☆10☆

35 4 14
                                    

felix'

Söylediği sözcüklerin etkisinden büyük ihtimalle haberi yoktu ama benim kalbimin teklemesine neden oluyordu. O'nun cümlesinden sonra hiç bişey söylemeden önüme döndüm.

"Hey, bana bişey söylemelisin." diyerek beni kendisine döndürdüğünde kolum masanın üzerindeki tabaklara çarpmıştı. Tabaklar büyük bir gürültüyle yere düşerken biz ne sese ne tabaklara bakmıştık. O'nun gözleri benim çillerimdeyken ben onun gözlerine bakıyordum.

Tek kelime etmeden geçen saniyeler bana saatler geçmiş gibi gelmişti. O sırada çalan telefonum her şeyi alt üst etmişti, Kollarını kendine çekerek beni serbest bırakmış. Yerdeki tabak parçalarını toplamaya başlamıştı. Ben ise çalan telefonumu elime alarak kim olduğuna bakmadan aramayı yanıtladım.

"Olum nerdesin lan sen okuldan sonra yok oldun ne kadar merak ettik farkında mısın? Mesajlara da bakmıyorsun. Annenin kötü olduğunu bile Lia'dan öğrendik lan. O'nu bile söylemedin bize evinde de yoksun. Nerdesin lan sen nerde?"

"Ya Hyun bir sakin ol, özür dilerim haber vermedim. Söz veriyorum anlatıcam."

"Sus ve nerde olduğunu söyle. Diğerlerini sonra konuşacağız."

"Tamam, Jeongin'in evindeyim."

"Ne?" bunu söyledikten sonra telefonu yüzüme kapattığında ne olduğunu idrak edememiştim.

Jeongin yüzüme bakıyordu "Garipler." dediğimde "Fark ettim." diyerek yerdeki tabak parçalarından birini daha eline aldığında kesilen eliyle ufak bir mırıltıyla ayağa kalkmıştı.

Tam suyu açacağı sırada "Dur," diyerek hızla atılmıştım. "suyu hemen tutma." elini alarak kesilen yere baskı uygulayarak kanın akmasını sağlamış, sonra ise elini suyun altına bırakmıştım.

Bu sırada burnuma gelen yanık kokuları ile gözlerimi büyüttüm "Omlet" diye bağırdığımda Jeongin gülmüştü "Hani asla yakmazdın?" dediğinde "Kes sesini, hepsi senin suçun!" dediğimde daha çok gülmüş ve masanın üzerindeki yara bantlarından birini eline yapıştırmıştı.

"Bence dışarıda bişey yemeliyiz. Yoksa aç kalacağız." dediğinde annem aklıma gelmişti. "Hastaneye yakın bir yerde yiyelim. Sonra hastaneye geçerim ben."

Jeongin bana yaklaşıp ellerimi tuttu "Annen iyi olucak Felix. Nerde o hep olumluyu düşünen çocuk." dediğinde gülmüştüm.

Annem ölecek Jeongin hissediyorum ama bunu sana söylemeyeceğim. Çünkü Lee Felix hep olumlu olanı düşünür.

jeongin'

Felix'le beraber hastanenin yakınında bir kafeye gelip kahve ve atıştırmak için basit bişeyler almış sonra ise yürüyerek hastaneye ilerlemiştik.

Korkuyordu, annesinin ölmesinden korkuyordu. Hissediyordu değil mi? Benim yıllar önce hissettiğim gibi annesinin öleceğini hissediyordu.

Hastaneye girdiğimizde Lia ağlıyordu. Felix koşarak yanına ilerleyip ne olduğunu sordu. 2 erkek daha vardı ne diyeceklerini düşünür gibi bir halleri vardı.

Odadan çıkan doktor Felix'i gördüğünde durdu. "Lee Felix." dediğinde Felix doktora baktı. Gözlerinde korku vardı. Ve doktor o cümleyi söyledi. "Başınız sağolsun."

Ve Felix bir sesle dizlerinin üzerine çöktü. Benim yıllar önce çöktüğüm gibi. Bağırarak ağlamaya başladı. Benim yıllsr önce ağladığım gibi.

Ama bir fark vardı. O'nu saran kollar başkalarına aitti, beni saran kollar ise bana...

★★★★★

JEONGİN BU BÖLÜM FELİX'TE KENDİNİ GÖRDÜ KISKANMA YOK YANİ SON CÜMLE YANLIŞ ANLAŞILMASIN

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

JEONGİN BU BÖLÜM FELİX'TE KENDİNİ GÖRDÜ KISKANMA YOK YANİ SON CÜMLE YANLIŞ ANLAŞILMASIN.

TEK BİR CÜMLE İLE MAHVETTİLER GÜZELİM SABAHI.😔

GÖRÜŞÜRÜZ🩷

Müzik Kutusu | jeonglixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin