begenmedım bu bolumu tae cok mallık yapıyo 👎🏻👎🏻👎🏻
(ama sız yıne de oylayın cunku 2.1k yazdım🥺)-
puşt:
yoon
o da onlar gibiymişit:
ne?&&
sabah saatleri, okul
jungkook's viewKış günleri sıcak yataktan kalkmaktan zoru yoktu, uyumayı seven biri olarak erkenden kalkıp bu siktiğimin okuluna gitmek zaten bir işkenceyken üstüne bu eklenince iyice huzursuz ve huysuz olarak hazırlanmıştım okul için.
Her şeyimi giyindikten sonra babamı uyandırmamaya dikkat ederek salona doğru çıktım. Uyanırsa pek iyi şeyler olmayabilirdi çünkü. Kapının önündeki vestiyerden okulun özel olarak yaptırdığı kapüşonluyu aldım. Her defasında devamının bok gibi geçeceğini bilerek yeni bir güne başlamak o kadar mutsuz ve bir yere sıkışmış hissettiriyordu ki bana, biri dokunsa ağlayacaktım sanki.
Tam kapüşonluyu giyecekken gözüme arması takıldı. Sahi, bu okula başlarken ne umutlarım vardı ama. Neler neler yapacaktım ben, bir sürü şey başaracaktım sözde. Sonra ise cehennemden farksız olduğunu fark ettim buranın. Cennet görünümlü bir cehennemdi burası. Soyluların gizlediği bir cehennem...
Noble Veil Lisesi, Ortokulu, İlkokulu... Hepsi benim için ayrı ayrı korkunç deneyimlerdi.
Bunun yükünü hissettim anlık olarak, iç geçirdim armaya bakmaya devam ederken. Neden olmadığını bilmediğim, belki bilmemezlikten geldiğim bir kasvet kapladı içimi. Bir kaç şımarık çocuk, hayatımı bu kadar mahvetme haklarını kendinde nasıl görüyordu? Nasıl hiç kimse dur demiyordu buna?
Dolan gözlerimi sildim ve hızlıca kapüşonlumu giydim. İçimde kötü bir his vardı ama okula gitmem gerekiyordu.
&&
Oldukça eski olan eskiz defterime teneffüs saati bir şeyler karalarken, sıramda bir hareketlenme hissettim. Yavaşça kafamı kaldırdığımda Nicholas ve iki arkadaşının geldiğini, birinin ise varlıklarını fark etmem için sırayı salladığını fark ettim.
"Çekik." Nicholas piçi, nefret ediyorum. Çekik, dilsiz, kör... Hepsini o yaydı okula.
Cevap vermedim sadece onlardan rahatsız olduğumu belli eder şekilde derin bir nefes verdim, başımı daha da kaldırdım.
O ise devam etti.
"Paran var mı bakalım? Gerçi... sizin oranın parasının burada değeri bile yok. Neydi o Yen mi?"
Embesil cahil, Japon parası o. Arkadaşlarının iğrenç kahkahası ve onun sırıtışı... Tanrım, siktirip gitseniz keşke. Ki zaten param yoktu, bu gün öğle yemeği de yiyemeyecektim.
Babam... O beni sevmez, hiç bir zaman sevmedi yani. Her zaman kendi başımın çaresine ben bakmak zorunda kaldım, harçlıklarımı kendim çalışarak edindim. Oysaki durumumuz da gayet yerindeydi, bu okula burslu bir şekilde girmeseydim eğer normal bir şekilde de girebilirdim. Gücümüz yeterdi, fakat babam "hayatı öğren." bahanesiyle hiç bir şekilde çocuk olmama izin vermedi benim.
![](https://img.wattpad.com/cover/367283846-288-k633938.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
veiled affection; tk
Fanfictionbay kim: sana bundan sonra benim korumam altındasın dediğimde çok ciddiydim. text & düzyazı semetae, ukekook