11.bölüm

81 1 0
                                    

Ateş'ten
Aşk... üç harften oluşan bir kelime. Okunması 2 saniyelik, ama yaşanması bir ömür. Bazıları kolay yaşar bu sevgiyi, yada bir oyuncak gibi oynar sonra sıkılınca bir kenara atıp gider.

Ama aşk benim için Oydu. Onun o güçlü kişiliğiydi. Beni benden alan güzel yüzüydü, kalbiydi beni ona hayran bıraktıran. Ve en önemlisi beni aşka inandırıp tekrardan hayata bağlayan gözleriydi. Bir çok şekilde tanımlaya bilirim onu. Çünkü onun her bir detayı benim satırlarımdı, yada bir tablomun en önemli rengiydi.

Onu tanımadan önce en berbat hayatı yaşıyordum ben. Hatta belkide yaşamıyordum bile. Taki o gün onu görene dek.

Aşk gerçekten böyle bir şey miymiş. Aşk sevdiğin insan için herşeyi göze almakmış, en ağır cezayı ise onsuz geçirdiğin tüm gecelere lanet okumakmış.

Kalbim artık dayanamıyor bu acıya, bu ayrılağa, bu uzaklığa. Benim gibi bir adam aşk adında ki bu duygudan korkar oldu, tırsar oldu.

Onun için en iyisini, en doğrusunun bunun olduğunu düşündüm. Onca yıl bu yüzden çıkmadım karşısına. Biliyordum çünkü ona mutluluk yerine acıyı vericeğimi. Biliyordum ona iyi gelmediğimi, ona zarar vereceğimi. Ama bunların hiç birini anlatamadım ona. İçimdeki bu ateşi ona gösteremedim. Kalbimin kapılarını açamadım. Sevgimi gözlerinin içine bakarak dile getiremedim. Bağıra bağıra şarkılar söyleyemedim. Dünyaya ilan edemedim ona olan aşkımı. Çünkü lanet olası korkum buna izin vermedi.

Ya giderse dedim hep içimden, ya benden uzaklaşırsa. Bu zamana kadar en azından her sabah onun güzel yüzünü görebileceğimi bilerek uyanır işe gelirdim. Kaç gece hayalini kurdum. Her sabah oraya gittiğimde onunda beni görüp sevineceğini. Boynuma sarılıp beni sevdiğini söyleyeceğini umdum hep. Ama hepsi bir hayaldi benim için. Benim dünyam karanlıktı, hemde çok karanlıktı. Bu karanlık dünyama bir ışıktı o. Bu dünyada hala yaşadığımı hissettiren parçamdı o benim.

Sabahları ünlü iş adamı Ateş Atalay, gece ise tüm dünyanın korkan ismi olan Duman.

Böyle bir hayatta sahipken nasıl ona aşık olduğumu söyleyebilirdim ki. Milyonlarca düşmanı olan mafya babasıydım ben. Nasıl onu bu pis dünyaya bulaştırırım. Kıyamam ki lan ben ona. Onun üzülmesi benim ölümüm demekti. Onun her bir gözyaşı için insan bırakmazdım. Onu her üzen kişiyi bu dünyadan silerdim. Buna kendimde dahildim.

Ona bunu yapamazdım. Ona bu hayatı tanıtamaz, yaşatamazdım. Meleğim her zaman böyle mutlu olmalıydı. Ve sanırım bensiz daha mutluydu.

............................

Alev'den

Gerçek olabilir miydi? Gerçekten beni seviyor olabilir miydi!? Kafayı yemek üzereyim. Bilgisayarında gördüğüm resimden sonra ne düşüneceğimi yada ne yapacağımı bilmiyorum. Benim imkansız gözüyle baktığım adam, asla ulaşamayacağımı düşündüğüm adamdı o.

O, Ateş Atalay. Benim imkansızım. Benim sonsuzum. Ya gerçekten beni seviyor yada sadece ben kendi kendime hayal kuruyorum.

Ne yapıcam şimdi ben?

İyi okumalar🩷

yakışıklı patronumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin