9 & nueve

4.4K 472 364
                                    

slm bölümğ yazarken sinir krizi geçirdim

&&

Elimdeki pamuğu tekrardan bay Kim'in kaşına değdirdim. Biraz canı yanmış olacak ki, mimikleri hızlı bir değişime uğradı fakat bunu fazla belli etmedi. Kaşındaki yarayı iyice temizlediğimden emin olduktan sonra pansuman malzemelerinin olduğu kutudan küçük gözüken bir yara bandını aldım ve yavaşça, dikkatli bir şekilde bay Kim'in kaşına yapıştırdım. Yarayı temizlemeye odaklı olduğum için bay Kim'e fazla yaklaştığımı fark etmemiştim. Yara bandını yapıştırdıktan sonra bir an bedenlerimize baktım.

Koltukta oturuyorduk fakat dizlerimiz birbirine çok fazla değmiş hatta benim dizim biraz da onun dizinin üstüne çıkmıştı. Kaşına iyice yaklaşmak için zaten neredeyse üstüne çıktığım bu pozisyonun farkına varınca hızlıca kendimi çektim. Resmen bedenimdeki bütün kanlar yanağıma toplanmaya başlamıştı. O ise ilk tanıştığımız zaman yapptığı o gülümsemeyi tekrarlamıştı.

Tanrım...

Şu an aklınızın karıştığının farkındayım. Hemen durumu açıklayayım, şu an bay Kim'in evinde, bay Kim'e pansuman yapıyorum.

Peki... Buraya nasıl mı geldik?

&&
Alaska's view, geçmiş.

Jungkook bir avuç zorba tarafından köşeye sıkıştırılmışken, aslında şu an bulundukları konumun Taehyung'un evine çok ama çok yakın olduğunun farkında değildi.

Evde sigara içmeyi sevmediği için yatak odasının balkonuna, sigara içmeye çıkmıştı Taehyung. Genellikle evinin bu cephesi ana yola bakmadığı için sessiz oluyordu, bunu değerlendirmeyi seviyordu. Fakat, bir kaç bağırışma sesi duydu. Aralık, balkondan biraz uzaktı ama net gözüküyordu her şey. O da kafasını dinlemek için çıktığı balkonunda ses duyduğu için, tek kaşı kalkmış ve huzursuzlanmış bir şekilde balkondan aşağı, aralığa doğru bakmaya başladı.

Dört tane liseli gördü ve kendi kendine mırıldandı. "Ah, şu ergenler." ve baktıktan sonra biraz sinirle tekrardan balkonuna kurduğu koltuğuna oturdu, sigarasından bir kez daha çekti.

Bir kaç dakika sonra, o "ergenlerin" ağzında kendi ismini duyduğunda oldukça meraklanmıştı bu sefer Taehyung.

Bir kez defa daha balkondan aşağı, yerinden ikinci kez kalkmış olmanın siniriyle baktı.

Bu öğrenciler Noble Veil'dendi!

Hızlıca merakına yenik düşüp, kapının arkasından bir mont geçirdi ve daha yarısına bile gelmemiş olduğu sigarasını söndürdü.

Aralığa doğru aşağı inerken acaba orada ne konuşuyorlar diye düşünüyordu, okuldan sonra toplanmış öğrencilere minik bir sürpriz yapsa hiç de fena olmazdı sonuçta.

Ama aralığı döndükten sonra gördükleri bütün planların suya düşmesini, bedenindeki büyün kanın ise beynine sıçramasını sağlamıştı!

Jungkook ve şimdi göründüğü üzere bir önceki yedikleri dayaktan akıllanmamış olan o üçlü...

Üstüne bir de Jungkook'un o güzel, geyik gözlerine benzer gözlerinin dolduğunu gördüğü an siniri sadece iki kelime söylemesine el vermişti.

O kelimeler; Taehyung'un kutsanmış sesiyle buluşunca ise, işte Nicholas arkasını dönmeden korkuyu iliklerine kadar hissetmişti.

veiled affection; tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin