Meryem Talya:
''Nasıl böyle bir sorumsuzluk yaparsın?'' Dedi Pavel sesinde öfkeden çok sitem vardı. Arabanın camına dayadığım başımı yavaşça çekip gözlerimi arabayı süren Pavel' e çevirdim. Yüz hatları gergindi. Önemsiyor gibiydi beni. Öylesine birini kurtarmaktan ziyade değer veriyor gibiydi. Belki de sadece bana öyle geliyordur.
''İş arıyordum.'' Dedim. Öyle ya başıma bunların geleceğini nereden bilebilirdim ki.? Ayrıca o adamlar böyle bir şey yapmaya nasıl cesaret edebilmişti. Kanun, düzen, ceza yok mu bu ülkede. Hani o kanunları ile güvenlikleri ile övdükleri Avrupa da nasıl böyle bir şey olabilirdi.
''İş...'' Dedi Pavel hırsla. Tamam beni kurtardığı için ona minnettardım ama şu an yapmaya çalıştığı şeyi anlayamıyordum. Hırsla direksiyonu sıkıyor sert manevralar ile yolda ilerliyordu. Yüzünün büründüğü o öfkeli ifade beni içten içe korkutuyordu. Tamam beni o adamların elinden kurtardı ama bu kadar tepki göstermesi ne kadar normaldi.
''Evet iş.'' Dedim düz bir ses tonunda ve tekrar başımı cama yasladım ardından yolu takip edip boş bir hatta ilerlediğimizi fark edince tekrar ona dönüp.
''Dorpsstraat caddesinde kaldığım ev.'' Dedim ve bir kaç tanıdığım caddeyi bu esnada geçerken işaret edip. ''Bu taraftan. '' Dedim ama Pavel yola hipnoz olmuş gibiydi. Beni sanki görmüyor duymuyordu aracı işaret ettiğim yerin tam tersine sürüyordu. İçimi bir korku kaplarken.
''Heyyy... Pavel yolu yanlış gidiyorsun!'' Dedim gerginlikle. Ya o da bana bir şey yapmaya kalkarsa diye aklımdan geçirdiğim esnada
''Biliyorum! Önce tamirhaneye uğramam gerek. İhtiyara ilaçları teslim edeceğim seni de evine ondan sonra bırakırım. '' Dedi. Onun sözlerinin ardından her ne kadar tedirgin olsam da sessizce beklemeye başladım. Aracı durdur ben kendim giderim demek gelse de içimden diğer yanım Pavel'e güvenmeyi seçmişti. Neyse ki güvendiğim yanım beni yanıltmamıştı. Söylediği gibi tamirhaneye geldiğimizde ihtiyar adam benim motorum ile ilgileniyordu. Pavel soğuk bir ses ile.
''Bekle beni burada!'' Dedi. Cevap vermemi beklemeden araçtan indi ve arabanın pikap kısmına yöneldi. Dikiz aynalarından gördüğüm kadarı ile bir kaç malzeme ve elinde bir poşetle ihtiyarın yanına gitti ve onunla konuşmaya başladı. Pavel bir an kahkaha atıp ihtiyarın omuzuna dokundu ve tekrar konuşmasını sürdürdü bu hali ile huzur dolu görünüyordu oysa bir kaç dakika önce buz dolabı gibiydi.
Pavel ve ihtiyar bir ara ikisi aynı anda bulunduğum araca baktı ve tekrar bir şeyler konuştular. Ne konuştuklarını iyiden iyiye merak etmiştim. Pavel durgun gözler ile bana bakarken dudakları kıpırdıyordu. Bu da ihtiyara benimle ilgili bir şeyler anlattığını hissettirmişti. Belki de benim kuruntumdu. Zira kocaman bir aracın içindeydim ve belki de aralarında araç ile ilgili bir muhabbet geçiyordu bu yüzden bakma gereği duymuştu.
Biraz daha bu durum sürdükten sonra Pavel ihtiyar ile vedalaşıp araca doğru yaklaşmaya başladı ve sürücü tarafındaki kapıyı açıp gözlerini gözlerime dikti. O an sanki aklından sayısız düşünce geçiyor gibiydi. Bir müddet bana baktıktan sonra fark ettiğim şey ise benim de ona baktığım ve yüzünün her bir noktasını merakla incelediğim olmuştu. Bu daha önce yaptığım bir şey değildi. Ben hep gözlerini kaçıran taraf olmuşumdur ama şimdi garip bir şekilde bakışlarımı ondan alamıyordum.
Pavel gerçekten yakışıklı bir adamdı ama yakışıklı olmasından daha ziyade ürpertici bir gizemi vardı bu da insanda ister istemez ona karşı bir merak uyandırıyordu ve merak beraberinde çekiciliği getiriyordu. Daha fazla bu garip durumu sürdürmek istemediğim için Pavel araca binerken derin bir nefes alıp bakışlarımı etrafta savurarak.
![](https://img.wattpad.com/cover/367465159-288-k612673.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Maskesi
Teen FictionMafya dünyasının acımasız lideri Maxim Petrov, kaotik yaşamından uzaklaşmak ve iç huzuru bulmak için yurt dışına kaçar. Ancak, gittiği yerde beklenmedik bir şekilde kalbini çalan bir kadınla karşılaşır, Meryem Talya. Gerçek kimliğini saklayarak, onu...