8.bölüm

182 5 0
                                    

Odadan nasıl çıktım, çantamı alıp nasıl şirketten çıkıp taksiye bindim bilmiyorum.

Gözlerim dolu ama akmaması için elimden ne geliyorsa onu yapıyorum. Ben az önce ne gördüm öyle? Daha ne hissettiğimi bile bilmediğim patronumun başkasını öpmesinden mi bu kalbimin ağrıması, içimden sadece ağlamanın gelmesinin sebebi bu mu gerçekten?

O kadar kötü bir andı ki aklımdan koparmak istediğim bir an. Sadece
Ailem beni istemediğinde bu kadar kötü olmuştum. Bu kadar çaresiz, bu kadar yorgun hissettim sanırım.

Takside çalan şarkıyla gözümden bir damla düştü.

Ölemedim yine, yaşıyorum seni
Kalamadım uzaklarda hayalinden
Sövemedim yine, ciğerime döktüm
Buram buram saran hasretinden

Ne kadar doğru söylüyordu tuğkan hasretim herşeyine, herşeye...
En kötüsüde o odaya girip hesap sormamak. Banane ki beni ne ilgilendirir diyip olaydan sıyrılır insan ama ben sıyrılamıyorum Banane diyemiyorum işte olmuyor, yediremiyorum kendime.

Ben içimde kendimle kavga ederken taksicinin seslenmesiyle kendime geldim, Parasını verip indim taksiden.
Yağmur çiseliyordu. En sevdiğim, bu yüzden eve girmek yerine biraz yürümek geldi içimden. İnsanlar nasıl kaçışıyordu yakınlarındaki kafelere, mağazalara. Bazıları ise başları önlerinde hızlı hızlı yürüyorlardı, onların o hallerini görünce sanki suçlarını kabul edip kaçan insanlara benzettim bir an. Ama sanırım ne olursa olsun, nereye kaçarsak kaçalım bir gün illaki Yakalanırız. Sonsuza kadar kaçamayız ya...

Çantamda ki kulaklığımı alarak telefonumda ki en sevdiğim şarkıyı açarak yürümeye devam ettim.
Mor ve Ötesi- Bir derdim var
Ne zaman bu şarkıyı dinlesem hayatımı bir sorgulamaya başlıyorum. Ailemin beni evde istemeyip dışarıya atmasını, buraya gelmem, ve bir çok şey. Bazen başımı alıp gitmek istesemde yapamıyorum. Zor geliyor.

Yağmurun hızlanmasıyla eve dönmeye karar verdim. Adımlarım daha hızlıydı bu sefer. Eve yaklaşmamla onu görmem saniyelerimi aldı. Yağmur, kulağımda Furkan Kızılay'ın her şey senle şarkısı ve karşımda onun olması. Sanki dünyanın bana oynadığı bir oyun gibiydi, yada bir rüya da olabilir.

Şaşkınlıktan dilim tutulmuştu. Normalde burda ne işi olduğunu sormam gerekiyordu ama soramıyordum. Sadece gözlerine bakıyordum. Hızlı adımlarla yanıma geldi. Yüzü o kadar yakındı ki nefes almayı kesmiştim.
Gözlerime öyle bir bakıyordu ki sanki o gözler dile gelip bana bir şeyler söyleyecek gibiydi.
Elimde bir sıcaklık hissedince elime baktım, Elimi tutuyordu. Parmaklarını parmaklarımdan geçirerek yüzüme daha da yaklaşarak asla hayal bile edemeyeceğim şeyi yaparak beni öldürdü. Ona karşı içimdeki nefret, öfke herşey uçup gitti şuan. Ve evet şuan bildiğiniz gibi PATRONUM DEDİĞİM ADAM BENİ DUDAKLARIMDAN ÖPÜYORDU!!

iyi okumalar💜

yakışıklı patronumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin