12.Bölüm

88 2 0
                                    

Siz hiç bir masalın kötü bittiğini okudunuz mu? Yada hiç prensesin prensle mutsuz bir şekilde yaşadığını?

Şahsen ben hiç öyle bir masal okumadım. Ama yazdım. O masalın prensesi bendim, ama benim bir prensim değil bir kötü kralım vardı.
O kadar güçlü bir kraldı ki hayat hep ona vermişti. Oda her savaştan galip çıkmıştı. Prensese hiç bir zaman bakmamıştı. Çünkü prenses onun gözünde bir köleydi. Ve hiç bir zaman da bir prenses olamayacaktı.

..................

Son mailide yazıp bilgisayarı kapattım. Her yerim ağrıyordu, Kalbim kadar değildi ama. Çantamı alıp çıktım ofisten. Hava tıpkı içim kadar bulanık ve kasvet doluydu. Tam telefonumu alıp taksi çağıracaktım ki önümde bir araba durmuştu. Ve içinden iki üç adam çıkmış beni arabanın içine fırlatıp içine de kendileri bindiler. Tam ben bağıracakken kolumda bir acı hissetmemle gözlerimin kapanması bir olmuştu.

...................

Burnuma gelen yoğun küf kokusuyla gözlerimi aralamıştım. Etrafı aydınlatan küçücük bir ampulün ışığıyla etrafıma bakmaya çalıştım. Ki zaten içerde pek bir şey yoktu. Bağırmak için ağzımı açmışken bir anda kapı kilidi açılmıştı. İçeri önce 4 kişi girmişti. Hepsi takım elbise giymiş bellerinde silahı olan tiplere benziyorlardı. Ve içeri asıl adam girdi. Bir sandalye aldı, onu ters çevirip tam önüme oturdu. Bir süre beni inceledi.
Ve bende tabi ki. Gür kumral saçlar, Keskin yüz hatlarıyla ben belanın ta kendisiyim diye bağıran kara gözler. Çok dikkatli bakılınca ise boynunda olan o dövme. Kara yılan dövmesi.

Benden ne istediğini bilmiyordum ama hiç bir şey demeden sadece onu izliyordum. Ne o bir şey diyordu, nede ben. Bunu uzun bir süre devam ettirdi. En sonunda konuşmaya başladı.

"İlk duyduğumda inanmak çok güçtü. Hatta şaka yaptıklarını bile düşünmüştüm. Öyle birinin aşık olacağı. Hemde dünyayı bile karşısına alacak kadar seveceği aklımın ucuna bile gelmezdi. Ama şimdi daha iyi anlıyorum." Dedi ve sustu. Kimden bahsediyordu? Yine hiç bir şey demeyip devam etmesini bekledim. Ve biraz bekleyip konuşmaya devam etti.

"Bu gözlere aşık olmamak için ya aptal olmak gerekir yada ruhsuz. Seni diğer kızlardan ayıran en önemli özelliğin bu sanırım. Bu gözler o kadar derinki içinde kaybolmamak çok zor." Dedi. Ne saçmalıyordu bilmiyordum ama artık açık açık konuşmaya başlamazsa hiç iyi şeyler olmayacaktı.

"Kendimi tanıtmadım özür dilerim. Benim adım Savaş Vural. Namı diğer Yılan. Tanıştığıma memnun oldum Alev"

İyi okumalar🩷

yakışıklı patronumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin