Mafyanın Maskesi

Maske-5

Meryem Talya:

Ben evin içine girene kadar Pavel kapıda beklemişti beni. Ona son bir bakış atıp gülümsedikten sonra kapıyı yavaşça kapattım. Ardından hızlı adımlar ile koridor penceresine ilerledim ve perdenin arkasından ona baktım. Ona baktığımın farkında değildi. Bir süre daha kapattığım kapının arkasından baktıktan sonra cebinden telefonunu çıkarıp kulağına götürdü. Konuşmasını sürdürürken bir yandan da aracını sürmeye başladı. Ardından boş gözler ile bir kaç dakika baktıktan sonra derin bir nefes alıp salona ilerledim. Ne gündü ama... 

Neredeyse başıma gelmeyen kalmayacaktı. İyi ki Pavel' i tanıdım diye geçirdim aklımdan. Yüzümde ki açma gülümsenin eşliğinde önce banyoya girdim ve günün yorgunluğunu kısa bir duş ile attıktan sonra üzerime giyindiğim rahat kıyafetler eşliğinde mutfağa indim.

Diana' nın iş çıkış saatine neredeyse yarım saat kalmıştı ve ona bir şeyler hazırlamak istedim. Kendimi ona borçlu hissediyordum ve bir iş bulup kendi paramı kazanana kadar evde hizmet etmek biraz olsun içimi rahatlatacaktı.

Dolapta olan malzemelerden güzel bir yemek çıkardıktan sonra masayı hazırlamaya koyuldum. Bu gün hava çok güzeldi bahçede yemek yemek ikimize de iyi gelecekti. 

Tabaklar, peçeteler, çatallar ve kaşıklar derken sonunda masa hazırdı. Son olarak mutfaktan yemekleri almak için içeri girdiğimde kapı çalmıştı. Koşar adım kapıya gittiğimde yüzümde kocaman gülümseme ile kapıyı açtım. 

''Selaaaammmmm...'' Dedim ve yorgun gözler ile güçlükle gülümseyen Diana' ya kocaman sarıldım. O bu hareketimi garip karşılasa da Türk arkadaşının Türk geleneklerine alışacaktı.

''Selammm...'' Dedi yorgun sesi ile ve içeri bir kaç adımda girdikten sonra odayı kokladı ve. '' Yemek mi yaptın Maryy.. '' Dedi heyecanla. Bu ses tonu memnun olduğunu gösteriyordu. Kapıyı kapatıp elimle tıpkı bir garson gibi işaret edip.

''Ahhh madam hoş geldiniz. Maryy' nin restoranına...'' Dedim ve elinden hazır çıkardığı ceketini ve çantasını alıp. '' Lütfen madam siz rahat edin... Lütfen... Lütfen...'' Diyerek ona gitmesi gereken yeri işaret edip durdum. Diana kıkırdayarak.

''Ahhh Maryy...'' Dedi ve kocaman gülümseyip. 

''Restoranınız harika. Puanım beş... Hmmm yemekler de çok güzel kokuyor...'' Dedi ve elleirni birbirine sürüp. '' Ben hemen geliyorum çok açım üzerimi değiştirip geliyorum. '' Dedi. 

''Bekliyoruz efendim sizi. Siz bizim tek ve en özel müşterimizsiniz. '' Dedim. Diana merdivenleri çıkarken kıkırdıyordu. Onun mutlu olması beni de mutlu etmişti. Zira bir şeyleri onun sayesinde başarmıştım ve bu ona benim açımdan küçük bir teşekkürdü. 
.
.
.

Güzel bir yemeğin ardından uzun uzun sohbet ettik daha sonra odalarımıza çekilmiştik. Diana' ya bu gün başıma gelenlerden bahsetmedim. Yalnızca motorunun bozulduğunu ve onu almaya gelemediğimi söyledim. Tamir işleri biter bitmez de motoru alacağımı söyledim. Diana da bana bir arkadaşının onu eve bıraktığını söyledi ve günün yorucu olduğundan bahsetti. 

Başıma gelenler hakkında ona bahsetmek gereksiz yere endişelenmesine neden olacaktı ve bu durum bana mantıksız gelmişti bu yüzden sadece tüm gün iş aradığımdan ve çevreyi keşfettiğimden bahsettim. Yine de çevreyi keşfetmek derken Diana tehlikeli olabilecek insanlardan bahsetmemişti. Belki de o da bilmiyordu bu insanları. Bu durumu es geçerek yarın için planlarım olduğundan bahsettim ve Pavel konusunu çok az anlattım. Diana insanlara güvenmem konusunda bana nasihat verdikten sonra telefonumun hep açık olmasını sık sık tembihledi.