaki çimenleri ezerek masaya doğru ilerleri. Bahçenin ortasına koyulan yuvarlak cam masanın üzeri çeşit çeşit kahvaltılıklara baktı, bu kadarına gerek var mıydı emin olamadı. Ama yine de Altay için alternatiflere yer verdi çünkü neyi sevip sevmediğini bilmiyordu. Elindekileri de masaya bıraktıktan sonra bahçeye giren Tugay ile ona döndü.
Esmer beden ona doğru yürürken yeni duş aldığını belli eden kıvırcık saçlarını arkaya doğru taramıştı. Güneş yeşil gözlerini açığa çıkarırken Ahlas'ın yanında durdu. Ahlas'tan beş santim daha kısaydı. "Ulan, ben istesem bu kadar uğraşmazsın." dediğinde, Ahlas sırıttı.
"Oğlum, misafire ayıp olur."
"Nereden çıktı bu misafir işi şimdi?" diye sordu Tugay çenesindeki sakalını sıvazlarken. "Ayrıca sen ne zaman tanıştın bu çocukla?"
"Birkaç hafta oluyor." dedi Ahlas ellerini şortunun ceplerine yollarken. "Zor zamanlardan geçiyor. Ben de kafasının dağılmasını sağlıyorum."
"Neden?"
Ahlas ağzını açsa da hemen kapattı. Neden yardım ediyordu, ne ara ısınmıştı Altay'a anlam veremedi ama bir yandan onunla zaman geçirmek hoşuna gidiyordu. Kendi dertlerini onun dertlerine çare bulmakla uğraşırken anca unutuyordu, bir nevi dert alışverişi gibiydi onların arasındaki şey. Ama ona değer verdiği açıktı. Başlarda amacı tamamen başkaydı, sonra ise değişmişti.
Fakat bundan korkar olmuştu.
"Abi!" Bu sefer bahçeye giren sarışın ile ona döndüler. Diğer ikisine nazaran onlardan birkaç yaş daha küçük olan Gürkan onların yanına vardı. Sarışın çocuk elindeki telefonu Ahlas'a uzattığında aldı ve ekranına baktı.
