AY IŞIĞI MABEDİ

753 45 57
                                    


AY IŞIĞI MABEDİ

                                          ♡
hoşgeldiniz ballarım. bu kurgu için o
kadar heyecanlıyım ki hislerimi tarif
      edemem. umarım bir çok insana
     ulaşıp, dokunur çünkü çok kapsamlı
  ve derin bir hikaye. destekleriniz çok
                                 önemli.
öpüyorum



Tuğkan, İki Kişilik
Perdenin Ardındakiler, Ankara'yla
Bozuşuruz

                                      ♡

              ❝ kimisi birinin elinin kiri,           kimisi sözlerin görünmez mir'i,              saklanarak yaşayan herkesi,                 vardır ettiren bir firari

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

kimisi birinin elinin kiri,
kimisi sözlerin görünmez mir'i,
saklanarak yaşayan herkesi,
vardır ettiren bir firari.

🪙

Karanlık, ruhu kaybolanlar için. Aydınlık ise kendine tutunmak isteyenler içindir. Bu gece bir şehir tutuşacaktı. Adı Ankara. Kendine tutunamayana aydınlıkta değil, demeyeceklerdi. Karanlığa bürünen o oldu diyeceklerdi. O gün, akşam sadece dağlara değil insanlığa çöktü.

Ruhumun çağırdığı isim, bu gece hafızamdan silinecekti. Yaşıyorsam sebebi aşktı. Sebebimi elimden alacaklardı. Payıma düşen silik bir geçmiş, kaybolan masumiyetimdi. Ölüyordum. Biraz daha yaşamı çok görmeselerdi olmaz mıydı? Çok gördüler.

Rutubet kokan, kan bürümüş dolunaydan sızan ışıkla aydınlanan bir depodaydım. Korkmuyordum. Ama içim sıkışıp dışıma taşıyordu. Oturduğum sandalye, boyası silinmiş, paslanmış, demir bir sandalyeydi. Ellerim kontrolüm dışında, bağlı olduğu ipin içinde çırpınıp dururken, bir umuttu o an yaşamak. Yanmış avuç içlerim birbirine sürtündükçe acıyı her yerime yayıyordu. Yarı baygın gözlerimi aralayamıyordum. Aydan sızan milimlik ışık bile gözümü acıtacak derecede fazla geliyordu. Oysa ben aydınlığı çok severdim.

Karşımdaki adam yüzündeki pis sırıtışla beni izlerken, dik oturmam gerekiyordu. Ama omurgasızdım sanki. Artık hep eğik kalacaktım. Farkındaydım. Bu geceyi derimden kazımak hayatıma mâl olacaktı. Hissediyordum.

Taş zemine sürtünen demir sesi kulaklarımı patlacak kadar fazla geliyordu. Belki de onlara sinek vızırtısıydı ama benim için düşen bir bomba gibiydi. Vücuduma aktarılan her neyse nefes almak bile bana felaketti. Kendimi zorlayarak ciğerlerime doldurmaya çalıştığım soluğum boğazıma takıldı.

AY IŞIĞI MABEDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin