[TAMAMLANDI]
Ünlü basketbol oyuncusu Altay Yiğit Alaçam, kendisine sahte hesaptan yazan ve en az kendisi kadar ünlü rapçi Ahlas 'Laash' Yiğit'in dertlerine ortak olur. İkisi birbirlerine yardımcı olurken bir yandan kötü yan etkenlerden kurtulmaya ça...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Harry
...
Nefes nefese kalmıştık, hem de her birimiz... Koç bize maçların gelecek hafta başlayacağını söylediği andan beri aklımdan çıkmıyordu. Sonunda adamakıllı bir maça çıkabilecektik ve bu beni şimdiden heyecanlandırmaya başlamıştı. NBA'de yayınlanacak ilk resmi maçımdan olsa gerek kendimi yerinde duramayan misafir çocukları gibi hissediyordum, uzun zaman sonra alacağım en iyi zevklerden biri olacağına emindim.
Göğsüm hızla inip kalkıyor, oturduğum tribünlerde tenimdeki terin kurumasını bekliyordum. Yanımda oturan Noah da benden farklı sayılmazdı, ter koyu kahverengi tenini parlatmıştı. Üzerimizdeki beyaz şeritli mavi formamız her ikimizin de üzerine tam otururken, benim 7 numarayken onunki de 13 numaraydı. Ben elimdeki su şişesini dudaklarımın önüne getirip kana kana içerken, Noah pür dikkat potaya atış yapan Harry'ye gözlerini dikmişti.
Başını iki yana salladı. "Tanrı'nın özenerek yarattığı nereden belli oluyor ama..."
Şişeyi dudaklarımdan çektim. "Nereden?"
"Götünden."
Ona baktım ve onun gözlerinin tam olarak saha boyunca koşturan, 2 numaralı mavi forması üzerinde olan Harry'nin kalçasında olduğunu gördüm. Tekrar Noah'ya döndüğümde ise dudağının kenarı havalanmıştı. Dirseğimle kolunu dürttüm. "Sapık gibi bakmayı kes, anlayacak yoksa." dediğimde, derin nefes alıp ver bakışlarını bana yöneltti.
"O çok güzel..." deyip arkasına yaslandı ve homurtular çıkararak başını arkaya doğru attı.
Gülerek şortumun açıkta bıraktığı bacaklarımı öne doğru uzattım, sağ bacağımı sol bacağımın üzerine attım çaprazlamasına. "Seni anlıyorum, ben de aynılarını Ash için hissediyorum." dediğimde, kıkırdadı.
"Ne zaman tanışacağız bu arada?"
Suyumdan birkaç yudum daha alıp şişenin tamamını bitirdiğimde şişeyi sol tarafımdaki boş tribün sandalyesine yerleştirdim. "Bilmem, daha tam olarak bir ilişki içerisinde sayılmayız." dedim. "Biraz zaman alacak."
"Direkt dudaklarına yapışsan ne olur ki?" diye sordu ve yerinde dikleşip bedenini bana döndürdü. "Bu her zaman işe yarar."
"Çabaladığımı göstermem gerekiyor."
"Öptükten sonra da çabaladığını gösterebilirsin bence." dedi Noah. "İlk başta öpüşmeyle başlarsın, sonra da sen ve o birbirinizi ne kadar özlediğinizi fark edip bir sonraki durağı yatakta alabilirsiniz." Elini sallaya sallaya anlattıklarını dinlemeye başladım. "İnan bana bu işe yarar."
