Mafyanın Maskesi

Maske-2

100 beğeni
200 yorum Daha sonra yeni bölüm sizlerle olacak 🥰

Meryem Talya:

Her bir bitiş yeni bir başlangıcın habercisidir. Kendi hayatımızın başrolünü oynarken sadece sezonlar değişir. Ve ben sanırım hayatımın 6 sezonundaydım.

Amsterdam uçağının kalkmasına iki saat kalmıştı ve yapılan anonslar artık oturduğum yerden kalkmam gerektiğini haber veriyordu bana.

Son olarak bir kaç arkadaşıma daha veda mesajları attıktan sonra telefonumdan hattımı çıkarıp çöpe attım. Bu Türkiye deki son görevimdi. Bir daha döner miydim bilmiyorum ama dönememek üzere yola çıktığımı biliyordum. Hayatın bana ne getireceğini bilmeden...

 Benimle kuracakları tek iletişim mataryalini de çöpe yolladık tan sonra artık kendimi daha özgür hissediyordum.

Yeni bir hayat, yeni bir başlangıç için artık hazırdım. Kimseye nereye gittiğimi ya da kiminle buluştuğumu sorup beni baskı altında tutamayacaktı. Artık özgür bir   Meryem Talya yım... Hayatını Bursa'nın küçük bir kasabasında geçirmiş ve hep bir arayış içinde olan özgür ruhlu kızın kanatlarını kırmadan önceki son çıkıştaydım.

Ailem bana uygun gördükleri damat ile evlenmem konusunda baskı yaparken yapmıştım bu planı. Amsterdam'a gidip kendime sıfırdan bir hayat kuracaktım. Tabi bu ne kadar mümkün olursa. Amsterdam özellikle seçilmiş bir şehir değildi. Tek istediğim o yerden kurtulmak olduğu için nereye olsa gidebilirdim. Amsterdam'a gitmek fikri ise arkadaşım Diana dan çıkmıştı. Daha doğrusu o davet etmişti beni.

Adım adım pasaport ve vize işlemlerinin yapılacağı banko ya yaklaşırken garip bir heyecan vardı içimde. Göreceğim yeni yerler için çok heyecanlıydım. Tam bir plan yaptın mı diye sorsanız cevabım maalesef ki hayır. Tek planım şimdilik Türkiye' den gidebilmek.

Amsterdam' da beni Diana karşılayacaktı. Diana benim Internet üzerinden tanıştığım kız arkadaşımdı ve kendisi iyilik meleğimdi. En azından ben öyle tanımlıyordum onu. Zira şu anda onun sayesinde yurt dışına çıkabiliyordum. Yoksa vize almak epey zordu. Hele ki okulunu yarım bırakmış işsiz birinin yurt dışına çıkması hayal dahi edilemezdi.

Diana Amsterdam'da hemşirelik yapan ve kocasından iki sene önce ayrılmış 30 ların ortasında bir kadındı. Yaklaşık bir yıl önce sosyal medya üzerinden tanışıp arkadaş olmuştuk. Benim amacım dilimi geliştirmekti ve biraz olsun kafa dağıtmaktı Diana ise can sıkıntısını gidermek ve yeni kültürler öğrenmek için girmişti aynı sosyal medyaya. Kader bu ya yaşayacağımız, birlikte göreceğimiz şeyler varmış...
.
.
.
.
Uzun bir uçak yolculuğunun ardından sonunda Amsterdam'a varmıştım.

İçimdeki heyecan giderek büyürken bacaklarım titriyor, midemde kelebekler uçuyordu. Yeni yerler görüp keşfetmenin heyecanı tüm benliğimi sarıyordu. Heleki 28 yaşınıza kadar yaşadığınız şehirden hiç çıkmadıysanız bir anda dünyanın öbür ucuna gitmek heyecan verici olabiliyordu.

Valizimi almak için adımladığımda henüz bir kaç adım gitmiştim ki çarpışmanın şiddeti ile bir kaç adım geriledim.

Önümde iri cüsseli elinde küçük bir valizle duran keskin yüz hatlı adamdan bir özür beklerken buz gibi bakışları yüzüme bile bakmadan anlamadığım bir dilde homurdanıp yanımdan geçip gitti.

"Avrupa'nın medeniyeti de bir yere kadarmış." Dedim ve moralimi bozmamak adına bu anı yaşamamış gibi saymaya karar verdim.

Toparlanıp valiz dağıtım ünitesinin önüne gelip beklerken renkli valizim ufukta görünmüştü sonunda. Hemen önümden geçerken tutup aldığım valizimi de yüklenip çıkışa yöneldim.